Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Temmuz '10

 
Kategori
Mizah
 

Ağustos böceğiyle karınca

Ağustos böceğiyle karınca
 

Bu sabah blog sayfasını açtım, kimler neler yazmış diye; değerli Ahmet Balcı arkadaşımız ile Manolya'nın Ağustos böceğini yazdıklarını gördüm, gülümsedim.

Antalyalı olunca ve yaklaşık 40 yıl yaz günlerini; 50'li yıllarda çadırda, 70'li yılların ortalarına kadar Konyaaltı sahilindeki obalarda ( ahşap, minik evler ), sonrasında tekrar çadırda ve final olarak da 10 yıla yakın karavanda, çamların arasında geçirince, Ağustos böceğini ailenin bir üyesi sayıyor insan:) Hem de öyle bir üye ki; sus desen susmaz, uyu desen uyumaz, kovayım desen de saklandığı yer bulunmaz. Bir güzel böcük işte:)

Dedim ya, benden iyi kim bilecek Ağustos böceğini?:) Hadi dedim, yalan yanlış yazmayayım, Vikipedi'ye de danışıp bilimsellik katayım yazımın içine. Karşıma ne çıktı dersiniz? Buyurun, okuyun;

Ağustos böceği, Hemiptera takımının ağustos böceğigiller (Cicadidae) familyasından böceklerin ortak adıdır. Sıcak yerlerde kendilerine özgü koro şeklindeki ötüşleri ile hemen tanınırlar. Antalya gibi tatil yörelerinde tekdüze çıkardıkları seslerini, Ağustos ayında Ankara'da dişbudak ağustos böceği (Cicada orni) türünden dinleyebiliriz.

Onca şehrimiz varken sadece Antalya'yı yazması boşuna değil internet ansiklopedimizin:) Hani koro demiş ya, Klasik çağın müzisyenleri biraraya gelseler, öyle bir koro müziği besteleyemezlerdi muhtemelen. Bu böcüklerde bir koro şefi vardır, göremediğimiz sopasını aniden bir kaldırır havaya, binlercesi aynı anda başlar şakımaya:) Artık çam ağaçlarının gölgesini bırakıp denize mi koşarsınız, yoksa kulağınıza pamuk mu tıkarsınız, bilemem. Ama şimdi günahlarını almayayım, sevgili Nilgün Akad'ın köyündeki böcükler gibi ısırmazlar / sokmazlar insanı:)

Karınca konusuna ise hiç girmek istemezdim ama, ayıp olmasın, onları da yazayım:)

Anneme göre karıncalar köpeklerden daha iyi koku alırlarmış. Zaman içinde annemin ne kadar haklı olduğunu gördüm. Mutfak mermerinin üstüne bir damla bal damlatın da görün nasıl koku alındığını. Mübarekler sefere çıkan ordular gibi diziliyorlar ip gibi. Bir de biz insanlar gibi ' Kimse görmeden yiyip kaçayım ortalıktan ' demiyor, birbirlerine antenleriyle dokunarak haber veriyorlar ' Ganimet buldum, gelin paylaşalım ' diye:)

Ne demiş Bedri Rahmi, Arkadaş Dökümü şiirinde?

Bu canım dünyanın orta yerinde
Hayvanlar kadar bağlanamamışız birbirimize
Yalan mı? Gözünü sevdiğim karıncalar
İşte: Hamsiler sürü sürü
Arılar bölük bölük geçer
Leylekler tabur tabur

Ya bizler? Eşref-i mahlukat! ..
Boğazımıza kadar kendi murdar karanlığımıza gömülmüşüz


Bizler bölük bölük, bizler tabur tabur
Bizler sürü sepet
Yalnız birbirimizi öldürmüşüz


E, tabii, bir de gülmece kısmı olmalı değil mi bu yazımın? Madem ki ' Mizah ' kategorisini seçtim, anlatmadan geçmek olmaz.

Ağustos böceği yaz boyunca saz çalmış, karınca kışlık yiyecek depolamış bildiğiniz gibi. Günlerden bir gün zavallı karınca kan-ter içinde taşıdığı yiyecekleri yuvasına istiflemiş dinlenirken kapısı çalmış. Kapıyı açmış ki ne görsün; Ağustos böceği iki kolunda iki afet bayan Ağustos böceği sırıtıyor karşısında. ' Karınca kardeş, ben sevgililerimle Fransa'ya gidiyorum. Bir arzun var mı oralardan? ' Karıncanın zaten yorgunluktan tepesi attığı için sinirle ' Var ' demiş. ' Oralarda La Fontaine diye bir adam varmış, kendisine selâmımı söyle, doğru dürüst yazsın hikâyelerini '.

 
Toplam blog
: 261
: 2212
Kayıt tarihi
: 23.07.07
 
 

1954 Antalya doğumlu ve Antalyalı'yım. Ülkemin ve özellikle bu şehrin sevdalısıyım. Sanatın pek çok ..