Ağva 'da 3 gece

Sıcakların bizi bunaltarak dayanılmaz hale düştüğümüz bu günlerde, birkaç günlük tatil içimizi ferahlatır diye düşünmeye başladığımızda, eşim hemen organisyonu ben yaparım diye atıldı. Zaten hep ben yapıyorum, ben yapmasam sizin bir şey yapacağınız yok. İşin en önemli kısmını ihale ettikten sonra geriye bir şey kalmıyor zaten. Bunaltan sıcaklarda uzun otobüs yolculuğu istemiyoruz. Yolların durumu malum, her dakika kaza haberlerini aldığımız güzel ülkemizde arabayla tatile çıkmak büyük cesaret istiyor. Yol kısa, tesis güzel, hizmet kusursuz olacak ve kısa tatilimizi çok güzel geçireceğiz.
Bu düşüncelerle yola koyulduğumuzda, herkesin kafasında acaba 10 yıl önceki sorunlarla karşılaşırmıyız düşüncesi hakimdi. Ama Şile otoyoluna girdiğimizde bu düşünceler kaybolmaya başladı. Bölünmüş otoyol ve yemyeşil çevre sizi 45 dakikada Şile'ye ulaştırıyor. Şile çıkışındaki tabelalar Ağva'ya iki yol olduğunu gösteriyor. Sahil yolunu tercih edenler hem 15 km.kadar yolu kısaltıyorlar hemde yol üzerindeki birbirinden güzel köyleri görmenin, birbirinden ilginç tesisleri incelemenin keyfini çıkarıyorlar.
İstanbul'a 86, 9 km.uzaklıktaki Ağva son yıllarda yaptığı atılımlarla turizmin keyfini çıkarıyor. Sonu zor görülen ince kumlu plajı, insan eli değmemiş suyu temiz bakir koylarıla hemen yanıbaşımızda. Eğlence ve dinlence mekanları ve sayısız ve her türde yiyeceklerin satıldığı lokantalarıyla uzaklara gitmeye ne gerek var biz buradayız diyorlar.
Nehir üzerindeki takalardaki balık-ekmek keyfi muhteşem.Nehrin denizle buluştuğu yer manzarasıyla ve büyüleyici güzelliğiyle insanı tüm yorgunluğundan arındırıp huzur veriyor.Nehrin başlangıcındaki muhteşem tesisler insanı bir daha buraya gelelim, burada konaklayalım düşüncesini yerleştiriyor.Hele nehirde yapılan deniz bisikleti gezisi muhteşem.İstiyenler kano kullanabiliyor veya motorla nehir turu yapabiliyorlar.Kano ve deniz bisikleti kaldığımız otelin promasyonu olduğu için hiçbir ücret ödemeden yaptığımız deniz bisikleti turu bize daha fazla keyif verdi.
Konakladığımız Kurfar Oteli;mimari yapısi, iç dekorasyonu ve odalarının düzenlenmesi çok güzel.Her şey insanların daha fazla rahat etmesi ve dinlenebilmesi için düşünülmüş.Personelin sıcak kanlılığı ve misafirlerle ilgilenişi çok güzel.Bunda otel sahipleri kadar Şeref Bey'in de katkısı olduğu muhakkak.Havuzu biraz küçük olmakla birlikte, havuz ve çevresinin düzenlemesi, bahçe dizaynı muhteşem.Doğanın bize verdiği güzellikler ancak bu kadar bir araya getirilebilirdi.Havuz başı eğlencesi ve bahçedeki sanat müziği dinletisi insanı mest ediyor ve tabiki alkol tüketimini de arttırıyor.Sempatik ve güleryüzlü barmen Nazım'ın birbirinden ilginç kokteylleri kafanızdaki tüm olumsuz düşüncelerden kurtulmanızı sağlıyor.Belki lazım olur diye aldığım Nazım'ın iki kokteyl tarifi :
KURFAR ERİKLİ MARGARİTA
Malzemeler :
8 ad.çekirdeği çıkarılmış kara erik
4 cl.tekila
2 cl.votka
2 cl.archers (şeftali likörü)
2 çorba kaşığı toz şeker
1/4 kabuğuyla beraber limon
Hazırlanışı : Tüm malzemeler mikserden geçirilerek, içime hazır hale getiriliyor.Kokteyl bardağı kayısı ve erikle süslenip servis yapılıyor.
BİBERİYE'Lİ BUZ VOTKA
Malzemeler :
2 dal biberiye
6 cl.votka
2 cl.bacardi
6 cl.soda
2 cl.tonik
4 cl.limon suyu
Hazırlanışı :Biberiye hariç tüm malzemeler Shaker (Barmenlerin özel karıştırma kabı) dan geçirilir.Bol buz ve biberiye dalları kokteyl bardağına eklenip, bir dilim limonla servis yapılır.
Tarifini ne yaptımsa alamadığım özel kokteyler Jumbollof, Sunseeker ve Redline'ı tatmak istiyenler Barmen Nazım!ı ve Kurfar oteli ziyaret edebilirler.
Cennet ülkemin her köşesi bir başka güzel.Koruyalım kollayalım, insanların kötülük yapmasına izin vermiyelim ki gelecek kuşaklarımız da bizim gibi yaşamdan keyif alabilsinler ve dünyanın en güzel ülkesinde yaşadıklarını görsünler.Yaşamak güzel şey....