Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '13

 
Kategori
Siyaset
 

Ağzınıza sağlık Sayın "Başkan"lar...

Ağzınıza sağlık Sayın "Başkan"lar...
 

Bugünkü yazımda iki "Başkan"a teşekkürlerimi sunacağım. Teşekkürümü kabul etseler de sunacağım, kabul etmeseler de.
 
Birincisi, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veli Altınkaya...
 
Gazetecilerin hapis yattığı, bir talimatla veya patronun korkusuyla işsiz kaldığı bir dönemde nasıl bir "Basın Bayramı" ise, o bayram günü Sayın Valimizi ziyaret etmişler.
 
Aslında burada da bir terslik var. Bayram kimin bayramı? Kimler, kimi ziyarete gidiyor?
 
Neyse, konumuz bu değil, geçelim.
 
Bu ziyaret sırasında Başkanımız Veli Altınkaya'nın da artık gırtlağına kadar gelmiş mi ne, aynen şu ifadeleri kullanmış...
 
"Biz bir taraftan diğer grupları 'Sansür yapıyor' diye suçlarken iğneyi de kendimize batırmamız lazım. Maalesef medya kuruluşlarının patronları ve yöneticileri olarak biz yöneticileri de zaman zaman otosansür uyguluyoruz. Bunu bizler de yapıyoruz" demiş...
 
Kendisinin "Cemiyet Başkanlığı" görevi dışındaki "Genel Yayın Yönetmeni" olarak sürdürdüğü görevi içinde birileri ağzına biber sürebilir. Hatta diğer meslektaşlarının uğradığı akıbete de uğrayabilir. Ama olsun, bu sözü gecikerek de olsa, bir cemiyet başkanı sıfatı ile ettiğinden dolayı kendisini kutluyor ve teşekkür diyorum.
 
Gelelim ikinci "Başkan"a...
 
Kayseri Sanayi Odası Başkanı Sayın Mustafa Boydak...
 
Temsil ettiği odanın Temmuz ayı olağan toplantısında yaptığı konuşmada, açıkça belirtmese de, Başbakanın "Hesap verecekler" dediği Koç Grubuna bağlı Tüpraş'a yapılan polisli baskını ima ederek şöyle konuşmuş...
 
"Dünyada herkesle, özellikle komşularıyla barış içinde olması, kimsenin dinine, imanına, mezhebine bakmadan komşularımızla barışık bir ülke olmayı hayal ediyoruz. Türkiye'nin de bu süreçte varsa eksiklerini gidererek bu zihniyetini sürdürmesini arzu ediyoruz. Sanayici tarafından baktığımız zaman ise, beklentimiz istikrarlı büyüme... Elbette memlekette seçimler olur. Cumhurbaşkanlığı, yerel ve genel seçimler yapılır ama, ülkeyi taşıyan iş dünyasıdır. İş dünyamızı temel ihtiyacı da ekonomik parametre... Makro ekonomik dengelerin istikrarlı sürdürülmesi, dış dünyanın bizi olumlu algılaması... Özel sektör olarak, bankacılık, sanayici, ticaret erbabının yurt dışı ile ciddi ilişkileri var. Dış dünya ile iyi ilişkiler içinde olmalıyız. Dışarıdan Türkiye ve benzeri ülkeler için olumsuz senaryolar olsa da, biliyoruz ki olağanüstü bir yanlışlık yapılmazsa Türkiye  yoluna devam edecek. Yeter ki kendi içimizde bölünmeyelim, kendi içimizde problemler yaratmayalım."
 
Sayın Boydak'ın sözlerini ben, iktidarın gerek ekonomi, gereke iç ve dış politika açısından hatalarını net bir biçimde ortaya koyuş olarak değerlendiriyorum.
 
Hatta, ekonominin çarkını döndüren kuruluşlar adına, o kuruluşların istikrarlı çalışmaları sonucunda iktidarını halen sürdürebilen başbakana "Uyarı" niteliği taşıdığını düşünüyorum.
 
Sayın Boydak, aynı zamanda Kayseri Sanayisinin "Lokomotif" kuruluşlarını temsil ediyor. Bu bakımdan sözleri de ayrıca önem taşıyor ve artık kendilerinin de bugüne kadar destek verdikleri hükümete uyarılarını yapma gereğinin ve zamanı geldiğini düşünmüş olmalılar.
 
Sayın Boydak'a, gerçekleri ifade ettiği için teşekkür derim. Gelecek günlerde de kuruluşlarının kapısına polis marifeti ile "Teftiş"e gelinmemesini dilerim.
 
Sonuç olarak her iki "Başkan"ın konuşmalarının içeriğini ve zamanını yerinde buluyorum.
 
28 TEMMUZ 2013
İBRAHİM PEKBAY 
 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..