Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ah bir evim olsa

Kuşkusuz herkes için kendi annesi en özeldir, en fedakar ve değerlidir. Fakat toplumsal bazda ele alındığında yılın anneliğine en layık kişi, üstelik son aylarda kıymetini bilmeyi de beceremeyip incittiğimiz Türkan Saylan’dır. Fedakakar sivil toplum girişimciliğiyle çağdaş yaşamı özendirme mücadelesi veren, yurdun kız çocuklarına kendi çocukları gibi yetiştirme hizmeti veren Türkan Saylan. Evet, sayesinde Güneş umuttan şimdi doğuyor. Ufuktan doğması çok sıradan, aydınlık, umutlu, onurlu, gururlu gelecek umuduna doğru onunla yol alıyor. O herkesin annesi olmayı hak ediyor.

Bir yürekli kadın ki, toplumun doğmalarına karşı mücadele bayrağı açmış, bir kadın Mustafa Kemal gibi koşuyor, yırtınıyor, canını dişine takıp çırpınıyor. Yeni nesil, çocuklarımız, kızlarımız kadınlarımız sağlıklı olsun ve iyi yetişsin, uygar olsun, çağdaş olsun, aydınlık yüzlü ve açık fikirli olsun diye. Atatürk’ün devrim bayrağı elden ele dolaşırken, onun elinde bir başka enerjik duruyor. Yaşamı mücadelelerle dolu. Kendini iyi eğitip, sağlık alanında yetiştirmiş. Fakat sağlık sadece bireysel bakımla olmuyor, sağlıklı toplum da önemli. Kadın sağlığı ile, cüzamla, zührevi hastalıklarla mücadele veren o. Öncü olduğu girişimlerle Cüzzam’ın adeta kökünü kazıdı. Binlerce kız okula, onlarca köy yola kavuştu. Sakıp Sabancı vefatından önce hasta yatağında Kandilli Kız Lisesi’ni restore etme uğraşındaki Türkan Saylan’a 3 Trilyon bağışlamış ve “Türkan hanımı yalnız bırakmayın” demişti.

Saylan biri Hekim, diğeri grafiker 2 erkek çocuk annesi. 2 de torunu var. Fakat yurt çapında şefkatle kucakladığı çoğu kız binlerce yoksul ama çağdaşlık ışığı taşıyan binlerce çocuğun annesi. Sahipsiz sokak çocuklarına anne olan bir kişilik. Yoksul dostu, onların geleceğini çağdaş yaşamda gören bir vizyon. Daha dün Mardin’de toprağa verdiğimiz 44 kişi karanlık kaderlerinden, çağdaşlığı yakalayamamanın zulmünden dolayı öldüler. Türkan Hoca’nın uzanan elinin her yere yetememesinden, daha fazla güç verilememesinden dolayı.

Anneler Günü’ne az bir zaman kala Ergenekon ile ilişkilendirilip incittiler kendisini. Kanserli haliyle bile toplumsal kalkınma mücadelesini sekteye uğratmayan, kutsanması gereken bu Atatürk kadınının hastalığı dolayısıyla başına örtü örtmesini “Bak işte türbanı böyle taktırırlar adama” gibilerden aşağılamaya kalktılar. “Misyoner” suçlamasıyla lekelemeye çalıştılar. Neyin misyoneri, ; güya Hristiyanlığın.. Tek kelimesi yok oysa Hristiyanlığı metheden. Ne demek misyoner? Bir misyon yüklenmiş olmak, geçmişten gelen bir hedefi günümüze taşımak. Evet bir misyonu var. Mustafa Kemal’in, bu vatanın bağımsız, hür, çağdaş ve uygar yaşaması için hepimizin var. Atatürk’ün açtığı devrim yolunu ilerletebilmek, çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkabilmek misyonu.

Bunun için yeni neslin iyi yetişmesi gerek. Karanlık güçlerin istismarından ancak böyle kurtulabilirler ve en iyi bunu anneler bilir. Türkan Saylan bu toplumun çocuklarının annesi olmaya hak kazanmıştır. Yılın ve son yılların en büyük eli öpülesi annesi. Abdestini alıp namazını kılan, orucunu tutan ama başını sadece dini törenlerde ya da üşüdüğü zaman örten, hep başucuna astığı Mustafa Kemal Atatürk’ün resmine işaret edip, çağdaşlığı öven, bizleri öyle yetiştiren aydınlık yüzlü ilkokul mezunu KENDİ ÖZ ANNEM’i görüyorum Türkan Hoca’nın şahsında.

O güçlü, yurtsever, çağdaş yüreğinden dolayı kutluyorum. Yeterince sahip çıkamadığımız için af diliyor, mübarek ellerinden öpüyorum. Bir tek insanın neler yapabileceğini gösterdin. Güneş artık umuttan şimdi doğar.. Yürümek gerek yolunda.

Anneler günün kutlu, sorunların şifalı olsun Türkan Hoca.. Sen Türkiye’nin annesi olmaya layıksın.

 
Toplam blog
: 18
: 280
Kayıt tarihi
: 07.05.09
 
 

Kedileri, bisküvili pastayı, pazar günlerini uyuyarak geçirmeyi çok severim. Yeni ayakkabı kokusu..