Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Aralık '12

 
Kategori
Deneme
 

Ah bir Kelebek olsaydım

Çocukken kelebek olmayı isterdim. Armut ağacının tepesine çıkar otururdum. Zaman zaman buradan dünyaya bakmayı çok severdim.

İstediğim yere uçabilmek, en güzel çiçekleri koklayabilmek, üzerime üzerine konduğum çiçeğin renginden giysiler giymek, kendime bir karakter çizmeyi çok severdim. Onun peşinden hayallere dalardım. Hayallerimde hep bir hayal kahvesine götürürdü.'' Deniz kenarın da ayakları denizde, tahtadan bir küçük salaş bir kahve.

İçinde bütün mobilyalar tahtadan yapılmış.Taban aralarından denizi gördüğüm, etrafta bir kaç masa. Tahta sandalyelerine tahtadan. Her masada kandil gibi yanan mumlar, hafiften sessizliği bozan hafif bir müzik... Elimde kahvem önümde kitabın, kalemim, o içimden atamadığım duygularım.

Ben bugün hayal kahvesini bulamadım. Yüksekten uçmayı da hiç bırakmadım. Uzaklara konabilmek için hep yükseklerden uçtum. Uzaklara çok uzaklara gitmek yükselebildiğim kadar yükselip, tarlaları, bağları, bahçeleri yüksekten seyretmek.

Bugün çocuklarla 31. Tüyap kitap fuarın da  sohbet ettiğim o minik kızın hayalı götürdü beni eskiye.

Standa yaklaştı sessizce ben... bir.. şey..arıyorum. Ama anlatamıyorum. Küstüm çiçeğini kaldırdım. Bak bunda da benim anlatamadıklarım. Okumak ister misin dedim .. Önce güldü. Sonra aşk mı anlatıyor dedi. Işıl ışıldı gözleri.

- Yok sevgiyi hayallerimi, deyiverdim. Durdu gözlerine baktı. Gülümsedi. Hayallerinizi.

- Sizin hayalleriniz mi? Şimdi ben gülümsedim.

- Evet benim hayallerim.

- Çok mu?

Bir ömür gibi. Baktı. kitabı eline aldı evirdi cevirdi.

- Küstüm çiçeği; nasıl bir çiçek. Neden küstüm çiçeği demişler. Biliyor musun? Anlattım ona Çayırlarda. Kırlarda biter mevsimlik çiçektir. Beyaz tüy gibi koparıp da üfler sen elinde sapı kalır. Tekrar gülümsedi. Gözlerinin içi gülüyordu.

- Sizin elinizde sapı kaldı mı ?

- Yok üflemedim, yüreğimde sakladım.

- Biliyordum üflersem sapı kalırdı. Sonra yüreğimdeki satırlara dizdim. Duygularımla ördüm, işte bak Küstüm çiçeği oldu.

Geçmişte kurduğum o hayallerimi, bu güzel kızın sohbetine dalınca, bana kelebek olmak istediğim günleri anımsattı, satırlara döküldü yine.

Çok uzun zamandır kelebek olmak gelmemişti aklıma. Yine rengarenk tül gibi kanatları olan güzel bir kelebek. Ama ne o eski ev kaldı. Ne armut ağacı, ne annem,ne babam. Yalnız geride satırları dolduracak anılar. Bir de üflemeye kıyamadığım küstüm çiçeği.

 

26.11.2012 G.A

 

  

 
Toplam blog
: 140
: 595
Kayıt tarihi
: 31.08.10
 
 

18.03.1950 yılında Samsun'un Bafra ilçesinde dünyaya gelmiş. Altı çocuklu bir işçi ailesinin üçün..