Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '14

 
Kategori
Güncel
 

Ah Çanakkale, Çanakkale...

Ah Çanakkale, Çanakkale...
 

Siperlerden.


Yaşları 19, 22, 28. Kütahyalı, Rizeli, Ezineli. Daha nice yurt toprağından kopup gelmiş kınalı çocuklar. Mustafa Kemal’in askerleri.

Tek amaçları vardı. Düşmana geçit vermemek. Yedi düvele kafa tutanlar. Ölümüne  çarpışanlar.

Binlerce şehit verildi. Çanakkale’nin her bir metre karesine birkaç  şehit birden düştü. Ertuğrul Bataryasından şehit düşen, bilinen tek şehit er Halil İbrahim’dir.

Ertuğrul koyu durup durup dertlendiğim, binlerce İngiliz ve emrindeki askerlere direnen o anaların kuzuları, kınalı kuzuları. Mustafa Kemal Paşa’nın yenilmez ve dönülmez,  kararlı ufku ile cesur, yürekli, vatanının her karışı için ölüme koşan,  biçilen o gencecik askerleri, şehitleri.

4650  top mermisi ile İngilizlerin  kıyıyı dövmeye başladıkları Ertuğrul koyu. Denizin kıyıyı yalayıp içine çektiği yer. Ertuğrul koyunun her bir karesine, her bir çakılına düşen o binlerce top mermileri.

Beni derinden düşündüren o Ertuğrul koyunda ölüme koşanlar. Dipdiri gözlerim, yüreğim o canları, kanları ile vatan sevgisi ile doluyor.

Aklın ve vicdanın, hayatın durduğu yer.  Ezineli Yahya Çavuş. Henüz 28 yaşında. Beş manga askeri ile yani 67 kişi askeri ile 3000 kişilik düşman kuvvetini hareketsiz hale getiren Yahya Çavuş. İngiliz komutanın”  niçin duruyorsunuz” diye askerlerine seslendiği an.

Yahya Çavuş ve askerlerini simgeleyen bronz heykel durur, orada. Ön kısmındaki siperler ise, gerçek siperlerdir, o dönemde kullanılmıştır.

Mustafa Kemal Paşa’nın o ünlü emrini verdiği an; 19. Tümen Komutanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal, Arıburnu’nda askeri birliklere şu emri verdi: “Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar kaim olabilir.”

İngilizler saat 06.00’da  sandallarla kıyıya çıkmaya başladıklarında Yahya Çavuş ve askerleri ateşe başlamıştır.

Ölüme koşanlar, biçilenler…

İngilizlerin Yahya Çavuş ve askerlerini yerle bir ettikleri yer. Ertuğrul koyu bu kez arkadan sarılmıştır.

Bir İngiliz pilotu öğleden sonra üstten kontrol ettiğinde şu notu düşecektir. Deniz suyunun kıyı kısmı yaklaşık 50 mt. Mesafesi kıpkırmızı kan kesildiğini yazar.

Yahya Çavuş Sığdere’de bir süngü hücumunda şehit düşer.

Ah Çanakkale, Çanakkale…

O destan. Titreten destan. Topraklarının, askerlerinin, denizinin, ağaçların, kuşların birbiriyle savrulduğu,

O topraklarda, denizde ölüme koşanlar, biçilenler, Türk’ün bağrı o vatan evlatları orada yatmaktalar.

Atatürk  o askerleri için  şöyle seslenmektedir. Şükrü Kaya’ya  belirtir. Burada yatan aziz şehitlerimiz! Sizi hürmetle, saygı ile anıyoruz. Mehmetçik anıtının başında, bütün yeteneğinle konuşacaksın. Burada rahat ve huzur içinde yatınız, diyeceksin. Siz olmasaydınız, siz göğüslerinizi çelik kalelere siper etmeseydiniz, bu boğaz aşılır; İstanbul işgal edilir; Vatan toprakları istilaya uğrardı diye belirtmektedir.

Ve o askerlerin üstün yeteneklerini, karakterini simgeleyen Şehitler Anıtı için emir verir, Mustafa Kemal Paşa.  40 mt.dir.Anıt,  Mustafa Kemal Paşa’nın boyu  hesaplanarak yapılmıştır,  41.60 cm.dir.

Ruhlarını dua ile yad ediyorum.

En son Mustafa Kemal Atatürk  “YURTTA N BARIŞ, CİHANDA BARIŞ”  diyerek dünyaya seslenmiştir.

Kendi öz vatanından koparılarak ölüme sürülenler binlerce askerlerin İngilizlerin emrindeki o askerler, bilmeden, nereye,  niçin getirildiklerini, şehit düşen binlerce asker bu vatan parçasında toprağında yatmaktadır. Ve, Mustafa Kemal Paşa  yabancı askerler için söyle seslenmiştir.

Atatürk Şükrü Kaya’ya bir kağıt uzatır. Bu Çanakkale’de söyleyeceği nutuktur.

“Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve rahat içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak ülkelerden evlatlarını savaşa gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”

Saygıyla anıyorum.

Donanmaların, zırhlıların, top mermilerinin Çanakkale’yi dövdüğü o büyük, kutsal savaş, o emanet edilen vatan toprakları,

Her karışında binlerce gencecik şehitleri kanıyla, canıyla egemenliğini kaybetmiş Osmanlı’nın yurdunu işga l  etmiş,  kendi öz yurdunda dövmüş İngilizlerin üstün erzak, silah ve her türlü donanmaya  sahip olan İngilizlere karşı yürekleri, inançları ve ruhları ile  vatanları için ve büyük dahi komutan Mustafa Kemal Paşa’nın emrinde canlarını feda edenler, ölüme koşanlar. Biçilenler…

Duyguları , düşünceleri, inançları ile orada yatmaktalar.

Çevirin yüzünüzü onların gözlerini, yüreklerini, inançlarını, üstün duruşlarını , cesurluklarını göreceksiniz.

Çevirin duygularınızı yüzyılın ve dünyanın en büyük savaşını, en kahraman zaferini, vatanını ÇANAKKALE’yi göreceksiniz…

İzleyin orayı, şehitlerimizi dinleyin, Mustafa Kemal Paşa’yı anlayın ve askerlerini.

Mustafa Kemal Paşa’nın askeri dehası ile kazanılan ve  askerlerinin inançları ile en büyük savaş, gelecek.

Türkiye Cumhuriyeti’ne giden  sürecin başlangıcı,  ufku.

Tam bağımsızlık ve özgürlük, öz  vatan yeni Türkiye. Yeni Türkiye’nin ön sözü ÇANAKKALE…

Ruhları şad olsun. Aziz,  büyük hatıralarına saygıyla…

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..