Ah Feriha! Vah Hande! Eyvah Gülsüm! Tüh Cansu!

Cuma akşamı yoğun dizi trafiği sebebiyle ben diziyi ancak dün seyredebildm. Adını Feriha Koydum bu hafta da gerçekten heyecanlı bir bölümle karşımızdaydı.  Yalnız bu hafta cidden dizimizin bütün kızları büyük talihsizlikler yaşadılar değil mi?

Feriha ile başlayalım. Feriha günden güne sona yaklaşırken, belki de yaklaştığı son onun için bir başlangıç olacaktır kim bilir? Ben iki haftadır diziyi bu güne kadar hiç olmadığım kadar heyecanla seyrediyorum. Malum durağan ve uzayan hikâyesi epey sıkmıştı bizim gibi hayatın hızla akıp gitmesinden yana olanları. Ama özellikle bu son bölümde gerçekten herkes nefesini tuttu. Hele hele Feriha ile Emir’in öpüşme sahnesi ve bunu gören Mehmet’in Feriha’yı eşek sudan gelinceye, ağzı burnu dağılıncaya kadar dövmesi cidden güzel sahneydi. Yok, ben duygulanmadım yine o sahnede onu belirteyim. Çünkü Feriha için eninde sonunda beklediğimiz olay buydu zaten.  Son iki haftadır bilmem dikkatinizi çekti mi. Dizinin hareketli sahneleri için yeni müzik yapılmış. Ben çok beğendim yeni müziği Allah için. Özellikle dayak sahnesinde cidden çok iyi oturmuş. Tebriklerimizi gönderelim buradan ekibe.

Hande kızımız ise kendini iyice dağıttı. Hatta öyle dağıttı ki, içki içmeye gittiği barda ojeleri siyah iken, aynı akşam bardan Emir onu evine götürürken, heyecandan olsa gerek ojeleri bir anda kırmızı renge dönüverdi : ) E böyle hassas hatalar bizim gözümüzden kaçmaz arkadaşlar. Hayır, benim Hande’de anlayamadığım şu. Sen madem Koray’ı bu kadar seviyordun da, niye zamanında kıymetini bilmedin be arkadaş. Şimdi arkasından ağlayıp, ah vah etmenin sırası mı yani. Hele hele kalkıp evini basması, çiçeği burnunda gelinimiz Gülsüme tehditler savurması da çabası. Klasik laftır işte, kaybetmeden kıymet bilinmezmiş. Hande Emir’in peşinden koşayım, Koray’ı peşimden koşturayım derken, bir baktı ki dımdızlak ortada kalıvermiş. İşte fazla havalarda uçarsan olacağı bu..

Gülsüm’e kızayım mı, üzüleyim mi, acıyayım mı bilemedim. Kendini kaptırdığı evcilik oyunundan tepe taklak düşmez inşallah. Aslında onu tek taraflı suçlamakta yanlış. Elbette yılbaşı gecesi, bir tirbuşon uğruna neler neler değişti hayatında bunu tartışabiliriz ancak, Koray’ın yaptığı tavırlar karşısında ben Gülsüm için üzüldüm biraz. Hayır, Koray’da dengeyi bozdu. Kardeşim kendin bayıla bayıla Gülsüme mesajlar atıyordun, ufacık bir şeyi bahane ediyordun aramak görüşmek için, Hande’den bıkkınlık gelmişti sana artık, hatta bırakmış terk etmiştin, Gülsüm’ün saf, masum, temiz halinden çok etkilenmiştin görünürde. Tamam, biraz içkinin etkisiyle bazı hatalar olduysa da, bunu dürüstçe ve delikanlıca telafi etmeye de çok gönüllüydün. Hani nikâhta keramet vardı ne oldu. Koray kardeşimiz evlenince farkına vardı galiba kiminle evlendiğinin. İyi de o kızın ne suçu var. Ben daha öncede söylemiştim. Koray ile Gülsüm bence evliliklerinde çok mutlu olmalı. Hatta Koray Gülsüm’e ciddi ciddi âşık olmalı ki, (Benim tahminim kesin aşık olacağı yönde) Hande iki sezondur yaptıklarının cezasını güzelce çeksin.

Cansu kızımızda henüz farkında olmasa da çok kötü bir planın kurbanı olmak üzere. Cansu tam anlamıyla hapı yuttu kardeşler. Zira Sanem Hanım büyük ihtimalle tüm mal varlığını yönetme hevesiyle Cansu’ya ilaç yerine vitamin hapı veriyor. Cansu da gözlerinin önünde Hala Emir’in hayali ile bayıla bayıla içiyor ilaçları. Bu arada Sanem hanımın da maşallahı var. Önce Kocası, sonra Levent, sonra Ünal Sarrafoğlu derken şimdi bir de Levent’in erkek kardeşi Bülent derken dizide aşk yaşamadığı adam bırakmadılar senaristler saolsun..

Dizimizin kızları tümden perişanlığı yaşıyorlar. Bakalım ilerleyen bölümlerde kazanan kim olacak?

Siyah İnci'den sevgiyle...