Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Ah İstanbul ah

Ah İstanbul ah
 

boğaz ve erguvan çiçekleri..


Boşuna çekmemişti beni bu şehir kendine, kolay olmamıştı gelişim. Kader bir bir ağlarını örmüş, ayaklarım geri geri gelmiştim. İstanbul’u İstanbul yapan güzelliklerin içinde kayboluvermiştim bir anda. Üsküdar’dan, Kuzguncuk’tan izlerken Boğaz’ın tarifsiz manzarasını “Gün gelecek” diyordum. Gün gelecek ve boğazın o sert rüzgarlarına savuracağım içimdeki yalnızlıklarımı, her biri sonbaharda dökülen yapraklar gibi kopup yüreğimden düşecekler hırçın dalgalarına Marmara’nın...

Biliyordum içimde bir huzur belirecek, ferahlayacaktım. Minik serçeler kadar hür ve özgür kalacaktım, hafifleyecektim.

O yalnızlıklar ki, her biri tonlarca yük yüklemiş gibiydiler yüreğime. Terkedilen, kaybedilen, yitirilen; her değerin, güzelliğin, dostluğun ve aşkın arkasından yer edinmiştiler küçücük can hücremde. Olduklarından, geride bıraktıklarından daha ağır, hep zalim ve birbiri içinde yekpareydiler. O minicik hacme bir dağ gibi yerleşmiştiler…

İlk kez gözlerin gözlerime değdiğin de; birden irkildim, çokça zaman geçmeden üzerinden artık kesin kararımı vermiştim, yalnızlıklarımdan kurtulup kalbimin her zerresini açmalıydım sana. Bana bu umudu veren topraklara koştum, boğazın hemen altına...

Kesin ve kesiksiz bir nefes aldım, tüm bedenimi neşterle yararcasına açıp buldum yüreğimi. İçimde huzur bulacağım anın hayali olmasa katlanılmaz bir acıydı. Elime alamayacağım kadar ağırdı artık, bedenimin onu nasıl taşıdığına hayret ettim. Orada durup gri-mavi gökyüzünü izledim, an ve an ufuklara daldım, İstanbul’un buram buram deniz kokan havasını çektim bir kez daha ciğerlerime, martı seslerine kulak verdim, son bir darbeyle ufak bir delik açtım kalbimde. Sanki sadece kalbimi değil, tüm benliğimi hür bırakmıştım…
Kusuyordu, tükürüyordu yüreğim bütün yalnızlıklarımı. Herbiri ne bir yaprak gibi düştü, ne de bir kuş gibi uçuştu, oldukları yere bir ağaç gövdesi gibi devrildiler. Düştükleri yere çakıldılar, denizin dibine batıp gözden kayboldular…
Açmak için baharı bekleyen erguvanlar gibiyim şimdi. Artık yüreğim hür ve sana ayrıldı her zerresi... İster işlersin nakış nakış, istersen bırakırsın yellere...

 
Toplam blog
: 3
: 555
Kayıt tarihi
: 05.11.08
 
 

Aralık 79 Rize doğumluyum. Hırçın Karadeniz'in rüzgarını soluyup da hayatta dingin durmanın getirdiğ..