Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '11

 
Kategori
İstanbul
 

AH İSTANBUL

AH İSTANBUL
 

alıntı


Atatürk Havaalanında, yaşlı gözlerle annemlere el sallarken sanki Türkiye'de tek başıma kalmışım gibi yalnız hissettim kendimi. Onlarla birlikte gücüm, kuvvetim, umutlarım, güvenim de gitti gibi geldi bana. O anki duygusallıkla sora sora Bağdat bulunurmuş deyip çıktım yola ve buldum hiç üşenmeden Çengelköy'ü.

"Uzanıp Kanlıca'nın orta yerinde bir taşa
Gözümün yaşını yüzdürürüm hisara doğru "

Yağan yağmura, yüzümü yakan soğuğa hiiiiç aldırış etmeden attım kendimi Çınaraltına,

Mabedime, en sevdiğim mekana.

Tek başıma.

"Ne acı ne acı insan kendine ne kadar yenik
Bulunmadı ihanetin ilacı yürek koca bi kara delik
Yapacak hiç bişey yok gönül bu sevdi
Yeni bir ten yeni bir heyecan bilirim üstelik"

Güneş kayıp, hava yağmurlu ve soğuk,

Yüzümün ve saçlarımın ıslanması da umurumda değil.

Özlemişim İstanbul'u.

Yağmurunu bile, her hali başka güzel bu şehrin.

İçeride oturuyor herkes, ama yok yok ben dışarıda olmalıyım,

İstanbul havasını çekmeliyim içime, zaten içeriler dar geliyor bu aralar bana...

Islak sandalyeler, masalar,

Üç beş balıkçı kayıkları (şeytan çok dürttü beni, atla git şu kayıklardan birine kaybol dedi ama ben onu dinlemedim, şeytana uymadım)

Ve ben.

"Bi lodos lazım şimdi bana bi kürek bi kayık
Zulada birkaç
şişe yakut yer-gök kırmızı
Söverim gelmişine geçmişine ayıpsa ayıp
Düşer üstüme akşamdan kalma sabah yıldızı"

Masa ve sandalye temizlendi benim için veee büyük bir keyifle kuruldum masaya,

Yağan yağmura inat.

Ey Allahım bu ne güzel bir manzara,

Neden bu şehre bu kadar cömert davrandın, bütün güzellikleri buraya verdin güzel allahım?

Karşımda vals eden boğaz köprüsü,

Elimde, tabiki olmazsa olmazım bergamotlu çayım...

Ohhh mis mis, doyulmaz bir keyif.

Sevimli garsonun "Abla ıslanacaksın içeri gel" demesini de duymamazlıktan geldim,

Devam ettim çayımı yudumlamaya.

Enfes bir manzara tam karşımda.

Tam istediğim gibi

Ben başıma...

Yağmurun o güzel sesi

Martıların çığlıkları,

Denizin dalgası,

Dilimde Ah İstanbul şarkısı,

24 saatlik İstanbul kaçamağımın en keyifli dakikaları

Kendime yarattığım bir " an".

Çalan telefonlara bile cevap vermedim

Büyü bozulsun istemedim.

Denize yine göz kırptım; yazın görüşürüz dedim.

Yani, yani dostlar felekten bir çınaraltı keyfi yaşadım,

Armağan ettim kendime.

Böyle bir zevkten kendimi mahrum bırakmadığım için mutlu ayrıldım Şehr-İ İstanbul'dan...

Sevgiyle, sevginizi hak edenle kalın dostlar...

 
Toplam blog
: 184
: 2109
Kayıt tarihi
: 11.03.07
 
 

1974 Bremen doğumluyum. Hayatın Med-Cezir'lerle dolu olduğuna inanırdım; yaşaya yaşaya anladım ki ö..