Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '07

 
Kategori
Siyaset
 

Ah Kıbrıs, vah Kıbrıs

2000'li yılların başında doğalgaz ve petrol sondajı üzerinde yıllarca çalışmış bir adam büyük petrol şirketlerinin kapısını çalar. Yılların kendisine verdiği tecrübe ile geliştirdiği yöntemi kulllandığında İskenderun körfezi, Mersin ile Kıbrıs arasında kalan bölgede zengin doğalgaz ve petrol yatakları olduğunu iddia eder. Sonunda da ABD'nin Enron'dan sonraki en büyük enerji şirketi olan El PASO'yu bu konuda ikna eder.

El PASO Türkiye'ye gelir TPAO ile görüşür ve bir konsorsiyum kurulur. 1, 600 km. lik hat boyunca Mercan-Deniz 1, Ceylan-Deniz 1 ve Kılıç-Deniz 1 adlı sondajlara başlanır. EL PASO yaklaşık $41, 000, 000 USD harcama yapar! Sonra TPAO'ya der ki bizim bu projeye ortak bulmamız lazım ve uluslararası finans için 'Farm out' yapacağız deyip gider, sondajı da durdurur. . . TPAO en son 2004 yılında El PASO'ya sorar yahu bu 'Farm out' işi ne oldu diye, ama bir cevap gelmez!

2002 Yılında aniden ABD ve AB'nin girişimleri ile Kıbrıs'ta çözüm için Annan Planı'nın ilk sunumu yapılır. Nisan 2004'de Annan Planı oylanır. Türk tarafı 'evet', Rum tarafı 'hayır' der ama referandum ertesinde Rum tarafı AB'ye tam üye yapılır.

2005 yılının Mayıs ayında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Nicos Rolandis bir konuşmasında 'Kıbrıs adasının çevresindeki petrol yataklarında Umman'daki rezervlere eş değer rezerv var' deyiverir. Yani ekonomik büyüklük açısından bir fikir vermek için söyleyeyim, 400 milyar dolar eşdeğeri rezerv!

2006 yılı sonunda ve 2007 yılı başında Kıbrıs Rum yönetimi Mısır ve Lübnan ile 'Kıbrıs'ın münhasır ekonomik bölgelerinde' gizli petrol arama anlaşmaları yapar.

26 Ocak 2007'da Kıbrıs Rum Yönetimi bir kararnameyle KKTC dahil Kıbrıs adasınının karasularını ne hikmetse 13 petrol bölgesine ayırır ve işi resmiyete döker!

Dünya petrolünün %4'ünün Bakü-Tiflis-Ceyhan hattından dünyaya aktarılacağı ve konumunu da göz önüne aldığınızda, Kıbrıs'ın Türkiye için 'jeostratejik' değeri ve vazgeçilemezliği sanırım herkes tarafından şimdi çok daha iyi anlaşılmıştır.

Bizi yönetenler ve yönetenleri destekleyen 'Büyük Türk Büyükleri' her şeye AB gözlüğü ile baktıklarından bizlere hep KKTC AB yolunda bir engeldir diye söyleyip durdular. Verip kurtulalıma kadar geldi iş ve büyük bir kampanya ile Annan Planı kabul ettirildi. . . Böylelilikle Türkiye'nin ve KKTC'nin siyasi anlamda eli kolu bağlanmış oldu.

Bu vizyonsuz ve ulusal olmayan politikalarla da Kıbrıs elden gidecek. Çünkü petrole egemen olan ekonomik olarak Kıbrıs'ı da alacaktır. Bu kadar net ve açık. . .

ABD ve AB'de ki tüm 'Büyükler' uluslararası ilişkilerde hep ulusal düşünürler ve devletlerinin izlediği ortak politikaya bağlı kalırlar.

Ne diyelim, darısı başımıza!!!

 
Toplam blog
: 115
: 586
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

Tarsus Amerikan Lisesi (1984) O.D.T.Ü - İnşaat Müh. (1989) SUNY at Buffalo - Yüksek Lisans (1992) 19..