Ah Lale Devri, vah Lale Devri sen neymişsin sennnn.

RTÜK’ün FOX’a kestiği cezanın ardından enteresan bir durumdur almış başını gidiyor.

Yer Gök Aşk dizisindeki iki sahneden dolayı FOX konuyu takip edenlerin de bildiği gibi geçen günlerde ceza aldı.

Fox’un diğer iddialı yapımı olan Lale Devri dizisi de aynı çarpık ilişkilerden dolayı ceza aldı alacak durumda.

Durum böyle iken birde üstüne üstlük Toprak severler (Selen Soyder) baldız- enişte evliliğine karşı bir duruş sergileyerek diziye karşı tavır aldılar.

Bu tavırları da son haftalarda ve özellikle bu hafta yayınlanan bölümle ciddi bir düşüş gösterdi.

Tüm bunlar olurken paniğe mi kapıldılar, yoksa başka bir nedenle midir bilinmez enteresan bir şekilde dizinin ağır topları bir bir ayrılacaklarını açıklayarak gündemi işgal etmeye başladılar.

Önce Lale Devri dizisi oyuncularından Serenay Sarıkaya’nın haberleri geldi. Ardından aynı yapımın ve kanalın diğer dizisi olan Yer Gök Aşk dizisinin oyuncularından Birce Akalay ve Murat Ünalmış’ın ayrılacakları haberleri geldi son olarak da Lale Devri dizisinin ağır toplarından Tolgahan Sayışman’ın ayrılacak mı ayrılmayacak mı düşüncesine neden olan tweetleri ortalığa düştü.

Şükrü Avşar gibi profesyonel birinin her iki diziyi de üçüncü sezona taşıyacağını söylerken amatör davranmış olduğunu sanmadığım için bu haberlere doğrusu pek ehemmiyet vermiyorum.

Oyuncularla bir yıl sonrası için anlaşmalarını tazelemeden üçüncü sezona taşıyacaklarını açıklamazlardı. Tabii şu da olabilir her iki dizide ciddi bir senaryo değişimine gidilip yeni oyuncularla yol almak düşüncesi taşınmışsa bu anlaşmalarda yinelenmemiş olabilir.

Ama ön görülerim bu yönde olmadığını söylüyor. Zira seyirci her iki yapımında şu anki karakterlerine can veren oyuncularıyla sevmekte. Böyle bir değişim yeni bir proje demektir ki bu da bir risktir.

Evet, sezon ortasında Selen Soyder, Yer Gök Aşk dizisinden transfer edildi. Ama Toprak karakteriyle kendisini zaten sevdirmişti. Bu yüzden yeni dizisi Lale Devrinde de aynı karakterle kaldığı yerden seyircisini kucakladı.

Yani özetle Şükrü Avşar gibi bir profesyonel bu ihtimalleri biliyordur ve de düşünmüştür.

Geriye iki şey kalıyor.

Birincisi oyuncu kaprisi. Birce Akalay ve Serenay Sarıkaya için yorum yapamayacağım. Oyunculuklarını bilsem de sette ki tutumları hakkında bilgim yok.

Ama Murat Ünalmış ve Tolgahan Sayışman’ın oyuncu kaprisi yaptıklarını düşünmüyorum. Özellikle Tolgahan’ın. Zira şuan bu piyasadaki en doğal insanlardan biri.

Bu şıkkı elersek ikinci şıkta hedef şaşırtmaktır.

Ki bana göre muhtemel durum da budur. Her iki dizide aynı konular sebebiyle ciddi eleştiriler aldı ve almakta. Reytinglere yansıyan bu durum birçok ünlü köşe yazarı tarafından kaleme alındı. Ağır bir şekilde eleştirildi. Son olarak RTÜK cezasıyla da tescillendi.

Bu hafta gelen reytingler üzerine kanal kaybettikleri izleyici gurubunu hem yatıştırmak hem de çekmek adına içi boş tamamen kandırmaca olan bir fragman yayınladı Lale Devri dizisiyle ilgili.

Buna inanmadıklarını ve kanala güvenmediklerini her fırsatta dile getiren seyirciyi (Toprak severler) yatıştıramayınca da ellerinde ki son bombayı patlattılar, diye düşünmekteyim. En ağır toplardan biri çünkü Sayışman.

Zaten özellikle Lale Devri dizisinin seyircisi kanala ve yapıma karşı bir kez güvenlerini yitirdi. Zira buna benzer fragmanları o kadar sıkça görüyorlardı ki. Fragmanla bölümler neredeyse alakasız. Bölüm yayınlanırken fragmanda ya da özette olanı ya görmüyorsunuz ya da değiştirip başka bir şekille sunuyorlardı seyirciye. Buna alışkın olan ve bu durumdan oldukça rahatsız olan seyirci (özellikle Toprak severler) son yemlerini yemedi. Yani oltaya gelmedi. Gelmediğini de açıkça ortaya koydu.

Son yemleri olan bu düğün yani baldız ve enişte evliği sanki olmayacak gibi bir fragmandı. Bu fragmanı vererek seyirciyi kandırmak istediler ama seyirci inanmadı inanmıyor. Zira o kadar önem verdiler ki bu düğüne özel futbolcular getirdiler nikâh şahidi diye ve bol bol resimler servis ettiler. Bitmiş bir çekimin, hazırlanmış bir bölümün hele de daha yayınlanmamış haziran bölümünün bu kadar tanıtımı yapıldıktan sonra bu hafta gelen reytinglerle atılan geri adıma kusura bakmasındalar da inanan ancak kundaktaki bebeler olur ki şimdiki zamane bebeleri de açıkgöz inanmıyorlar. Geriye bir kendileri kanıyor inanan bir de hala bir umut taşıyanlar.

Ama onlar yerine ben Yeşim karakterinin gördüğü her şey bir rüyadan ibaretmiş aslında bunların hiçbiri olmamış, o yüzden verilen fragman doğru dersem emin olsunlar ki Fox’un özetçisinden ve fragmanlarından çok daha fazla inanırlar.

Nedeni bugüne kadar yaptıkları hatalardır. Bunlara bakarlarsa cevabını bulurlar.

Haa, eğer geri adım attık, senaryoyu değiştirdik, her şey bir rüyadan ibaret diyorlarsa, bunu da yazılı yapımcının ağzından alırlarsa seyirci ancak inanır. Zaten şu an senaryoyu yazan ekip buna alışık; Sıla’yı onca bölümden sonra bir masalmış her şey diye seyirciye kakaladılar. O günleri de unutmadı bu seyirci. Yani ben dedim diye rüya izletmeye kalkmasınlar bu sefer seyircinin gazabından hiç kurtulamazlar.

Ürünlerin reklamlarında yanıltma olduğu zaman şikâyet edeceği bir kurum var. Neden dizilerin seyirciyi yanıltma durumlarıyla alakalı bir işlem mercisi yok? Bu da bir çeşit tüketiciyi aldatma durumudur ki FOX bunu sıkça yapıyor. Başka kanallarda da benzer durumlar mevcut.

Tabii kasttettiğim kafada yaratılan merak ve soru işaretleri yaratma durumu değil. Kastettiğim bir fragman ve özetle uyuşmayan bölümlerin yayınlanması durumu. Örneğin Fatmagül’ün son bölümünde kafalarda bırakılan halvet odlu mu, olmadı mı durumuyla Lale Devrinde fragmanda birkaç bölüm önce hastane odasında Yeşim-Sıtkı konuşmasını birebir duyan bir Çınar bir sonraki bölümde hiçbir şey duymamış gibi gösterilmesi durumu aynı değildir. Ya da Lale Devri dizisinde bıçaklama olayı özette gerçekken bölümde rüyaya çevrilmesi durumu aynı değildir.  Yani Fatmagül senaristleri sanatlarını konuştururken, Lale Devri senaristleri kandırdık  da kandırdık, bu hafta reytingler cepte diyor. Sanatlarıyla reytingleri cebe indirmekle kandırarak cebe indirmek arasında ki fark. Sizce hangisi etik?

Yani özetle söylemeye çalıştığım bugüne kadar arkasında durdukları senaryolarını (baldız-enişte evliliğini) ısrarla seyirciye kabul ettirmek adına bu da bir çeşit hedef değiştirme politikasıdır.

İlgiyi başka yere çekerek asıl konudan uzaklaştırmak.

Bu yüzden de oyuncuların, üçüncü sezona taşınan bu dizilerden ayrılacaklarına ihtimal vermiyorum.

Bakalım reklam ve şaşırtmaca kokan bu hareketler ne zaman bitecek ve kesin açıklamalar ne zaman gelecek. Bekleyip hep birlikte göreceğiz.

oyatekin@gmail.com

Not: Burada yazılan tüm yazılarım elektronik imza ve zaman damgası güvencesi altında yasal hakları korunmaktadır. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) ve sosyal paylaşım sitelerinde kaynak gösterilmeksizin izin alınmadan kullanılamaz.