Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '10

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Ah Nazlı Hanım, Vah Nazlı Hanım, bu bana yapılır mı?...

Ah Nazlı Hanım, Vah Nazlı Hanım, bu bana yapılır mı?...
 

"Mevlana'dan dizeler.."


Sabah gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak, bu gün köşesinde bir yazı yazmış. “Mevlana’nın vecizelerini” içeren bir yazı.

Yazının altına da not düşmüş: “Mevlana’dan bu satırları gönderen Feride Çavuşoğlu’na teşekkürler.”

Fakat gel gör ki, Nazlı Ilıcak’ın Mevlana’dan deyişler olarak, gönderenine teşekkürleri ile kaleme aldığı bu sözler, aslında Can Dündar’ınmış. Milliyet Gazetesi yazarı Can Dündar’ın.

Gazetelerin İnternet sayfalarında, bu haber skandal nitelemesiyle bir fıkra gibi yayınlanıyor bugün.

***

Bu sözleri Nazlı Ilıcak’a gönderen Feride Çavuşoğlu’da soy adından dolayı tanıdık biri gibi geliyor bana. Bu hanım büyük ihtimal Çavuşoğlu ailesinden birisi. Yani Nazlı Hanımın akrabası..

Eğer öyle ise akraba tuzağına düşmüş demek ki Nazlı Hanım..

Çok ayıp olmuş!!..

***

Eeee oldu mu şimdi Feride hanım, insan çok sevdiği bir köşe yazarına (ya da akrabasına) bir bilgi, bir not v.s. gönderirken kaynağını da not etmez mi. “Aman Nazlı Abla bak bu bilgileri şundan şundan aldım. Bu sözlerde daha önce Can Dündar tarafından kaleme alındı. Onundur bu sözler. Sakın Mevlana’dan falan zannetme” demez mi!!?. Ya da Feride Hanım, sizde bilmiyorsanız, “abla ben bunları Mevlana’nın biliyorum ama sende bir araştır ondan sonra yaz” demez mi!!!?.

Ne kadar ayıp!!! Bak kadıncağızı ne biçim bir skandalın içine attın…

***

Ya siz Nazlı Hanım, ne yaptınız öyle; Size, yıllardır bütün gazeteci arkadaşlarınız, bütün dostlarınız hep demiyorlar mı bir haberin kaynağını araştırmadan yazma diye. Nasıl böyle bir hata yaparsınız. Yoksa şimdiye kadar bütün yazdıklarınız, tv ekranlarında savunduklarınız, 12 Eylül darbecilerine karşı “kahramanca direnmeniz” günümüzdeki “darbecilere” karşı “aslanlar” gibi tavır almanız, basın ve yargı özgürlüğünü “savunmanız”, “hukuka saygınız” hep böyle araştırmadan kulaktan dolma bilgilere mi dayanıyordu!!!?

Yazılarınızı büyük bir “hayranlıkla” okuyan ve kesinlikle her dediğinize “biat eden” ben zavallı okurunuzu nasıl böyle bir hayal kırıklığına uğratırsınız.

Ah Nazlı hanım, vah Nazlı Hanım bunu bana nasıl yaparsınız.

Bakın Nazlı Hanım, oğlunuz “beyefendinin” bir gazete sahibi iken promasyon yolu ile halkımıza attığı kazığı bile unutturmuştu, size olan “inancım”. Oğlunuzun ABD’ye kaçıp olay unutulduğunda ve şartlar müsait olduğunda memlekete “aslanlar gibi bir işadamı olarak” dönmesine bile göz yummuştum. En sonunda bu nur topu gibi oğlunuzla, Umre ziyaretinize gitmenizi izlemiştim yaşlı gözlerle. Hatta tefli, viskili, dansöz oynatmalı gecelere ait olduğu iddia edilen resimlerinize de “inanmamıştım.”

“İftira ve fotomontajdır” demiştim.

Bu “sadakatime” böyle mi karşılık verecektiniz?.

***

Ah Nazlı Hanım, vah Nazlı Hanım, sizin Mevlana’dan zannederek kaleme aldığınız, ama aslında Can Dündar’a ait olan dizelerdeki son cümlede belirtildiği gibi: Yoksa siz hayatı tadanlardan mısınız?

Eğer öyle ise lütfen söyleyin, teselli olsun, dinsin gözyaşlarım..

***

Saygılarımla.

01.03.2010

 
Toplam blog
: 243
: 760
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

1957 Kars doğumluyum. Emekliyim. Gazi Üniversitesi İİBF İşletme bölümü ön lisans mezunuyum. Yazı ..