Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ekim '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ah o mutlu televizyonsuz günler!

Sekizinci yılını doldurmak üzere olan evliliğimizin beş yılında televizyon bağlantımız yoktu. En mutlu günlerimizi düşündüğümde ilk aklıma gelen yurtdışında yaşarken oturduğumuz evin küçücük salonunda eşimle kitaplarımızı okuyup sohbet ederken kahvelerimizin tadını çıkardığımız akşamlar oluyor.

Televizyonsuz hayata başlamamız ödemeyi unuttuğumuz kablolu yayının kesilmesini başta can sıkıcı bir olay daha sonra mutlu bir tesadüf olarak düşündük. İlk günler bizi çok kızdıran bu olay Türkiye’ye döndüğümüzde de devam ederek yıllarca süren bir alışkanlığa, daha doğrusu kötü bir alışkanlığı bırakmanın huzuruna dönüştü.

Haftada birkaç kez kendi seçtiğimiz filmleri videoda reklamsız olarak izleyip, bunun dışında bolbol sohbet ediyor ve okuyorduk. İkimizde çocukluğumuzdan beri okumayı seven insanlar olmamıza rağmen o beş senede tüm hayatımızda okuduğumuzdan daha fazla okuduk.

İki yıl önce ben hamile kalınca evde çok daha fazla zaman geçirmeye başlayacağımızı düşünerek televizyon bağlantımızı yaptırdık. Televizyona çok fazla zaman harcayacağımızı düşünmüyorduk. Ne de olsa son beş sene bir gün bile televizyon seyretme ihtiyacımız olmamıştı. Ama yanılıyorduk. Hala standart bir Türk ailesinden çok daha az televizyon seyretsek de eski alışkanlığımız sandığımızdan daha güçlüydü. Bugün hala bağlantımız var ve bazen kendimizi “Bu kadar kanal var, seyredecek hiçbir şey yok” diye söylensek de inatla televizyonu kapatmayıp saatlerce zap yaparken buluyoruz.

Durup düşününce özellikle hoşumuza giden bir program olmadığında anlamsız yere televizyon karşısında harcadığımız zamana çok acıyorum ve “Madem bizde televizyonu kendimiz kapatacak irade yok, o zaman keşke yine bağlantımız kopsa da o güzel akşamlara dönsek, ” diyorum.

 
Toplam blog
: 6
: 602
Kayıt tarihi
: 20.10.08
 
 

Yazar ve diplomat olmayı hayal edip, Türkiye'deki birçok insan gibi kendini bambaşka bir meslek yapa..