Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '06

 
Kategori
Sosyoloji
 

Ah sosyal devletim ahh!

Ah sosyal devletim ahh!
 

Dün akşam haberlerde tüylerimi diken diken eden görüntülerle karşılaştım: Şanlıurfa’da bir banka şubesinin önündeki izdihamı gözlerim dolu dolu izledim. Devletimizin yaşlılara bağladığı maaşın ödeme gününden görüntülerdi bunlar. Dolayısıyla kalabalık da 65 yaşın üstündeki insanlardan oluşuyordu. Arada onlara yardımcı (!) olan gençler de vardı. Malum görüntüler, itiş kakış, içeri bir an önce girebilme telaşı…

Hiçbirinin ayakta durmaya gücü kalmamıştı. Yılların yorgunu bedenleri, kalabalıkta hem ilerlemeye hem de kendilerini korumaya çalışıyordu. Yardımcı gençler de arkadan yaptıkları baskıyla işlerini daha da zorlaştırıyor; kalabalık , preslenmiş saman balyaları gibi sıkıştıkça sıkışıyordu.

Ama içlerinden bir tanesi vardı ki (haber konusu olan), gördüğüm an gözyaşlarımı tutamadım. Hastalık ve yaşlılıktan ayakta duramadığını düşünüyordum. Ancak felçliydi. Komşusunun kucağında oraya kadar gidebilmiş, şimdi yine o yardımsever insanın kucağında sıra bekliyordu. Pijamasından çıkan sondanın ucuna bir poşet bağlanmıştı. Tıbbi malzeme değil sıradan bir poşetti bu. Ancak uzun süre beklemiş olmalı ki, poşet dolmuş üstü başı ıslanmıştı. Bir ara komşusu yorgunluktan amcayı tutamadı. İkisi birlikte yere oturup bir süre dinlendiler ezilmemeye çalışarak. Daha sonra banka görevlisinin fark etmesiyle öncelik tanınıp içeri alındılar. Ben de biraz rahatlayıp ohhh çektim. Aylık ortalama 80 ytl olan maaş için çektiği işkence bitiyor gibiydi. Ancak haber spikeri, amcanın evrakları eksik olduğu için maaşını alamadan evine geri gittiğini söyleyince o zaman bendeki ohh yerini derin bir offf’a bıraktı.. Anonsda söylenenler aklımdan geçenlerle aynıydı. Yaşlı ölümlerini kolaylaştırmanın bir yolu da bu olmalıydı.

Ben burada sadece beni derinden etkileyen bu olayı paylaşmak istedim. Bu konuda çok yorum yapılabilir ama ben burada noktayı koymayı daha uygun buldum.

 
Toplam blog
: 240
: 1628
Kayıt tarihi
: 18.08.06
 
 

Zamandan şikayet ederken, ne kadar hızlı aktığını fark edemeden geçmiş yıllar. Kırklı yıllar, kır..