Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '13

 
Kategori
Alışveriş - Moda
 

Ah şu "Haute Couture" !

Ah şu "Haute Couture" !
 

photo credit Van Cleef and Arpels


Mücevherde "Haute couture" konusu sıkça karşıma çıkıyor şu sıralar. Ne demek "Haute couture"? Aklınıza hemen Dior, Chanel, Valentino, Givenchy mi geldi.

Bir moda terimi olarak "Haute couture", kişinin özel beğenisine göre tasarlanmış, özel tasarım elbise anlamına gelir. Kökeni anlaşılacağı üzere Fransızca'dan gelir.
Direk çevirisi "yüksek dikiş" olmakla beraber tam karşılığı  "ısmarlama"dır. Genellikle üst gelir seviyesinde, elit müşterilerin beğenisine göre hazırlanan giyim türü olarak bilinir. Yani kişinin kendi tercihlerine (renk, aksesuar, taşlar v.b.) göre elde dikilen ve işlenen tasarımlardır. Bununla beraber her özgün ya da kişiye özel yapılan tasarım haute couture olarak sınıflandırılamıyor. Bir "haute couture" atölyesi olabilmek için, L'Ecole de la Chambre Syndicale de la Couture denilen birliğe üye olmak gerekmekte. L'Ecole de la Chambre Syndicale de la Couture Kuralları ise şöyle:
Bir ya da bir kaç prova ile birlikte özel müşterilere özel sipariş üzerine tasarlanmış olması
Paris'te en az 15 tam zamanlı çalışan bir atölyesi olması
Her sezon (yılda iki kere) gece ve gündüz giyiminden oluşan en az 50 parça sunulması
Ortaya çıkan ürünlerin açıklamasının sunumu (kaç metre kumaş, ne kadar boncuk-kristal kullanıldı vb.). Anlaşılacağı üzere her aklına gelen " haute couture " atölyesiyim diyemiyor.

Kişiye özel tasarım hissi… Haute couture kavramı Fransa’da ortaya çıktığında pek çok kadının ilgisini çekmiş. Zaten aksi mümkün mü bilemiyorum...Bir kadını daha da özel yapan,  onun ruhuna dokunan, güzelleştiren, değerini hissettiren bir tasarım, nasıl dikkat çekmez ? Haute couture kavramı zamanla boyut değiştirmiş, başka alanlara da taşınmış. "Mücevher" ise bu alanlardan bana göre en özeli! "Bana göre" derken şahsi zevklerimin ötesinde bir kavramdan bahsediyorum. Çünkü mücevher için yukarıdaki gibi yazılı kurallar yok. Bir mücevherin, haute couture olması için o tasarımın sadece el yapımı olması, ince işçilikli ve ihtişamlı olması çok az sayıda ve niş olarak üretilmesi, belirli bir zevke hitap etmesi yeterli midir? Hemen söyleyeyim ülkemizde öyle sanılıyor... Fakat dünyaca ünlü mücevher markalarına baktığımızda durum biraz farklı... İlham aldığı noktalarda içine büyük bir zenginlik ve derinlik hapsetmesi de gereken haute couture, tasarımcının ruhunu yansıtmalı ve kalite "objektif " olmalı!
Her mücevherin kendine özel bir kimliği ve  bir hikayesi olmalı. Tasarımlar gerçek anlamda tek olmalı ve aynı mücevheri ikinci bir kişide görmek mümkün olmamalı. Hatta  böyle mücevherlerin bir kod numarası olur ve o numara ile takip edilir.
Bir kadının saçından ayağına kadar, kıyafetine uygun olarak tasarlanmalı.
Kullanılan malzemeler yüksek kalite olmalı ve ibraz edilebilmeli (!) Bunun üzerinde özellikle duruyorum. Çünkü, değerli metaller ve taşlar kendini "mücevher uzmanı" tanıtan hanımefendilerin bile (!) bir bakışta anlayamayacağı bir hayli detaylı bir konu... Bu yüzden de kalite konusunda "kuyumcu X amca sertifikası" oldukça yavan kalmakta...
Doğadaki tüm materyaller, farklı teknikler kullanılıp bir tasarımda hayat bulabilir. Öyle ki kullanılacak taşların doğal şekilleri, renkleri, parlaklıkları ortaya eşsiz bir sentez çıkarabilir.
Tasarımlar sadece takı olarak değil, değişik objelere de uygulanabiliyor olmalı. Bu objeler bazen bir kutu, baston sapı, gözlük, yelpaze, bazen de bir gelin tacı, çanta, tesbih olabilir.

Yani, Haute couture mücevherde kişiye özel demek değildir! Kişiye özel olmaktan çok daha fazlası gerekir. Bundan dolayıdır ki dünyaca ünlü mücevher markaları bulundukları yere kolay gelmemişlerdir...

 

http://lussostyle.blogspot.com/2013/11/mucevherde-haute-couture-kavrami.html

 
Toplam blog
: 45
: 3532
Kayıt tarihi
: 08.07.12
 
 

Jeoloji yüksek mühendisi, Lusso Danışmanlık kurucusu, doktora öğrencisi, fotograf, moda, luks, mü..