Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Şubat '09

 
Kategori
Bilgisayar
 

Ah şu virüs'ün ettikleri....

Ah şu virüs'ün ettikleri....
 

resim netten alıntı.


Sizin başınıza da geldi mi ?

Ara sıra hepiniz bilgisayarınıza format atıp, genel bir temizlik yapıyor musunuz ?

Oğlumun yardımı ile, bilgisayara format attım.

Ondan önce, flaş belleğe resimleri, şiirleri, fotoğrafları, yazıları ve müzikleri yükledim.

Sonra kızımın, oğlumun kısaca sonradan gerekecek her şeyi belleğe aldım.

Format işi tamamlanınca, masa üstü dahil her yer tenhalaştı.

Aynı anda kapı, pencere, cam çerçeve hatta halı ve perdeleri tertemiz olmuş ev hanımı gibi rahatladım.

Virüs falan kalmamıştır, diye düşünürken, sırayla yüklemem gerekenleri yaptım.

Eh, pek de kolay olmadı. Çok da, çabuk olmadı.

Sıra geldi, flaş belleği bilgisayara yüklemeye.

Ardından, virüs programı da indirildi.

Ne berbat bir şey ise, virüsler çığık atarak yok olurken, ben başında beklemedim.

_‘’Bir daha da bu virüs programını yüklemeyelim’’. Iıııgh dediğimde çocukların eğlencesi oldum.

Yapılacak bir tek şey kaldı. Flaş belleğin içindeki bilgilerde virüs olabilir. En iyisi bilgileri silmek. Nasılsa bilgisayardakiler temizlendi.

_’’Çocuklar flaş belleğe bilgisayardakilerden gerekli olanları yükleyin. Cihaz alır hepsini.’’

_’’Tamam anne ‘’diye seslendiler.

Ben yine de ‘’Unutmayın ama ‘’ diye seslendim.

Oooh her yer tertemiz. Bilgisayar, halılarım, kapı pencere, Ööööf ne diyorum ben. Acilen iş ilanlarına bakmam lazım.

Mutfağa geçiyorum, kızlar gelecek. Kek seçimini onlara bıraktım. İçimizde en genç olanı, ama en şişman olanı HAMİLE. Limonlu keki o istedi. Ama çay benim istediğim gibi olacak.

Güzel marka bir çay,

Azıcık yeşil çay,

2 adet karanfil,

3.4 adet kakule ,

Tarçın ve limon kabuğu.

Mutfaktaki kuzineden kekin kokusu ile çayın mırıltısı geliyor. Her yer de tertemiz zaten…

Çaylar kahveler derken, en şişmanımız, pardon, hamile olan arkadaşımız.(Kıskanıyorum galiba bu kızı ben.)

Fırında makarna tarifi istedi. Herkes farklı bir şeyler anlatınca.

_‘’Dur ben sana bilgisayardan bulurum, hem de yazdırırım.’’diye bilgisayarı sehpaya aldım.

Nınınınııı, yok, açılmıyo, açamıyo, neyse oğlan baksın akşam diye kapatıyorum bilgisayarı .

_Biriniz şu bilgisayara baksın. Bu gün nedense, açılmadı.

Yine, nınınınaaa, tekrar format gerekli vs.vs.vs.

Nedenlerini anlatıyor oğlum. Uzun, uzun ve başlıyor işlem. Yine, yeni baştan…

Anladınız değimli olanı…Flaş bellek boş.

O kadar resim, şiir, yazı, müzik benim ve çocukların dosyaları flaş belleğe yüklü değil. Bilgisayara da tekrar format atıldı. Orası da tertemiz.

Sanki içim cız, cız eriyor.

-''Gitti o kadar şey, bari resimler gitmeseydi.'' diyorum. Onlara daha bir üzüldüm.

-''Şiirlerin ve yazıların'' diyorlar.

-''Onları tekrar yazarım, aynıları olmasa da yazarım işte.'' diyorum.

Zaten birçoğu, MB de ve Blogcuda var.

Sonra ne mi oldu?

İkinci bilgisayardan bir program indirildi ve flaş bellekte kayıtlı olan bütün resimler bilgisayara geri geldi. Programın adı mı? Pandoras recovery, ya da buna benzer bir şey.

Sevincimi anlatamam 2500 civarı resim tekrar bilgisayarımda.

Şiirlerin bir kısmı kızımın bilgisayarında buluyorum. Bir kısmı MB de birazı da blogcuda.

Şiirleri de, program ile geri getirmeye uğraşmadan hallediyorum. Ve derin bir ohh...

Arada kaçan varsa da, sağlık olsun. Bu kadarına da razıyım.

Bunları neden mi yazdım..

Siz, siz olun, bilgisayarınız da kayıtlı olan önemli bilgilerinizi yedekleyin diye.

Siz, siz olun , bilgisayar ve bellekteki hiçbir şeyin kaybolmadığın bilin diye.

Siz, siz olun, dikkatli olun diye.

Sonra mı ne oldu. Oturdum bunları anlatan bir yazı yazdım. Resim bulmak için yazıdan çıktım.

Resmi buldum, döndüm, yazının yerinde yeller esiyor.

Sebep; ofis programı daha yüklenmemiş…

Anladınız değil mi, bu ikinci yazışım.

Kıymetinizi bilin.

Sevgilerimle.

 
Toplam blog
: 141
: 1767
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Önce anneyim, sonra eş, abla ve annemin kızıyım. Elbette yazmayı ve okumayı seven biriyim. Emekliliğ..