Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Temmuz '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ahh bir vekil olsam....

Ahh bir vekil olsam....
 

Merhaba sevgili okurlar,

İnanın ülkemizde en güzel iş, siyasetle uğraşıp, bir şekilde milletvekili olmaktır.

Dokunulmazlığınız vardır.

Bir suç işleseniz dahi, dönem sonu denen bir mekanizma sayesinde yargı karşısına çıkma şansınız, hemen hemen yok gibidir.

Hele bir de parti başkanıysanız ya da her seçim döneminde seçilme şansınız yüksek ise, yargı karşısında hesap verme şansınız hiç yoktur, yani 0'dır.

Ülke gerçeklerine göre, en yüksek düzeyden maaş alırsınız.

Havanız vardır...

Genelde herkes önünüzde eğilir....

Ne de olsa milletin vekilisinizdir, bir ayrıcalığınız vardır....

İmtiyazlı sınıftansınızdır...

Kırmızı ışıkta durma gibi zorunluluğunuz yoktur, durmazsınız da...

Bir telefonunuz bir çok işlerin halledilmesi için yeterlidir.

Herkes sınavla iş ararken, sizin yakınınızın, sınavsız milli saraylarda istihdam edilmesi, size ve O'na göre bir haktır.

Eeee, ne de olsa, siz bir milletin vekili o ise, bir milletvekili yakınıdır...

Yurt dışına çıkma yasağınız olsa bile, siz çıkarsınız...

Size kim hesap sorabilir ki?

Hele bir kalkışsın bakalım bu devletin memuru da, görür dünyanın kaç bucak olduğunu o zaman...

Sizin, pasaportunuzu o görevli memura göstermeniz bile yeter...

Onu sorgulamak, maliyeye borcunuzdan dolayı yasaklısınız demek bir devlet memurunun haddi mi?

Ne büyük bir densizliktir ki bu...

İstisnalar kaideyi bozmazsa da, vekil olduğunuzda, sizin, çocuklarınızın, yakınlarınızın da geleceği artık kurtulmuştur....

Geleceğe artık mutlu mutlu bakarken, vay be ben neymişim dersiniz...

Sizin özel kaleminiz vardır.

Sekreteriniz vardır.

Pozisyonunuza göre arabanız da vardır, şöförünüz de tabii....

Bu meyanda, kıyak emekliliğinizi de unutmamak lazım...

Her türlü sağlık hizmetinden asillerin yararlandığından daha fazlası ile gazi kapsamında yararlanmak, hem sizin hem aile efradınızın en doğal hakkıdır....

Bu hakkın içerisinde, asillerinizin karşısına daha güzel çıkmak adına, masrafı devletimiz tarafından karşılanmak üzere dişlerinize implunt tedavisi de düşünülmüştür....

Yine mutluluğu yakalayarak ve huzurlu bir ortamda ülke insanına daha iyi hizmetlerde bulunabilmek adına devletimiz, bu konuda da sizlere, masrafı yine devletimizin bütçesinden karşılanması suretiyle, halk arasındaki adıyla, mutluluk çubuğu taktırmanızı da çok görmemektedir.....

Sizler, mutlu, huzurlu ve sağlıklı olmalısınız ki, ülkemize ve sizi bu konuma getirenlere daha iyi hizmet edebilesiniz...

Sizlerin, millet gibi 25 sene çalışayım ya da 9000 iş günü prim ödeyeyim de emekli olayım gibi derdiniz de olmamalıdır ve olmayacaktır da....

1-2 sene vekillikten sonra, en üst düzeyden maaş alan bir emeklilik durumu, Sizlerin en doğal hakkıdır.....

Ülkeyi kötü yönetebilir, insanları fakru zaruret içerisinde bırakabilir ve hatta halkımızı, sağcı, solcu, laik anti laik gibi taraflara ayırabilirsiniz ve sonrasında bu kesimler arasında meydana gelen olayları hiç mi hiç üstünüze almıyabilirsiniz....

Bu olaylardaki sorumluluğa, bir şekilde kılıflar bulur ve birilerinin üzerine atabilirsiniz.....

Gerçi alsanız ne olacak ki, yargı karşısına çıkıp hesap mı vereceksiniz....

Haşa, hiç olur mu öyle şey....

Sizler bizlerin başımızın tacısınız, sizler bizlerin yani milletin vekillerisiniz, sizlerin dokunulmazlığı vardır....

Böyle olaylar sonrasında...

En çok partinizi kapatırlar ....

Sanki, Ülkeyi kötü yöneten partiymiş gibi...

Bir muhalefet Partisi Liderimiz çıkar, Sizi zor gününüzde destekler ve kapatmaya karşı olduğunu açıklar...

Hiç aklına gelmez ki, bu insanlar da yaptıklarının hesabını verebilmelidir diye...

Sanki parti kapatılmaz ise, ülkemizde demokrasi yeşerecekmiş gibi...

Hadi kapatılmasın, kapatılmasın da, peki bu insanların yaptıkları yanlarına kar mı kalsın?

Hiç olmazsa, ana muhalefet lideri gibi, yüksek sesle dokunulmazlığın kaldırılmasını gündeminize alsanız...

Yok olur mu hiç öyle şey... Olmaz... Günün birinde kimbilir, belki de kendilerine de bu zırh gerekebilecektir....

Oysa ki kapatılma gerçekleşse siyasi hayattan beki de uzaklaştırılma imkanı belirecektir....

Tam o zaman vatandaş olarak deriz ki, hah işte hesap verme zamanı geldi...

Ama yanlış düşündüğümüzü çok geçmeden de anlarız....

Çünkü bu kez, bağımsız bir aday olarak TBMM'ne girme hakkınızın var olduğu ifade edilir....

Yasal hiç bir boşluk yoktur...

Herşey yasalara uygundur....

Çünkü zamanında bunu hazırlayanlar böyle hazırlamıştır...

Herkes de bir gün bana da gerekebilir düşüncesiyle, bu konuya el atmamıştır.

Vekil olmak zordur dostlar zordur, vekil olmak için para gerekir para...

Ama olduktan sonra ise, sorgusu ve suali olmayan cennette yaşarsınız adeta bu dünyada...

Onun için de, sızlansalar da, Sayın Vekillerimizin hepsi hayatından memnundurlar...

Memnun olmayan ise, kötü yönetilmenin acısını çeken ve ayrıntıları görebilen Milletin asilleridir...

 
Toplam blog
: 407
: 877
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

15.12.1950 Mersin doğumluyum. İzmir Ticari İlimler Mezunuyum. Bir Kamu Kuruluşundan  Şube Müdürü ..