Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '06

 
Kategori
İstanbul
 

Ahh İstanbul

Ahh İstanbul
 

Bilmem ilgilenirmisiniz baskasinin hayatiyla, yasadiklariyla, ama beni hep heyecanlandirmistir eskiden yasamis yada gunumuzdeki insanlarin yasamlari tecrubeleri. Ben kucuk bir kizken ne zaman annem beni bir yere misafirlige goturse, daha misafir oldugumuz evin kapisinda iceri girer girmez kendimi Harikalar Diyarindaki Alice gibi hissederdim. Evin her yerini inceler, esyalarina bakarak o insanlarin yasamlarini anlamaya calisir, karakterlerini, neyi sevip neyi sevmediklerini yada sadece kim olduklarini bilmek isterdim. Bazen de annemle evsahipleri muhabbete daldiklarinda o evle ilgili hayaller kurardim.

Gercekten de insanlarin evleri, duzenleri onlarin hayatlari hakkinda pekcok bilgi verir. Bizlere acilan kapilari baska bir dunyaya acilan sihirli bir anahtardir ve kendimizi ve diger insanlardan farklarimizi gormemizi saglar. Yeni insanlardan ogrendiklerim benim bimedigim ne kadar cok sey oldugunu ve insanlarin ne kadar zengin ve cesitli olduklarini gosterdi. Bu aliskanligim ilerleyen yillarda baskalarinin hayatlarina olan ilgimi tarihsel insanlara ve gozlemciligimden dolayi tiyatroya yoneltmeme neden oldu. Boylelikle baska insanlar olabiliyor, degisik karakterlere burunebiliyordum. Ama daha once baska bir seye deginmek istiyorum.

Yillar once 7-8 yaslarindayken Unkapani'nda oturan annemin teyzesine ziyarete giderdik. Her defasinda cok heyecanlanirdim cunku biz o zamanin yeni yapilan betonarme bloklarinda oturuyorduk ve cok populer evlerdi. Hatta biz Fatih'ten Findikzade'deki bu yeni eve tasindigimizda herkes gelip bize kirasinin ne kadar pahali oldugunu, babamin ne is yaptigini falan soruyarlardi. Oysa teyzemlerin evi eski tip Istanbul evlerindendi, evlerinde hala ocaklari gazla yaniyor, pencerelerinin kenarlari icten ve distan bizim oturabilecegimiz kadar genis ve disaridan gecen Unkapani Firinin simitcisine seslenip sicak simitlerinden uzanip alabiliyorduk. Eski arnavut kaldirimi sokaklarindan bastan ayaga siyah giyinmis Ermeni kadinlari geciyordu. Sokaklarinda oynayan cocuklar, anlamadigim bir sekilde komsulariyla samimi olan teyzem eger herhangi bir komsusu hasta olursa ona yemek yapip gotururdu. Simitcileri, yogurtculari, taksicileri olan ve kadin erkek demeden-kardesim diye baslanilan muhabbetleri vardi. Demlenen caylar pencereden karsidan gecen komsuya verilir, ayak ustu muhabbet edilirdi.

Benim bildigim anladigim bir sey degil sanki baska bir memleket gibiydi. O zamanlar bunun Unkapaninda yasayanlarin farkli bir yasama kulturu oldugundan kaynaklandigina karar vermistim. Bizler o zaman icin 1975'den sonra degisen, gelisen Istanbul'unda, Unkapani'ysa belkide hala 1960'lardan kalma Istanbul'u yasamak icin cabaliyordu....

 
Toplam blog
: 10
: 2574
Kayıt tarihi
: 25.10.06
 
 

Ben Meryl, 2001 yilindan beri, kendim icin yasamak istedigim icin geldigim Londra`da yasiyorum. ..