Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Meltem Kaynaş Kazezyılmaz

http://blog.milliyet.com.tr/meltemkaynas

12 Aralık '16

 
Kategori
Siyaset
 

Ahlak gri kabul etmez!

Ahlak gri kabul etmez!
 

https://pixabay.com/tr/kalabal%C4%B1k-insanlar-gri-siyah-beyaz-295069/


Epeydir düşünüyorum; ülkemizin bugün geldiği noktanın en temel nedeni nedir diye.

İktidar mı?

Muhalefet mi?

Dış güçler mi?

Pkk mı?

Fetö mü?

Geçmişten beri gelen hatalar mı?

Din sömürüsü mü?

Dinsizlik mi?

Yoksa sorun ekonomik mi?

Evet, yukarıda saydıklarımın ve daha da fazlasının;  bugün gelinen nokta üzerindeki etkileri hakkında tezler bile yazılabilir belki; ama bana kalırsa en dipte yatan sorun, bunların hiçbiri değil!

Gerçi son zamanlarda kimi dinlesem, herkes toplu “dış güçlere” atıyor! Başımıza gelen belâların en büyük suçlusu olarak, “dış güçleri” gösteriyor.

İşte yine, yeni bir bela geldi başımıza! İstanbul Beşiktaş’ta, 44 canımız gitti! Gencecikti hepsi, kimi henüz öğrenci, kiminin bebeleri kaldı geride… Kim bilir insanlığa ne yararlar sağlayacaklardı, yitip gittiler. Hepsi ana baba evladı, hepsi birer parçamız…

Yine çıktı kimi zevat, “kınama” mesajları eşliğinde “dış güçler” plağını çalmaya başladı. Midem bulanıyor artık dinledikçe.

İşin kolayını bulmuşlar!

Her gelen topu taca atın! Hiçbir kabahati üstlenmeyin!

“Dış güçler saptırdı, dış güçler yaptırdı!...”

Azıcık vicdanınızla konuşun!

İçimizdeki hainler olmasa, dış güçlerin gücü yetmez deyin!

“İçimizdeki beyinsizler” olmasa, dış güçler güç olmaktan çıkar deyin!

Azıcık ahlâklı olun!

Hakkın, hukukun, adaletin borusunu çalın!

Dış güçler yeni mi türedi? Yoksa ülkemiz hiç bu denli hıyanete maruz mu kalmamıştı?

Bunu derken herhangi bir kesimi, partiyi falan hedef alarak söylemiyorum. Bu dış güç borazanını her kesimden kişi çalıyor çünkü!

Ey bu yazımı okuyan kişi! Şunu iyi bil ki; öncelikli derdimiz ne dış güçler, ne Fetö, ne Pkk ne başkanlık sistemi(!) ne ekonomi ne de diğerleri…

Ülkemizin en en temel sorunu; ülkeyi ülke yapan fertlerin ahlâk sorunudur!

Evet, TEK DERDİMİZ VAR, AHLÂK! Daha doğrusu ahlâksızlık!

Dindar geçineninden tutun; kendini dürüst sanan, adil sanan, önyargısız sanan, iyi insan sanan pek çok kişi; ahlâk konusunda ciddi zafiyet içerisinde ne yazık ki! Sadece siyasetçiler falan değil yani…

Ahlak anlayışımız şarta bağlanmış: Bizim inançlarımıza uyanlar, bizim gibi düşünenler, bizimle aynı partiyi tutanlar vs. ‘iyi’; ‘ötekiler’ tu kaka!

‘Bizim gibi olanlar’;

Hata yapar, kandırılır; adı insanlık hali olur!

Çalsa bile, yol yapar…

“Çalmayan bir seçenek var mı ki?” denir arsızca!

“Öteki” yapsa, ondan kötüsü yok!

Bir de “öteki” dir onun adı ya da “bunlar” diye bahsederiz “bizden” olmayana! “Biz” kimsek artık!

Ahlâkın ara rengi olmaz kardeşim! Ya siyahtır, ya da beyaz! Ahlak gri kabul etmez!

Bugün pek çok kişi, “haydi baştakileri anladık da, tepedekilere ‘aşkla’ bağlı ‘fanatiklere’ ne oluyor diye soruyor, anlamakta zorlanıyor.

Sorun çok net aslında. Ortada herkesin boyuna posuna uygun “çıkarlar seti” mevcut ve de ahlâk yoksunu bir millet! Evet ne yazık ki toplumun çoğu ahlâk yoksunu!

Herkese cüssesine göre sunulan “imkânlardır” o “aşkı” yaratan. Mehmet amcaya 1 paket makarna, Hasan Beye kallâvi bir ihale!

Sadece belli bir partinin seçmenini de kastetmiyorum. Hangi partiyi desteklerseniz destekleyin! Bugün önünüze hakkınız olmayan, tepeden inme bir menfaat geldiğinde, tavrınız ne olurdu, onu sorgulayın.

Örneğin asker adayı oğlunuz, Tunceli, Hakkari, Mardin, Diyarbakır vb illere düşmesin diye ayağınıza gelen “üst düzey bir torpili”, elinizin tersiyle iter miydiniz?

Ya da işsiz evladınıza “tanıdık birileri” aracılığıyla gelen kamu görevini, reddeder miydiniz?

Atama bekleyen öğretmen kızınıza “okkalı” bir torpil gelse, ya da merkezi sistem seçme sınavlarında elinize soruları verseler; tavrınız ne olurdu, onu sorgulayın!

Hak etmediğiniz bir menfaat size, yandaşı ya da tamamen karşıtı olduğunuz bir kişi/parti/grup vs eliyle gelse, tavrınız ne olurdu?

Hiç kıvırmadan, topu taca atmadan; “efendim onlar böyle yapıyorsa, bizim de bu düzende aynı yöntemi kullanmak hakkımız” falan diyerek vicdanınızı temize(!) çıkarmaya çalışmadan durup düşünün, sizin ahlakınız ne renk diye?

Ben de dahil, herkesin takkeyi önüne koyup, kendine sorması gerekli en önemli soru bu bence! Sormadığımız sürece, ağzımıza ne din lafını alalım ne de îman!

“Rabbim… İçimizdeki beyinsizlerin yaptıkları yüzünden bizi helak mı edeceksin?” Araf 155

 
Toplam blog
: 47
: 254
Kayıt tarihi
: 11.11.14
 
 

1968 İstanbul doğumluyum. İÜ.İkt.Fak.'den mezun oldum. Bir holding bünyesinde; bütçe, finans ve p..