Ahlak nedir? Evrensel ahlak ve paradigmaları

Ahlak, insanı insan yapan dört önemli paradigmadan biridir. Bunlar Adalet, Ahlak, Sorumluluk duygusu, Vicdandır. Bunlar olmadan insan hiç bir şeydir. Kuran'da ilk inen sure Alak'tır pekte alakalı gibi durmasada Alak'ın Ahlakla alakası çoktur. İnsana ne kadar önemsiz bir geçmişe sahip olduğunun hatırlatılmasıdır Alak. Kibirlenmesin diye. HU'dan gelen ruhla Allah Boyası ile boyanması gereken İnsan gelişmiş bir organizma oluşuna bakması için Allah ilk önce Alak suresini indirmiştir.

İnsan'ın ve şeytanın en büyük zaafı ve günahı KİBİRDİR. Allah bunu hatırlatırcasına insanın bir çiğnem et parçası kan pıhtısı oluşuna bir hatırlatma yaparak geldiği yerin aslında ne olduğunu şimdi hangi durumda bulunduğunu sarsıcı bir şekilde ifade eder Kuran'da.

Bu amaçla bunu hatırlayan insandan önemli bir şey bekler Allah.

HAMD...

Kuranı yeniden ÖNEM SIRASINA göre tasnif eden Cebrail ilk başa Fatiha'yı koymasının nedeni de budur.

İnsandan beklenileni yapması hamd etmesi. " Alemlerin Rabına HAMD OLSUN " ile başlar yeni tasnif. Allahın hamda mamda ihtiyacı yoktur aslında, bu sadece İnsanın kendi geçmişine bakıp geleceğinini görmesi ve şimdiki durumunun farkındalığında olup bundan dolayı HAMD etmesi İNSANIN AHLAKİLİĞİNİN İLK KARŞILIĞI içindir.

İnsanın gerçek anlamda HAMD edebilmesi ancak ve ancak AHLAKSIZLIKTAN Allaha sığınmasıyla BAŞLAR.

Bu yüzden Kuran'a "Enzu billahimineşşeytanirracim" ile başlanır. Yani taşlanan recm edilmiş Ahlaksız şeytandan Allaha sığınırım. Bu çok önemli BİR KAÇIŞTIR ŞEYTANDAN ALLAHA DOĞRU. SIRAT CADDE YOLUNA BAŞLANGIÇTIR.

Kuran bizi Kuran Ahlakı da denen EVRENSEL AHLAKA NASIL TAŞIR?

Aklın AHLAKI tevazu içinde olmasıdır.

Zira akıl bilgiye erişebilmek için Kibir duvarını yıkamazsa cahil kalmaya devam eder. SÜREKLİ ÖĞRENCİ KALMALIYIZ ÖĞRETMEN OLSAK BİLE. Ben biliyorum, ben oldum ben kurtuldum demek bitmenin mahvolmanın DURMANIN başlangıcıdır. Bu yüzden bizi kibirden kurtaramayan Ahlak çöpe atılmalıdır.

Sahiblenme Ahlakı, cimrilik Allaha karşı en büyük ikinci günah ve ahlaksızlıktır. Çünkü cimrilerin imanı teoride olsada pratikte yoktur. Cimri Allaha GÜVENMEZ. Mülkün sahibinin Allah olduğunu söylesede fakirlik korkusu yüzüden ASLA PAYLAŞAMAZ kafir olduğunun farkında değildir CİMRİLER.

Bu yüzden Ahlak vizyonumuz bizi kendimize tutumlu ve başkalarına cömertlik verdirmiyorsa o ahlakı çöpe atın.

Şehvet bize aile olalım diye aile olmanın ağır sorumluluğu altında ezilirken stres içinde bunalırken bir ödül olsun ve sevginin aşkın perçinlenmesi için verilmiş tatlıdır.

Her tatlı gibi bu tatlıda dikkatli yenilmezse organizmada tahribata yol açar. Aile birliğini ZİNA İLE sarsar.

Ahlak anlayışımızda bunaltmayan DENGEDE kıskançlık yoksa, haya yoksa, mahremiyet anlayışı yoksa bu bizi yanlışlara taşır. Kuran zina etmeyin demiyor zinaya yaklaşmayın diyor. Zinaya yaklaşmak hayasızlıktır. Zira Allah geneleve girmeyin diyor çünkü girersen zina edersin demek istiyor, içeri girdinmi aklın başından gider kontrolü kaybeder tamamen şeytanın ve nefsin arzu ve isteklerine BOYUN EĞER ONA teslim olursun demek istiyor. Burada amaç YAKLAŞMAMAK. Yaklaşırsan görürsün, görürsen kontrolü kaybedersin. Aslında sorumluluk yaklaşmamakta BAKMAMAKTA. Bizi zinaya uzaklaştırmayan ve gözlerimizi kötü bakıştan alı koymayan ahlaki anlayışı çöpe atmalıyız.

Hilmet yumuşaklık, kibarlık demek. Biz kibarlığımızı yumuşaklığımızı mazluma, yoksula, yetime, garibana göstermek zorundayız. Tepeden bakarak ve hiçte kibar ve nazik olmayan tavırlarla yoksula yardım eden adamların aslında bunu "Yardım sever" desinler diye yaptığını o yoksula karşı seçtiği kelimelerden yakılayıveriyorsunuz hemen. Oysa Allah yardım yapanın halini psikolojisini kuranda yazmış "içi titreyerek" yardm yapar kişi diye, bu nazik ve kibar ve incitmeden yardım yapmak demek. Ancak Kibirli ve haddini bilmeyen bir yoksulda zaten en önemli iki şeyide kaybetmiştir. Dünya ve ahiret hayatını.

Allah bize öfkeyi niçin verdi? Ahlaklı öfke mazluma değil zalime ve kibirliye karşı kulanılmak için verilmiş bir duygudur. Şayet bizler öfkemizi zalimlere emperyallere, ülkeyi soyup soğana çeviren bazı camaatlere, partilere, emperyalizmin ülk içi uşaklarına, yeryüzünü kana bulayan silah ve pertol şirketlerine karşı kullanamıyorsak ahlaklı öfkemiz yok demektir. BU konuda yine Kuran okumanızı ve düşünmenizi tavsiye ederim zira Allahın bu konuda uyarısı var.

Hepimiz ait olduğumuz çevrenin etkisindeyiz ve gezmedkçe dolaşmadıkça dil yada diller öğrenmedikçe yaşadığımız toplumun dar kalıpları içine sıkışır ve geniş perspektiftan bakamayız ve bakanı da anamayız. Bu itibarla Allah bizden aidiyet duygularımızın bizi yanlışa taşımasını istemez bu amaçla ahlak anlayışımız bize asla adalet çizgimizi aştırmamalı. Irkımız mezhebimiz, siyasal görüşümüz tuttuğumuz spor klübü rakip yada diğer oluşumlara karşı haksızlık yapmamızı engellemeli. Hac ibadeti bu ahlakın tesisi için konmuş bir ibadettir bu amaçla Kabe'de toplu tavaf vardır, insana başka ırklara toleranslı davransın başka kültür ve dillerin farkındalığında olsun evrensel olalım ve kardeşçe yaşayalım diye bu ibadet konmuştır. Bizi buna taşımayan tavaf tavaf değil hac hac değildir. Aidiyet ahlakımız bizi buna taşımıyorsa biz o ahlakı çöpe atalım.

Atalım ki düşünerek ve adlce Allahın boyasıyla boyanalım. Bu boya Allahın Ahlakıyla Ahlaklanmaktır k bu EVRENSEL AHLAKTIR.

Herkezin bir Ahlak anlayışı var. Ancak Ahlak şeytanı ve nefsi durdurmuyorsa o ahlak evrenselleşememiştir demektir. Kibri tevazuya dönüştürmüyorsa, Cimriliği tutumlu bir cömertliğe taşımıyorsa, şehveti dizginlemiyor hilmeti mazluma ve öfkeyi zulmete yönlendirmiyorsa, insanın aidiyet duygularının faşizme kaymasına engel olamıyorsa o AHLAK anlayışımızı çöpe atmalı ve yeniden yukardaki hususlar dikkate alınarak revize etmeliyiz.

Şüphesi sözün doğrusunu Allah bilir ve söyler.

Ayhan Özcimbit
(Kabenin Hayat Şifreleri-Sembollerin Dili adlı kitabımdan alıntılar içerir kaynak kullanılarak paylaşılabilir)