Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Şubat '11

 
Kategori
Güncel
 

Ahlakın kendisi ahlaksızlıktır!

Ahlakın kendisi ahlaksızlıktır!
 

"Evli bir kadının bekar bir erkeğin geceyarısı evinde ne iş vardı"dan başlayan ve Defne JOY Foster ile bitiren insanlar! 

Bir basmakalıbı, bir normu, bir şablonu bir insana giydirmektir bu. 

Sizce "evli bir kadın" şöyle yapmalı böyle davranmalı vs. Ya da siz olsanız şöyle ya da böyle yapardınız. 

Ama o ne bir kavramdan ibaret, ne de siz! 

Genel bir kadından başlayarak adı sanı belli gerçek bir kadınla bitiriyorsanız, yaptığınız şey canlı ve gerçek olanı, cansız ve hayal ürünü olana feda etmektir. 

Oysa genel bir kadın yerine hakkında konuştuğunuz kadını özne alarak düşünmelisiniz. 

Kafanızdaki şablon hep sabit, olduğu gibi kalır, hiç değişmez. Bu ise düşünmeyi ya da yaşamayı dondurur. Böyle yaptığınız zaman, kafanızdaki şablona gerçek kişiyi oturmamış olursunuz. Yapmanız gereken, kafanızdaki şablonu gerçek kişiyi ya da gerçekliğe vurmanızdır. Test edilecek olan şablonunuzdur. Ama tersini yaptığınızda test edilecek olan şablon değil, gerçeklik olur. Oysa, bu gerçekliğin doğasına aykırıdır. Böyle yaptığınız her defasında, şablonunuz ve önyargılarınız gerçekliği belirleyecek, şablonun kalıbına sokacaktır, sığmayanı yok diye atacak, eksik kalanı ise şişirecektir. 

Gerçeği anlamak için, şablonunuzu gerçeklikte test etmeniz gerekir. Ancak bunu yaptığınız zaman gerçeği yakalarsınız. 

Şablondan başlayarak gerçekliğe gitmek gerçekliği yok etmektir. 

Genel bir kadından kabülünden başlayarak, gerçek bir kadından çıkmak, o kadını başka türlü öldürmektir. 

Daha sonra nasıl gelişti bilmiyorum, Milliyet internet portalında, Defne JOY Foster ile ilgili başlayan tartışmalarda çıkan haberlere yorum yazanların belki çoğunluğun "su testisi su yolunda kırıldı" yolundaki yorumu desteklediklerini gördüm. 

Şaşırdım. Genelde sağduyulu yorumlar daha çok oluyordu. Defne'nin değerini daha çok duyumsadım. 

Şaşrdım çünkü, kişilerin özel yaşamına karışılamazlığına dair bir ilkeye saygı beklemek mümkün olsa da ihlal edilebilir bir şey bu, ama ortada açık bir yargısız infaz vardı. Ve "su testisi su yolunda kırılır" yazısı, haddini, olguları ve gerçeği aşan bir yazı olduğu halde, kimse bunun üzerinde durmuyordu. Oysa gerçeğin ne olduğu henüz bilinmiyordu, ama yazı bazı gerçekler kabul ediyor ve bunun üzerine sonuçlar çıkartıyordu ve herkes, sanki ortadaki gerçekliği belli bir ahlak anlayışı ile yorumluyormuşcasına, 'adam doğru söylemiş, ' diye onay veriyordu ve ahlakçılık mastürbasyonu yaparak yargısız infaza destek veriyorlardı. 

Olayı evli bir kadın şablonundan başlatarak, gerçek bir kişi ile bitirmenin yol açtığı yargısız infaz, ancak gerçek kişi ile başlatarak ve gerçek kişi ile bitirilerek aşılabilirdi, ama kimse bunu sorgulamıyordu. Herkeste, "evli bir kadın" şablonu hakimdi. Oysa o her şeyiyle biricik belli bir kişiydi, tüm geçmişiyle ve o günüyle, tüm koşullar dahil olmak üzere biricik idi, biricik bir yaşantıydı sözkonusu olan. 

Ne ilginç değil mi? Artık her ne anlıyorlarsa, iyi bir şeymişcesine, bir insan kötülenerek "ahlak" savunulurken, satır arasında ve dipte insanların -kendi tarif ettikleri anlamda- ne tür ahlaksızlık içinde yaşadıklarını görüyorsunuz. 

İnsanlar önyargılarından, şablonlandından, ahlak bezirganlığından özgürleşerek, gerçek kişinin adını anarak olayı anlamaya başladığında, olayın biricikliği ortaya çıkar. Biricik olan şey ise hiçbir şey ile karşılaştırılamaz. Sadece hissedilir, duyumsanır. Yapılacak tek şey ANLAMAK'tır, ANLAYABİLMEK'TİR. 

&& 

Başka bir açıdan daha bakalım. Varsayalım ki ilgili kişi, her gece biriyle yatıyordu, evliydi, çocuğunu da emzirmiyordu. 

Ve biz bu kişiyi yakaladık ve ele geçirdik, buna her türlü yaftayı yapıştırırsak bunu neyin adına yaparız, neyi koruyor oluruz? 

İnsan olduğumuz için insanı ve insanlığı değil mi? 

Peki, suçladığımız kişi de insan değil mi? Peki bu, insanı ve insanlığı korumak ülkümüzle çatışmayacak mı? 

Belli bir insanın insanlığının korumayan ama soyut bir insanlığı korumanın içi boştur. 

Her tekil bireyin insanlığını korumadan geçmeyen hiçbir şey insanlık ülküsünü korumaya ulaşamaz. 

İçi boş ahlak mastürbatörleri kendinizi ve kimseyi kandırmayın! 

Ahlakın kendisi ahlaksızlıktır bunu da unutmayın! 

 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..