Ahlaksız teklif

Dostlar, İzmir'e bahar geldi. Bir kaç aydır sadece gece ışıkları ile makyaj yapan, tarih boyu Egenin en müstesna yerinde sereserpe uzanmış yatan, bu güzeller güzeli şuh kadın, dudakları arasından üflediği ılık, iç gıcıklayıcı rüzgarı ile bağrında yaşattığı tüm canlılara hareket getirdi.
Sonbaharda yapraklarını döken ağaçlarda bir kıpırtı sormayın. Kimi çiçeğe, kimi yaprağa, kimi tomurcuğa durdu.
Çam ve narenciye gibi uyumayan ağaçlar, uyanan kardeşerine günaydın diyor.
Gözlerinde mavinin her tonu mevcut olan güzeller güzeli, göz kapaklarını öyle bir oynattı ki, sahiller insanla doldu.
El ele tutuşmuş veya sarmaş dolaş gezen her yaşta gençler, ılık havanın büyüsüne kapılmış.
Hahada aşk kokusu var dostlar.
Ertelenmiş sevgiler, tomurcuk tomurcuk patlıyor.
Sahilde bir kır kahvesindeyim. İnce belli bardakta içtiğim demli çayla düşünüyorum. İçim kıpır kıpır.
Ne yapmalı acaba?
Kalbimin karanlık bir köşesine yıllar önce yerleşmiş olan eski sevgili aklıma geliyor. İçimde bir ürperti. Ne yapmalı?
Bir telefon mu etmeli?
Kendine gel diyorum. Sen bu büyülü havaların ahlaksız tekliflerine kanacak biri değilsin.
Tam karşımda, sahilin alçak duvarında bir genç kızla delikanlı oturmuş el ele, diz dize, yanakları birbirine değecek nerdeyse. Kız türbanlı. Politikacıların abuk sabuk yönlendirmelerine inat. Gülümsüyorum.
Daniz ve çiçek kokulu rüzgar, belliki sadece ağaçlara, çiçeklere hareket getirmemiş, insanlar sanki daha bir güleryüzlü. Mutlu oluyorum. Seçimmiş, geçimmiş, güncel sıkıntılarmış, en azından şimdilik hepsini sigaramın dumanına yüklüyorum. İzmire bahar geldi dostlar. Dünya güzeli şuh kadın çapkınca gülümsüyor. Gönlünüzün ahlaksız tekliflerine hazırlıklı olun.
Esen kalın.
5/2/2009
Diğer yazılarım:

http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=946713