Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '08

 
Kategori
Siyaset
 

Ahmedinejat'tan alınan dersler

Ahmedinejat'tan alınan dersler
 

Bölgemizde antiemperyalizmin simgesi lider...


Bugünkü dünya konjonktüründe, hele bölgesel güçler mevzilenmesi ve dengeleri zemininde, İran Cumhurbaşkanının Türkiye’yi ziyareti, sonuçlarından daha önemli ve belirleyicidir. Zira Amerikan bu ziyarete karşıdır ve aylardır yapılması planlanan bu ziyaret bu nedenle bir türlü gerçekleştirilemiyordu.

Bu durum, Türk ordusunun Irak’ın kuzeyine operasyon düzenlemesi olayına benzemektedir. Sınırötesi operasyonun yapılması, sonuçlarından daha belirleyiciydi. Çünkü Amerikan egemenlik alanına –Amerikan icazetiyle bile olsa (!)- Türk ordusu hem de kendi başına, kendi inisiyatifiyle, karda kışta, soğukta operasyon yapmıştı ve kıyametler kopmuştu. Bu operasyon, ister icazetli olsun, ister Amerikan istihbaratlı olsun –farketmez- dünya halkları ve Türkiye için çok önemli ve geleceği belirleyecek bir olaydır. Bunu ilerde tarih yazacaktır.

Konumuz Ahmedinejat’tı.

Ziyareti medya ve basından, başından sonuna kadar, günü gününe izledim, inceledim.

Şimdi teknoloji çok ilerlemiş durumda. Hem bilgiye, habere kolayca ulaşabiliyorsun; hem de kamera teknolojisinin ulaştığı aşama sayesinde, yanına yaklaştırmasalar bile, onun sakalının kıllarını bile sayabilecek derecede yakından izleyebilme olanağın vardır. Bu nedenle jest ve mimiklerine kadar Türkiye halkı yakından izledi konuk Cumhurbaşkanını.

Payıma söyleyecek olursak, Türkiye’de, kendi insanlarımızda uzun zamandır kelaynak kuşları gibi hasret gittiğimiz, dik duruşlu, sade, mütevazı, hal ve hareketleriyle inandırıcı, içten devlet adamı profili vermiştir. Batılı züppe ve post modern politikacı taklidinden eser yok bir kere Ahmedinejat’ta. Sade halk adamı görüntüsüyle insanların daha başından gönlünü fethediyor.

Bir kere, ideolojik olarak Atatürk ve Kemalime karşıt olduğu propagandası yıllarca yapıldı Türkiye’de. Hatta Amerikan manipülasyonu olarak Türkiye’deki Amerikancı gladyo cinayetlerinden bile İran sorumlu tutuldu.

Ancak Ahmedinejat, laiklik konusunda Atatürk karşıtı olabilir ama ben iddia ediyorum bazı ilkeler ve politikalar konusunda Kemalist’tir. Ülkesinde Nutuk’u yayınlamaktan geri durmayan, emperyalizme kök söktüren ve boyun eğmeyen bir ülkenin Nutuk’tan bağımsızlık ve özgürlük hakkında çok şey öğrendiği açık değil mi?

Laiklik, demokrasi, insan hakları vs. birçok demokratik değerin zemini bağımsızlıktır. Bağımsızlık olmadan, bağımsız ve özgür bir ülke olmadan bu ilkeler nerede uygulanacak? Uzayda mı? Bağımsızlığı hiç düşünmeden laiklik vurgusu yapan, iktidarla laiklik savaşlarına girişenlere ithaf olunur.

Evet, İran ve Ahmedinejat, bağımsızlık ve özgürlük konusunda, antiemperyalizm anlayışı konusunda, dış politika ilkeleri konusunda gerçekten Kemalist’tir.

Bir kere, şu Ortadoğu arenasında Amerikan emperyalizmine kaya gibi dimdik duran mangal yürekli lider kimdir?

Asya kayasına sırtını dayayarak, -yani Kemalist Devrim’in bölge merkezli dış politika ilkelerini uygulayarak- emperyalizme kafa tutan, emperyalist saldırganlığa ve teröre göğsünü geren Ahmedinejat’tır.

Kurtuluş Savaşımızın geleneklerini canlandıran, deneyimlerinden dersler çıkarak uygulayan İran ve Ahmedinejat’tır.

Kemalizm kendilerine anlatılınca, “biz Atatürkçülüğü sadece laiklik olarak tanıyorduk” diyen gene İran’dır.

Bizim laikler burun kıvırıyor bütün bunlara.

Dinciymiş de…

Şeriatçıymış da…

Bence, Ahmedinejat’ın antiemperyalist “fundamentalizmi”, bizim Amerikancı ve AB’ci “solcu”larımızın laikliğinden daha muteberdir ülkeler için.

Bir kere, bizim solcu ve laiklerimiz, antiemperyalist olmadan solcu olunamayacağını henüz kavramış durumda değillerdir. Ahmedinejat, bizim solculardan daha solcu bence.

Evet, bunlar çoğumuza deli saçması gelmekte, tüyleri diken diken olmaktadır.

Niçin?

Çünkü uzun yılların şartlanmışlığı koşullarında, tek taraflı kültürel bombardıman altında yaşamak insanımızı böylesine aptallaştırmış, somut durum ve koşulların bilimsel ve objektif tahlilini yapmaktan aciz hale getirtilmiştir.

Ancak, gerçek ne yazık ki, budur.

Ahmedinejat, Cuma namazına giderken de kıvırtmadan, dobra dobra “bu siyasal bir durumdur” demekten çekinmiyor. Bizimkiler gibi din istismarı yapmıyor hiç olmazsa. Bizimkiler bin dereden su getirerek vallah billâh politika değildir demekten, takiyyecilikten çekinmezler.

Öte yandan İran Cumhurbaşkanının basın toplantısındaki dik duruşu tüm milletimiz gibi beni de mesteddi.

Ne diyor Ahmedinejat, dobra dobra; yalana riyaya sapmadan; aldanmak şifadır anlayışına girmeden?

“İsrail yokolsun!”

“Amerika kahrolsun!”

Bu dik duruşun yanında bizimkinin ezikliği, sessizliği, yüzünün karanlıklaşması ise insanı kahrediyor doğrusu.

Belki de, namaza giderken ve çıkarken halkın o derece sevgi gösterisinde bulunmasının temel nedenleri arasında bu saptadıklarım da vardır; ne dersiniz?

Kim ne derse desin, Ahmedinejat’tan çok şey öğrenmeye ihtiyacımız var.

www.fatihozcan.org

 
Toplam blog
: 510
: 505
Kayıt tarihi
: 04.04.08
 
 

"Cv" Dedikleri Özgeçmişim 1953 yılının karanlık günlerinde Haziran ayının 24. günü, ağaçların mey..