Ahmet Altan ve Lilypad

Nette, bir sürü can sıkan haber sayfasına göz gezdirdikten sonra, uyumadan önce ilaç niyetine edebiyat sitelerini dolaşayım, yeni yazarlar, güzel metinler, şiirler bulur ruhumu dinlendiririm belki dedim. Ama önce, Ahmet Altan’ın “…bostan dolabının yanındaki, suları bana kahverengi gözüken, o küçük ve eskimiş havuzdaki solgun ve kederli nilüferlere gidip bakardım çocukken, babam, onların kökleri olmadığını anlatmıştı bana.” diye başlayıp nilüferleri anlattığı yazısını okumak geldi içimden. Bir edebiyat sitesinde önce onu okudum. içim açılsın diyorum ama bir yandan da içimi acıtmayı da istiyorum galiba gizliden. Her neyse…

Sonra nilüferlere ait görsellere baktım yerli ve yabancı sitelerden.

Gerçekten ne kadar güzeldiler suyun üzerinde…

Derken konuyla hiç ilgisi olmayan bir şey dikkatimi çekti, “Lilypad” Görselin üstünü tıkladığımda açılan sayfadan bir mimarlık sitesi olduğunu gördüm. “Lilypad” adını verdikleri bu proje su üstünde yüzebilen dev bir yerleşim alanıydı. Dünyamızın başının belası küresel ısınmaya karşı geliştirilmeye çalışılan bir projeydi ve sitede bahsettiği daha doğrusu benim anlayabildiğim kadarıyla, 50.000 kişiye yaşam alanı olabilecek büyüklükte bir projeydi. İnsanlar burada oturacak, burada çalışacak, spor aktivitelerini, sosyal faaliyetlerini burada yapacaklar, hatta sebze meyve bile burada yetiştirecekler… Müthiş…

“İnsanoğlu ozonu deldi. Bu delik daha da büyüyecek, büyüyünce dünyamız daha da ısınacak, ısınınca buzullar eriyecek, sular yükselecek, sular yükselince şehirler sular altında kalacak. Şehirler sular altında kalmasın, biz yüzen şehirler yapalım. İnsanlar burada yaşasın, enerjilerini kendileri üretsinler” demişler bilim adamları. Tabii bu projenin maliyeti ne olacak, burada hangi gelir düzeyinden insanlar yaşayabilecek insanın hemen aklına geliveren sorular… Yok yok, yazının “Tabii.. “ile başlayan kısmını görmezden gelelim… Ne güzel insanların deniz altı ve deniz üstünde yaşam alanları olacak. Birer ada şehir. Hem herkesin evi denize nazır… Yalı devri gerilerde kaldı, devir Lilypad devri… Şimdi ne güzel uyunur, bu projenin görüntüleri üstüne… Hayal kurmak da parayla değil ya…