Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '11

 
Kategori
Güncel
 

Ahmet Bey'in de ismi var mı yok mu dikkat etmedim…

Ahmet Bey'in de ismi var mı yok mu dikkat etmedim…
 

Benim yazılarımı sürekli okuyanlar, geçmiş darbelerden yeterince kişisel acı çekmiş, o darbelerden ülkemin gerek demokratik, gerek sosyal, gerek ekonomik yönden ne kadar kötü etkilenmiş olduğuna defalarca değindiğimi bilirler. Bunlar benim son derece samimi fikirlerimdir. 

Bu itibarla, Ergenekon davası ilk başladığında gidilen yolun yanlış olduğunu ilk dakikadan itibaren görmüş olmama rağmen yinede ülkemin geri kalmasına en büyük sebep olarak gördüğüm darbelerin sorumlularının adalet önüne çıkma şansı olabileceğini düşünmüş ve umutlanmıştım. 

Daha sonraları devam eden davanın seyri her geçen dakika birçok vatansever insan gibi benimde umutlarımı tüketti. En son Ahmet Şık’ın avukatı Akın Atalay’ın anlattıklarından sonra bu dava için gerçek ve layık ismin ne olabileceğini düşünmeye başladım. 

“Ahmet Şık ve Nedim Şener' in de tutuklanması ile artık bu ülkede gazetecilik yapılamayacağını belirten Atalay, gözaltı sürecinde "savcı" Öz'ün kendisine ....
"Ben bu son gözaltı ve aramalarda kaç kişi ile ve kimlerle ilgili yakalama ve arama istenildiğini bilmiyorum. Ahmet Bey'in de ismi var mı yok mu dikkat etmedim, biliyorsunuz emniyet bizden talep ediyor, biz de çoğu zaman olduğu gibi imzalayarak mahkemeye havale ediyoruz" dediğini aktardı. 

Bu ifade insanın kanını donduracak bir ifadedir. Adalet, hukuk adına konuşulan her şeyin yalan olduğunun kanıtıdır. Hal böyle ise akla gelen birkaç soruyu sormanın bir zararı olmayacağını düşünüyorum. 

1) Bildiğimiz kadarı ile asayiş görevi dışında polis savcılığın talebi ile arama, gözaltına alma, sorgulama gibi işlemleri yapar. 

2) Bu durumda süreç tam tersi işliyorsa, emniyetin içinde gizli veya açık savcılıktan üstün bir makam veya örgüt mü var? 

3) Savcılık, emniyetten gelen talebi imzalayıp mahkemeye sevk ediyorsa, görevi başka kurumlara devretmiş olmuyor mu? 

4) Bu eylem suç teşkil etmez mi? 

5) Mahkeme savcının oluşturduğu talebi mi inceler, karar verir yoksa emniyetin mi? 

6) Eğer cevap savcı ise mahkeme suç işliyor olmaz mı? 

7) Daha çok uzatılabilecek olan bu listeye göre bu savcılığın ve mahkemenin yapacağı işler ne kadar meşrudur? 

Umarım bütün bu duyduklarımız, okuduklarımız aslında yoktur ve ben hayal görüyorumdur. Değilse vicdanlarda başlayan yargılamalar ilerde birçokları için fiiliyata dökülmesi gündeme gelecektir. 

İzmir 2011-03-09 

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..