Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '13

 
Kategori
Siyaset
 

Ahmet Davutoğlu özelinde dış ilişkiler

Türkiye'nin dış siyaseti oldukça hareketli bir dönem yaşıyor. Özellikle Ahmet DAVUTOĞLU'nun dış işleri bakanı olmasından sonra bu hareketlilik daha da arttı. Yalnız bu hareketliliğin Türkiye için çok da olumlu sonuçlar içerdiği söylenemez. Kendi tabirleriyle "komşularla sıfır sorun" politikası, sanki yanlış telafuz edilmiş izlenimi veriyor herşeyden önce..

Sorunsuz komşumuz kalmadı çünkü...Komşumuz dahi olmayan haritadaki yerini bile zor bulabileceğimiz ülkeler için ağlarken, onlara uçaklarla balya balya para gönderirken yanıbaşımızdaki komşularımızla aynı diyaloğu kuramayışımız dış politikadaki vizyonsuzluğumuzun bir göstergesidir. Türkiye'nin son 10 yıllık dış politikası aktif ama yarardan çok zarar doğuran bir politikadır. Osmanlının son yıllarındaki dengeli dış politikalar bile daha yapıcıdır. En azından Osmanlı kendi varlığını sürdürmek için bir çaba sarf etmiştir, yani üstlendiği rolün imparatorluk ömrünü uzattığı aşikardır. Cumhuriyetten sonra kabuğumuza çekildik ve 2000li yılara kadar dış siyasette söz sahibi olamayan pasif politikaları tercih ettik. Akp dönemiyle birlikte bir hareketlenme oldu dış siyasette. Özellikle Davos Zirvesinde verilen ayardan sonra Ortadoğuda başrol oynamaya soyunduk İşte burada o topa hiç girmeyecektik. Çünkü Tayyip Davostan aldığı gazla birden kendini Kanuni sanmaya başladı. Ahmet DAVUTOĞLU'da Pargalısı olarak sürekli gazı verdi. Ortadoğuda yüzyıllardır oturmayan taşları tekrar yerinden oynatmaya kalkıştılar. Arap Baharından pay kapalım derken Emperyalist güçlerin maşası haline geldiler. Yani dış politikada başrol oynayacağım diye yola çıkan bu ikili ve arkadaşları başka bir oyunda figüran oldular. İsraile bile meydan okuyan(!) Türk Hükümeti, terörist olarak tabir ettiği kişilere bile masada yenilen bir zavallıya dönüştü. Suriye konusunda tüm öngörüleri yanlış çıktı. Kendisiyle alakalı olmayan bir savaşın içinde buldu birdenbire kendisini...

Şu an medyaya bakın, en çok sesi çıkanlar kimler diye.. Suçlarını, günahlarını gizlemeye çalışanların en fazla bağıranlar olduklarını göreceksiniz. Emperyalizmin e sini bilmeden emperyalist gibi davranmaya kalkmak, işte böyle figüralaştırır koca hükümeti bile..Bu oyun yeni yazılmış bir oyun değil, burada amatör oyunculara büyük roller düşmez. Ancak her zaman bir umut vardır ya figüranlarda bir gün ben de başrol oynayacam diye, işte o umutlar aşılanır hep..Ama o gün gelmez hiçbir zaman..Türkiye de Ortadoğuda figüranlıktan öteye geçemez. En azından bu durumda..Uzun vadede bişey diyemem, çünkü uzun vadede zaten hepimiz öleceğiz..

 
Toplam blog
: 13
: 530
Kayıt tarihi
: 19.06.09
 
 

2004 yılında 9 Eylül Üniversitesi İ.İ.B.F. İktisat Bölümünü bitirdim. 2 yıl özel bir dersanede ek..