Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '10

 
Kategori
Güncel
 

Ahmet Kaya… Yılmaz Güney…

Ahmet Kaya… Yılmaz Güney…
 

AKP maşallah basın üzerindeki hegemonyasını giderek kuvvetlendiriyor. Ortada çeşit çeşit AKP’Lİ var. Şöyle aklımıza gelenleri bir sıralayalım.

1) Biat içindeki düşünmeyen AKPli,

2) Emperyalizmle dans ederek ülkeye fayda sağlayacağını sanan AKP’Lİ,

3) İslam’ın yeşili ile doların yeşilini karıştırıp cebini yeşil dolduran AKP’Lİ,

4) Osmanlının son döneminde Mustafa Kemal yüzünden işini tamamlayamamış, şimdi tamamlamaya çalışan AKP’Lİ,

5) Hangi parti iktidarsa o partiden olan AKP’Lİ,

6) Başka partilerden gibi görünüp o partileri özellikle de başkanlarını özeleştiri yapmak adına eleştiren kurnaz AKP’Lİ,

Liste daha uzatılabilir. İlk dört sıradakilere bir sözümüz yok. Kendi tercihleridir. Saygı duymak gerekir. Beşinci sıradakiler de artık deşifre oldukları için aklı olan onların yazıları mantıklı hatta yanlışlıkla doğru bile olsa ihtiyatla yaklaşıyor.

Burada asıl söz etmek istediğimiz başka partilerin taraftarı gibi görünüp, sözde partisindeki yanlışlıkları eleştiriyor havasında bel altı, bel üstü demeden acımasızca eleştirenler, küfredenler. Bunlar bazen kendilerini kaptırıp son derece gerçek havasında olabiliyorlar. Tabii birçok kişide bunlardan etkileniyor. Yapılan bir işe karşı beyinde ufak bir şüphe veya itiraz varsa, bu kurnazlar koro halinde bağırmaya, küfretmeye başlayınca, onları gerçekçi sanıp o saflara geçebiliyorlar. İnsanların en çok bu kurnazlara dikkat etmeleri gerekir diye düşünüyorum.

CHP genel bakanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Paris gezisinde Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya’nın mezarlarını ziyaret etmiş. Aman bir gürültü bir patırtı sormayın. Öyle saldırgan, provakasyon olduğu açık yazılar okudum ki sormayın. Gerçekten bu kurnaz AKP’lileri tebrik etmek lazım diye düşündüm. Zira bir kısım temiz kalpli insanı inandırdıklarını gördüm.

Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya’nın ortak bazı özellikleri var. Kabul edin veya etmeyin, beğenin veya beğenmeyin ikisi de bir dönem insanların gönlünde taht kurmuş sanatçı. İkisi de Kürt. İkisi de suçlu ve yurt dışına kaçmış orada ölmüş.

Bir parti bizim ülkemizde iktidar olmak istiyorsa değişik kesimlerin oyunu alması gerekir. Hangi ideolojiye, sahip olursanız olun değişmez. Eğer değişik kesimlerin oyunu almazsanız iktidar olamazsınız. Kürt kökenlilerin oyunu almak adına yapılan böyle bir ziyaretin kime ne zararı var? Kaldı ki, Sayın Kılıçdaroğlu “eskiden suç işleyip yurt dışına kaçmış olan bu kişileri devlet iradesini gösterip getirseydi, ben onların sanatçı yönleri ile ilgileniyorum” dese, kim ne diyebilir ki?

Politika, iktidar kavgası günümüzde sıradan kişilerin yapacağı iş olmaktan çıktı. Biraz tiyatral yeteneğe sahip olmak gerekiyor. 12 Eylül referandumu öncesi oy alabilmek için bazı iktidar mensuplarının milletin gözünün içine bakarak gözyaşı döktükleri hatırlardadır. Ne oldu? Kenan Evren’le hesaplaşacaklar, gidip aylığına zam yaptılar.

Böylesi kokuşmuş pis sularda yüzmek zorunda kalırsanız ister istemez az da olsa koku size de bulaşacaktır.

Son söz olarak muhalefeti eleştiri adı altında yerden yere vuranları bir araştırın bakalım, siyaset denizini fosseptik çukuruna çevirenler hakkında iki satır eleştiri yapmışlar mı?

İzmir, 2010-11-25

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..