Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Nisan '07

 
Kategori
Siyaset
 

Ahmet Necdet Sezer

Ahmet Necdet Sezer
 

Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer, 13.Nisan.2007’de Harp Akademileri Komutanlığındaki bir toplantıya katıldı. Cumhurbaşkanlığı süresi dolmak üzere olan Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuşması “basın”da bir veda konuşması olarak yorumlandı. “Rejim hiç bu kadar tehlike altında olmamıştır” dedi. “Ilımlı İslam, devletin sosyal, ekonomik, siyasal ve hukuksal düzeninin din kurallarından belli ölçüde etkilenmesi anlamına gelmektedir” dedi. “Cumhurbaşkanı tarafsızdır, bunun siyasal muhalefetle karıştırılması son derece yanlıştır” dedi. Daha birçok güzel mesajlar verdi.

Akşam televizyon haberlerini izlerken bir şey dikkatimi çekti. Cumhurbaşkanımızın görüntüleri veriliyordu ama kendi sesinden verilmiyordu. Görüntünün üzerine yazı ile geçilen mesajlar başka bir spiker tarafından haberin üzerine okunuyordu. “Herhalde, zamandan tasarruf edecekler, konuşma metninin hepsini okuyacaklar” diye düşünürken içime bir kurt düştü. Hemen diğer kanallara geçtim, ana haberlerini farklı saatlerde başlatan televizyon kanallarına geçtim, onlarda da aynı yöntem izleniyordu. Cumhurbaşkanımızın konuşması, bir cümle de olsa kendi sesinden verilmiyordu. Eften püften bir olaya yanıt veren hükümet yetkililerinin konuşmaları ise kendi seslerinden veriliyordu.

Basının bir “veda” konuşması diye yorumladığı konuşmanızı kendi sesinizden veremediler Sayın Cumhurbaşkanım. Çünkü siz, bağımsızdınız, tarafsızdınız. Ama bugünkü basın maalesef tarafsız olamıyordu. Çünkü siz, Anayasa Mahkemesi gibi üst bir hukuk kurumdan gelmiştiniz. Anayasamızı ve hukukumuzu çok iyi biliyordunuz. 7 yıl boyunca da bunu hep kanıtladınız. Hatta sizi o makama öneren ve Cumhurbaşkanı olmanız için yasal prosedürün tamamlanması için çalışan rahmetli Bülent Ecevit’e bile karşı çıktınız. “Bugün Devletin tepesinde çok önemli bir olay olmuştur” diye söze başlayan Ecevit’in basın toplantısı halâ kulaklarımdadır. Basın, sizin “Sayın Ecevit’in önüne Anayasa fırlattığınızı” söylemişti o zamanlar. Ekonomimizin güya birden bire o sırada allak bullak olmasını bile sizin o günkü çıkışınıza bağlamışlardı. Hep sessiz hep tarafsız kaldınız. Israrla ve inatla hukuka aykırı çıkarılan kararnameleri, yüce meclisten geçen hukuka aykırı yasaları geri gönderdiniz, Anayasa Mahkemesine müracaat ettiniz. Hukukun üstünlüğü ve tarafsızlıktan hiçbir zaman ödün vermediniz.

Maaşınızın artırılması elinizde olduğu halde istemediniz, yapılan teklifleri geri çevirdiniz. Normal sade vatandaş gibi yaşadınız, kırmızı ışıkta trafikte beklediniz. Yolları kapatıp, 120 kilometre hızla gitmediniz.

Dün yaptığınız veda konuşmanızı kendi sesinizden dinleyemedik. Hoşça kalın Sayın Cumhurbaşkanım. Bundan sonraki yaşamınızda sağlıklı, mutlu ve uzun yıllar dilerim. Göreviniz bittiğinde, sizden hiç haber alamayacağız, bundan eminim. Çünkü sade yaşantınız zaten sizi haber yapmayacak. Kaldı ki basın da bırakın kendi sesinizden sizi duyurmayı, dinletmeyi, görüntünüzü bile hiçbir zaman haber yapmayacak. Ama Türkiye Cumhuriyeti; onurlu, tavizsiz, hukukçu ve tarafsız kişiliğinizi tarihimizde hep anımsayacak

 
Toplam blog
: 135
: 1226
Kayıt tarihi
: 11.10.06
 
 

Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğretim Üyesi. Spor Sosyolojisi, Popüler Kültü..