Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '20

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

AHMET ÖZHAN İLE

Aylin Şengün Taşçı’nın Canlı Yayınına Konuk Olan Ahmet Özhan ‘’ Corona İnsanlara Ufak Bir İkaz’’ 
 
Ev karantinası günlerinde sosyal medya hesabı üzerinden takipçilerine moral vermek isteyen Türk Sanat Müziği'nin güçlü sesi Aylin Şengün Taşçı’nın yaptığı canlı yayınlarına geçtiğimiz gün Türk Musikisinin duayen ismi Ahmet Özhan konuk oldu. Keyifli geçen sohbette ikili sevenlerini adeta nostaljik bir yolculuğa çıkardı. Gazino günlerinden tasavvuf müziğe, Şeb-i Arus törenlerinden Corona günlerine kadar her şeyi samimi bir şekilde anlatan Özhan, gençlik yıllarında en büyük korkusunu da itiraf etti. 18 yaşındayken Bebek Belediye Gazinosu’nda sahnelere adım atarak profesyonel müzik hayatına başlayan Özhan, “Bende şöhret olacağım ardından askere gideceğim ve askerdeyken unutulacağım fobisi vardı. Çocukça bir korku ama o zamanlar askerlik uzundu. Şimdiki gibi 15 gün değildi. İki seneden başlıyordu. Gözden uzak olan gönülden de ırak olur. Bu yüzden okulda kaydımı dondurup, işimden izin alıp, 20 yaşını doldurmadan askerlik kararı aldım. Askerde 20 yaşımı doldurdum” diye konuştu. Askerden döndüğünde Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan’ın yeni açtığı Bebek Maksim gazinosunda sahneye çıkmaya başladığını söyleyen Özhan,  “Bebek Belediye Gazinosu’nda başladığım müzik hayatım yolun öbür tarafında Bebek Maksim’de Ahmet Özhan oldu. Dizi ve sinema filmleri, plaklar, konserlerin ardından buralara geldim” dedi 
Mevlana'yı anma törenleri Şeb-i Arus’un vazgeçilmez ismi olan Özhan, bu konudaki duygularını “Hayatımın bambaşka bir tarafı. En yumuşak, en sevgili, en güzel tarafı. 1980 senesinden beri 40 yıllık bir tiryakilik. Hz pirin hizmetkarı olmaktan başka keyif veren bir şey düşünülebilir mi? O benim umrem, o benim haccım. Allah onsuz yaşatmasın beni. Ayakta durabildiğim müddetçe o hizmetten beni uzaklaştırmasın. Söyleyebildiğim sürece orada söyleyeyim, söyleyemezsem de gelip öyle oturayım, dinleyeyim” dile getirdi. 
Aylin Şengün Taşçı’nın “Tuhaf bir dönemden geçiyoruz. Corono günlerinde her şey durdu. Kabe’ye de ziyaretler durdu bu dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna ise Özhan, şöyle cevap verdi:
“İbret alınması gereken bir dönem. Hepimizin, bütün dünyanın oturup düşünmesi lazım. Dünya var olduğundan beri insanlar toplu bir şekilde böyle bir reaksiyon vermedi. Bir takım salgınlar oldu ama bölgesel olduğu için bizim farkımız da olmuyordu. Bu sefer ne olduysa bütün dünya evlere kapanıp, bir korkuya kapıldı. Dünyaya bir mesaj veriliyor diye düşünmekte fayda var. Biz gezegenimizi çok hırpaladık. Hava kirliğinin etkilerini görmeye başladık. Ne ozon tabakasını bıraktık, ne ekolojik dengeye dikkat ettik. Bütün ormanlarımız perişan ettik. Denizlerimizi, her şeyimizi pislettik. Birbirimizle ilişkilerimizi kirlettik. Dostluk, muhabbet, feragat, ikram kalmadı. Sırtlan nefisler gibi nefislere sahip olduk. Bir şeyler kazanmak için koşuşan mahluklara döndük. Dünya bunun için yaratılmadı. Dünya sevgi için var”   
Allah’ın insanları ikaz ettiğini belirten usta sanatçı, “İnsanlar birbirini sevmezse neye yarar bu dünya. Bırak insanların birbirini sevmesini, hayvanlara da zulmediyorlar. Bu Corona günleri çıkmadan önce Avustralya’da 5 bin deveyi ateş ederek öldürdüler. Suriyeli çocuğun “Ben sizi Allah’a şikayet edeceğim” çığlığı yankılandı. Allah onun şikayetini yerde bırakır mı? Cansız bedeni kıyıya vuran Aylan bebek aklımızdan çıktı mı. Cenabı Allah ikaz ediyor bizi. 8 milyar içinde 3-5 bin kişinin ölmesi ne demek. Küçücük bir ikaz. Bunlardan lütfen ibret alalım. Doğduğumuzdan beri nerede günah işlediysek, nerede yanlış yaptıysak, nerede Allah’ın hudutlarını aştıysak Allah’ın huzurunda itiraf edip, bir daha bunlara yapmamaya tövbe edelim. Göreceksiniz her şey pür pak olur. Ne ekersek onu biçiyoruz” diyerek açıklık getirdi. 
Aylin Şengün Taşçı’nın, “Müzisyen olmasaydın hangi mesleği seçmeyi düşünürdün? sorusuna ünlü sanatçı,  “Müzisyen olmasaydım çift dal okumak istedim. Biri sosyoloji diğeri psikoloji. Çünkü sosyolojiyi, insanları çok seviyorum. Psikolojide ise bireylerin düşünce biçimlerini, sorunları varsa onu çözmeyi, Onları dik tutmayı, moral motivasyonu olmayı çok seviyorum. Tasavvufta bir anlamda ikisini de ortaya koyan bir daldır” diyerek cevap verdi.
 
 
Toplam blog
: 165
: 88
Kayıt tarihi
: 01.02.18
 
 

25 Mayıs İstanbul Doğumlu. Film-San Vakfı Müdürü & Gazeteci & Köşe Yazarı & Yazar & Sanat Yönetme..