Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '10

 
Kategori
Haber
 

Ahret soruları çalınmış. Vefatlar " iptal "

Ahret soruları çalınmış. Vefatlar " iptal "
 

YÖK,Domatesin içine genetik programlarla mekanizmalar yerleştirilirse, bir ulus, yok olabilir!” dedi


Bu günlerde KPSS’nin imtihanları var. İmtihan mağdurlarının ağızlarını, bıçak açmıyor. “ İmtihan suallerinin cevap anahtarlarından habersizdim” diyenler var.

Daha şimdi tedbir alınmış. Suallerin cevapları dijital olacakmış. Daha önce akıllar neredeydi?

Bu mevkilere getirilenler, siyasilerin, iktidardakilerin birer uzantıları. Her seferinde yanlışlarının kurbanı oluyorlar. Bunu hep yapıyorlar. Devlet yönetimindeki beceriksizlikleri bunlar. Cahillikleri de diz boyu. Ve bunu hep yapıyorlar. Kaç yıldır da öğrenemediler işi.

Eski doğrultma ustaları öyle miydi ya?! Şasisi bel vermiş, çarpılmış, yamulmuş olanları bir doğrulturlardı ki, arabanın hızı bile artardı bre!

YÖK Başkanı da, domateslerin peşine düştü. O da, iktidarın adamı. Patronlarını kızdıracak olumlu bir direniş gösterdi ilk defa. Bakalım sonu nasıl biter. Hiç tahmin etmiyorum duruma el koysunlar.

YÖK Başkanı Özcan, dünkü açılış konuşmasında Türkiye’de yetiştirilen domates ve buğday tohumlarının büyük bölümünün ABD ve İsrail’den getirildiğini, domateslerin içine yerleştirilecek genlerle bir ulus'un, 20 yıl içinde toptan yok edilebilineceğini ifade ile “İhtiyacımız olan domates tohumunu, Ata’larımızın yıllar yılı yaptığı gibi bu ülkede üretemez miyiz? Tohumculuk enstitümüz niye yok? Sahi, niye yok? Domatesin çekirdeği, kırmızı kırmızı. Domatesin çekirdeği....

Başkan Özcan devamla da “Domatesin içine, genetik programlarla mekanizmalar yerleştirilirse, bir ulus, yok olabilir!” dedi. İşin içinde İsrail de var. Görüyor musunuz? Sakalı kimlere kaptırmışız?! Ah o domatesin çekirdeği, çekirdeği...

YÖK’ de bu iktidarın mahsulü değil mi? Kırk yılda bir doğru laf etti. Patronlarını kızdırma pahasına hem!

Hani ya memleketin savcıları? “ Tasarlayarak ölüme sebebiyet teşebbüsleri, daha tasarı halindeyken, el atın, soruşturun İsrail’i, Amerika’sını. Sizler de iktidar gibi, göbeğinizden iktidara mı bağlısınız yoksa? Hı ? ! Henüz 20 yıl geçmeden. Hadi!

ÖSYM. Başkanı ise şaşkın. Durumu tetkik edeyim, olmazsa istifa ederim dedi. Ve torun özlemi ağır basınca, beklemeden istifasını verdi.

Devlet memuru olmak isteyen 800 bin insanın teri de, böylelikle heder oldu.

Ahrette demek ki bir imtihan açılsa, orada da sorular çalınsa, demek ki, “ Vefatlar iptal ” olacak! Bu ne iş?! Bizi ne paklar? “Dürüyemin kalaylı güğümleri " paklar. Öyle ya!.

Bir elebaşı bulunsa, suçu ona yıkacaklar ama. Herkes soruyor. 120 sorunun hepsini de bilmenin alemi var mıydı? Onca kişi yandı valla. Bu 120 sualin cevaplarından “fire verin de durum anlaşılmasın” diye haber saldılar mı imtihancılara acaba? Salsalar ne yazar. Herkes cevapları, tuluk “doğru” çıkardı, hem de firesiz. Nitekim de öyle!

Şimdi elebaşı aranıyor ya. Onlar da suçu, birbirlerinin üzerine atıyorlar. Şimdi en son haber şu. Kopya çekilmesini önlemek için, sınıflara, "Jammer" denilen sinyal bozucu alet takılmağa başlandı. Bu sinyal kesicileri, cep telefonlarını kullanıma kapalı tutuyor. Akıllar, sonradan başa geldi anlayacağınız! Ört ki, ölem!

Bir hikaye aklımıza geldi. Aynı evin beş gelini, “yalnız kalsak da, gönlümüze göre bir su böreği pişirsek de yesek” derlermiş. Kaynana korkusu ile yaşarlarmış hep. Bir gün gidivermiş kaynana. İşe koyulmuş herkes. Börekler pişmiş. Tam yiyecekleri sırada kapı “zırrrr!” Gelen kaynana değil miymiş. N’apsınlar? Sıcak sıcak böreği sofra bezine koydukları gibi, kuşak halinde dürüp, evin en küçük gelinin beline sarıvermişler. Kaynana odaya girince de hem oynarlarmış, hem söylermiş küçük gelin “ Ben size, yapmayın, etmeyin demedim mi!” diyerekten. Zıpzıp oynarken de, börekler belinden teker teker düşermiş. Zira bu işe korkudan, küçük olanı pek kabul etmemişmiş.

Bakalım bu iş kimin üzerinde kalacak. Daha nerelere uzanacak.

Ört ki, ölem!

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..