Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '09

 
Kategori
Futbol
 

Ahtapot Keita!

Ahtapot Keita!
 

http://cdn1.cnnturk.com


Denizlispor karşılaşmasında izlediğim Keita ile Estonya temsilcisi Levadia karşısında izlediğim Keita arasında dağlar kadar fark vardı...

Bu gece Keita inanılmazdı...

Bu gece Keita harikaydı...

Maç öncesi bir sürü şey yazıldı çizildi Levadia hakkında...

Kimi; “kapalı kutu” dedi...

Kimi; “boş takım değil, şimdiye kadar tarihlerinde iki farklı yenilgileri yok” dedi...

Takım Ali Sami Yen’e üç forvetle çıkınca, başlama düdüğü çaldığında, içimizden ne oluyoruz diye geçirdik...

Kafamızdaki soru işaretleri yirminci dakikada gecenin yıldızı Keita’nın attığı golle son buldu...

&&&

İlk yarıda Levadia kalecisi Kaalma, Arda’ya çifte attı, hakemler görmedi...

Kaalma sıradan hatta kötü bir kaleci fakat aynı zamanda iyi bir aktör...

Futbol hayatı bittikten sonra aç kalmaz o çocuk, dizilerde oynayabilir, hatta çalışırsa uzun metrajlı bir sinema filminde başrol bile kapabilir...

Arda ile konuşurken birden gözünü tutunca endişelendik, gözü çıktı zannettik...

Meğer uf olmuş!

&&&

İlk kırk beş dakikada sahada aradığımız üç isim vardı... Aydın, Ayhan, Sabri.

Aydın’ın inişli çıkışlı performansı anlaşılmaz...

Ayhan’ın maça konsantre olamadığını düşünüyor, doksan dakika boyunca sahada kalmasını Rijkaard’ın toleransına bağlıyorum...

Sabri hırsını sahaya yansıtamadı, gereksiz fauller yaptı, kolay top kaybetti, sonra kaybettiği topları tekrar kazanmak için uğraştı bazılarını kazandı fakat gücünü boşa harcadı, attığı şutlarda kaleyi bulamadı... Kısaca Sabri bildiğimiz Sabri değildi!

Denizlispor maçının bana göre en iyisi Uğur Uçar bu gece sahada olmalımıydı?

<ı>Beş sıfır biten bir karşılaşmadan sonra bu cümleyi yazmak zor ama olsaydı skor daha farklı olabilirdi...

&&&

Baros’ta bir haller var... Tedirgin, heyecanlı... Düşünüyor, düşündüğünü yapamıyor, bu sene ayakları Baros’u pek dinlemiyor...

Suskun golcü 55.dakikada penaltıdan golü buldu fakat eski havasını bulamadı...

69.dakikada yerini, oyuna girmesini tüm camianın merakla beklediği Hakan Şükür’ün dokuz numaralı formasını giyen Elano’ya bıraktı...

Arda’nın on numaralı formayı giymesi çok tartışıldı, sanıyorum Elano’nun dokuz numaralı formayı giymesi de çok konuşulacak...

Gazeteciler Hakan Şükür’e konuyu ısrarla soracak!

&&&

60.dakikada Aydın Yılmaz’ın yerine oyuna giren Kewell’i... Amerikan futbolu oynadığını zanneden iki sözde defans oyuncusu terim yerimdeyse makasa aldı... Faulün alasını, jenerikliğini yaptı... Arda’nın Kaalma’dan yediği tekmeyi görmeyen kart göstermeye tövbeli hakem, neden bilmem elini yine cebine atmadı...

Kewell Levadia’dan intikamını 78.dakikada attığı muhteşem golle aldı...

&&&

Elano’nun klası belli... Oyunda kaldığı 23 dakika boyunca iyi niyetliydi, birkaç pozisyonda varyete yaptı, taraftardan alkış da aldı... Kazanılan iki serbest vuruşu o kullandı... İlkinde kaleye vurdu, başarılı olamadı... İkincisinde ne yapmaya çalıştığını ben de anlamadım!

&&&

Dördüncü golden sonra Estonya’nın tarihinde iki farklı yenilgi yüzü görmeyen takımının futbolcuları, saha içinde kafası kesik tavuk gibi gezmeye başladı, bizler başına iş açacak bunlar diye düşünürken, top birisinin başına çarptı... Kadersiz oyuncu, kendi kalesine harika bir kafa golü attı...

Maç bu skorla 5–0 sona erdi...

Sanırım Levadia bundan sonra Galatasaray’ı hiç unutmayacak...

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..