- Kategori
- Güncel
- Okunma Sayısı
- 1208
AİHM kararı, AKP ve türban

“Türban üniversitelerdeki laik eğitimle çelişmekte ve bağdaşmamaktadır... Türkiye Cumhuriyeti Anayasası din istismarını yasaklamaktadır. Üniversitelerde türban takma olayı gericiliği de teşvik etmektedir. Türban, çağdaşlaşma yolunda bir geri adımdır. Amaç modernleşme ve çağdaş görüntüyü korumaktır. Siyasal simge haline getirilen başörtüsü özgürlük sorunu değil politikacılar tarafından şeriat amaçlı kullanılmış bir olgudur.”
Yukarıdaki sözleri ben söylemiyorum. Ancak; altına imza koymaya gelince hiç tereddüt etmem.
Bu sözler yıllardan beri dini sömürerek iktidarın kaymağını yiyen ve kurduğu otomatik düzenle, halka korku salan, bu korkuyu ‘İleri Demokrasi’ diye halka yutturan iktidarın sözleri.
Şöyle hafızaları bir yoklayalım.
Bildiğiniz gibi; Leyla Şahin, İstanbul Tıp Fakültesi 5’inci sınıf öğrencisi iken başörtüsü ile derslere girdiği için okuldan atılır. Bütün gayesi doktor olmak olan Şahin, örtüsünden dolayı bu amacına ulaşamaz. Leyla Şahin üniversiteye geri dönmek ve hakkını aramak için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurur. Leyla Şahin’in açtığı dava ilginç bir şekilde devam ederken, davanın seyri Türkiye aleyhine sonuçlanabileceği sinyallerini verir. Şahin’in avukatları AKP hükümeti ile bir görüşme yaparak bu davanın Türkiye aleyhine sonuçlanabileceğini, böyle bir durumdan rahatsızlık duyacaklarını hükümetin üniversitelerden başörtüsü sebebiyle atılanlara af getirmesi ve başörtüsüne serbestlik getirilmesi halinde davadan vazgeçeceklerini iletir. Ancak, AKP hükümeti bu talebi reddeder!
Dışişleri Bakanlığı söz konusu dava ile ilgili AİHM’e yukarıdaki savunmayı gönderir. Savunmanın altında kimin imzası vardır dersiniz? Dönemin Dışişleri Bakanı, günümüzün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün! Bu savunma üzerine; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi “türban yasağının devam etmesinin insan haklarına aykırı olmadığına” karar verir
Evet, AİHM aldığı bu kararı verirken “Türkiye’nin yaptığı savunmayı dikkate almıştı.”
İşte Kur’an kurslarını tabana yaymak(!) doğan her çocuğu bu tezgâhtan geçirmek(!) için çabalayan, imam–hatiplilere üniversite kapısını aralamak için, kanunların arkasından dolanan(!) her fırsatta başörtüsünü gündeme taşıyan AKP’nin TÜRBAN yorumu bu!
AKP Türban için ne diyordu:“Gericiliği teşvik ediyor. Çağdaşlaşma yolunda geri adım. Laik eğitimle çelişiyor...”
Gelelim bu güne: Bildiğiniz gibi Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun da yakın desteğini(!) alarak, ülke sorunlarını bir kenara itip, yıllardan beri can simidi olarak sarıldığı Türban’ı gündeme getirdi.
Dışarıdan ülke gündemini izleyenler; sanki iktidarda AKP yok! Onun yerine her kötü olayın sorumlusu olarak gösterilen CHP varmış zanneder.
Kemal Kılıçdaroğlu’na “Hadi samimi isen gel bu sorunu çözelim” diye haykıran Başbakan, iktidarı döneminde yapılanları hiç hatırlamıyor.
AKP iktidarı döneminde olanlara kısaca bir kere daha göz atalım.
* AİHM, Leyla Şahin’in açtığı davada Türkiye’yi haklı buluyor ve türban yasağının laikliğin gereği olduğunu vurgulayan bir karar veriyor.
* AİHM, ‘türbana müdahalenin meşru’ olduğunu kayıt altına alıyor.
* AKP’nin yaptığı savunma ile “başörtüsü yasağı AİHM’nin kararı ile” tescillenmiş oluyor!
* AKP, başörtüsü yasağını katmerli hale getiriyor.
Evet, bu katmeri hala AKP yiyor! Bu arada CHP de TÜRBAN’ın baş sorumlusu olarak ülke gündemindeki yerini koruyor.
Türkiye bu!
İşte halimiz!
Güler misin ağlar mısın?
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Ana mukalefet lideri bile bu konuda partisi içindekilerle çelişkiye düştü. CHP Gn. Bşk. serbest olması gerektiğini söylüyor. Ama uçtaki bayan milletvekilleri karşı çıkıyor. Toplumumuzun başka derdi yok mu? Özgür düşünceden yana olduğunu söyleyenler, denizdeki haşemalı kadını denize nasıl bu kıyafetle girersin diyerek denizden çıkarıp, hakaret ve darp ediyor. Laikliğin tanımı içerisinde inanç özgürlüğü de var. Bu konudan başka muhalefet başka, toplum yararına bir konu ortaya niye atamıyor, anlayamıyorum.
Yüksel ÖNAÇAN 11.10.2010 21:25- Cevap :
- Merhaba Yüksel Bey. Türbana dolanan malesef ben değilim. Sizin fikirlerini büyük bir iştahla savunduğunuz AKP. Yazının girişindeki savunmayı okuduysanız, ne demek istediğimi anlamışsınızdır. Ayrıca on yıllarca bu konuyu sömürenler, çözüm yoluna girince yan çizmeye başladılar. Selamlar... 13.10.2010 10:26
Halk bu ise, yapacak bir şey yok. Saygı ve selamlar...
izmirli doksanyedi 09.10.2010 15:58- Cevap :
- Merhaba Osman Bey. Yorum ve katkı için teşekkürler. Selamlar, saygılar... 13.10.2010 10:28