Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '12

 
Kategori
Sosyoloji
 

AİHM Kararları bizi ne kadar bağlar?

AİHM Kararları bizi ne kadar bağlar?
 

AİHM Toplantı Salonu - Strasbourg - Fransa


Son gelişmeler ışığında düşündüm ki Doç. Dr. Vahit BIÇAK'ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi  Kararlarında İfade Özgürlüğü adlı kitap düşünce dünyamız için olduğu kadar yazılarımızda öne sürdüğümüz kimi düşüncelerin de hukuki temellerini belirlemesi bakımından çok önemli bir eserdir.

Bizi birbirimize karşı olduğu kadar siyasilere ve Devlete karşı da koruyacak pek çok içerik taşıyan bu kararlar özellikle siyasileri ve kitle iletişim alanında çalışanlarını bağlayıcı hukuk kurallarıdır. Bu kapsamda yaklaşan yeni Anayasa yazılması süreci ile birlikte özellikle ayrılıkçı siyasi uçların, kimi çıkışlarının ifade özgürlüğü hukuku bakımından değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında özellikle 'şiddet' çağrısında bulunmak, 'terör örgütü ile özdeşleşmek', 'kin ve nefret arttırmaya yönelik' beyanatta bulunmak ve 'terör örgütünü destekleyen açıklama' yapılması dokunulmazlık sahibi olanlar dahil toplumdaki he bir kişi için tehlikeli sularda gezinmek demektir.

Bu tür konularda özellikle 1990'lardan bu yana kimi kişisel cezalandırmalar ile bazı partilerin kapatılması türünden adli olayların yaşanıldığı bilinmektedir. Kaldı ki aşağıdaki kararların kişileri bağlamında da görüleceği gibi bu konularda AİHM'ne yapılan başvurular, genellikle olumsuz bir bir kararla sonuçlandıırlmıştır.

Sayın BIÇAK'ın bu alandaki araştırmaları ve yorumları düşünce hayatımızın gelişmesine büyük katkılarda bulunmuştur. Özellikle Sayın BIÇAK'ın her bir karar için gerekli açıklamaları yapması ve yorumları ile ifade özgürlüğünün temel ilke ve kapsamı daha bir açıklık kazanmaktadır. Aşağıda okuyacağınız bu kararlar ışığında  21.yy'ın insan hakları açısından geniş topluma bir şeyler söylemek isteyen kişilerin artık daha hoşgörülü olabileceği öne sürülebilir. Bu önemli çalışmayı konu ile yakından ilgili olan yetkililer yanında kitle iletişim alanında çalışan arkadaşlarıma öneririm.

2004 yılında Başbakanlık İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı sırasında tanıştığım Sayın Bıçak 2008’den bu yana ‘profesör’ olarak çalışmaktadır. İnsan Hakları, İfade Özgürlüğü ve Ceza Muhakemesi Hukuku alanlarında ülkemizdeki en yetkin uzmanlar arasında yer alır. 1989 yılında hayata ‘avukat’ olarak atılan Prof. Dr. Vahit Bıçak, bugün Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi'nde Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. 1996 yılından beri Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesinde ‘Ceza Hukuku’,  ‘Ceza Muhakemesi Hukuku’ ve ‘İnsan Hakları’ dersleri, Güvenlik Bilimleri Enstitüsünde ise ‘Delil Hukuku’  dersi vermektedir.

Bilindiği gibi demokrasi ile yönetilen bir toplumda ifade özgürlüğü, yöneticilerin veya kamu makamlarının hoşuna gidecek şeyleri söyleme hakkı değil, her türlü düşünceyi serbestçe açıklama özgürlüğüdür. Bu bakımdan ‘totaliter’ toplum düzenlerinden çok Avrupa demokrasisi yolunda ilerlemeye çalışan toplumlarda ifade özgürlüğü en önemli çalışma alanlarında biridir, diyebiliriz. Çünkü her insan davranışında olduğu gibi konuşan ve gerektiğinde yazan insanın ifadelerini açıklamak bakımından bazı kurallar ile sınırlandırılması gerekmektedir. Böylece toplum düzeni kadar siyasetçilerin çoğu durumları hariç, diğer kişilerin özlük hakları da korunmak istenmiştir.

AİHM Kararlarından birine göre Hükümetler de siyasetçiler de daha fazla eleştirilebilir. Kaldı ki ‘İfade özgürlüğünü sağlamak konusunda devletin pozitif yükümlülüğü bulunmaktadır.’ Ayrıca ‘fikirler düşmanca bir üslupla’ yazılabilse  ve ‘terör örgütü söylemiyle özdeşleşmeyen sosyolojik açıklamalar’ yapılabilse bile 'terör örgütünü destekleyen açıklama' yapılamaz. Aşağıdaki alıntılarda bu konulardaki kararları, olaylara konu olan kişileri ve ülke adlarını bir arada  bulacaksınız.

Kitaptan öğrendiğime göre 1954'ten bu yana Türkiye’nin de taraf olduğu  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesi ifade özgürlüğünü şu şekilde düzenlemektedir:

'1- Herkes, görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğünü, kamu otoritelerinin müdahalesi olmaksızın haber veya fikir alma ve verme özgürlüğünü de içerir. Bu madde, devletlerin radyo, televizyon veya sinema işletmelerini bir izin sistemine bağlı tutmalarına engel değildir.

2. Kullanılması görev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlükler, demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması, veya yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması için yasayla öngörülen bazı biçim koşullarına, sınırlamalara ve yaptırımlara bağlanabilir.'(Kabul tarihi: 04 Kasım 1950)

Eserin yazarı Sayın Bıçak’a göre: '... Coğrafi olarak Türkiye'nin dışında olmasına rağmen Türk yargı sisteminin önemli bir parçasını oluşturan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ve Mahkemenin içtihatlarının Türk kamuoyunca yakından tanınması ihtiyacı ortadadır.' (s.2-3)

Eserden öğrendiğimize göre: 'Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2001 yılı içinde toplam (888) adet karar vermiştir. Bu kararlardan (229) tanesi Türkiye hakkında verilmiştir. (169) kararda Türkiye'nin Sözleşmenin en az bir maddesini ihlal ettiği, iki kararda Sözleşmenin ihlal edilmediği tespiti yapılmıştır. (58) kararda ise dostane çözüm yoluyla davalar sonuçlanmıştır.'

Kullanılması ödev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlükler; demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, ülke bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin korunması, asayişsizliğin veya suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının ün ve haklarının korunması, gizli kalması gereken haberlerin yayılmasına engel olunması veya yargı organının otorite ve tarafsızlığının sağlanması için kanunla öngörülen bazı usullere, şartlara, sınırlamalara ve yaptırımlara bağlanabilir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kuruluşundan günümüze ifade özgürlüğü ile ilgili seksen sekiz adet karar vermiştir. Bu kararlardan altmış beş tanesinde ifade özgürlüğünün ihlal edildiği, on sekiz adedinde ifade özgürlüğünün ihlal edilmediği ve beş tanesi için ise başvurunun işlemden kaldırılması kararı verilmiştir. İçinde bulunduğumuz siyasi ortam ve kimi gerginlikler bakımından gerekebilir düşüncesi ile bu kararların kısa bir dökümünü sizler için aşağıya aldım:

Yargı mensupları da eleştirilebilir.

De Haes ve Gijsels / Belçika Davası (24 Şubat 1997), Perna / İtalya Davası (25 Temmuz 2001).

Yargı organlarınca ele alınan olaylara basın yer verebilir.

Sunday Times / İngiltere Davası (26 Nisan 1979).

Soruşturmanın gizliliğini basın ihlal edebilir.

Weber / İsviçre Davası (22 Mayıs 1990).

Sanığın resminin yayınlanması yasaklanamaz.

News Verlags Gmbh ve CoKG / Avusturya (11 Ocak 2001).

İstihbarat servisinin faaliyetleri yayınlanabilir.

Vereniging Weekblad Bluf / Hollanda Davası (9 Şubat 1995).

İzinsiz sahip olunan devlet dokümanları yayınlanabilir.

Fressoz ve Roire / Fransa Davası (21 Ocak 1999).

Gizli resmi rapor yayınlanabilir.

Bladet Troms ve Stensaas / Norveç Davası (20 Mayıs 1999).

Gazeteci haber kaynağını açıklamak zorunda bırakılamaz.

Goodwin / İngiltere Davası (27 Mart 1996).

Yetkilerini kötüye kullanan kamu görevlilerinin isimleri yayınlanabilir.

Sürek / Türkiye Davası (8 Temmuz 1999)

Meslek mensupları kamuya açıklama yapabilir.

Barthold / Almanya Davası (25 Mart 1985).

Kamu görevlisi kişisel fikirlerini basına açıklayabilir.

Akkoç / Türkiye Davası (10 Ekim 2000).

Düşüncelerinden dolayı kamu görevlisinin yükselmesi engellenemez.

Willi / Linkeyştayn Davası (28 Ekim 1999).

Kamu görevlisi komünist partiye üye olabilir.

Vogt / Almanya Davası (26 Eylül 1995).

Politikacılar daha fazla eleştirilebilir.

Lingens / Avusturya Davası (8 Temmuz 1986), Oberschlick / Avusturya Davası (23 Mayıs 1991).

Milletvekilleri daha fazla ifade özgürlüğüne sahiptir.

Hükümet daha fazla eleştirilebilir.

Devletin mevcut düzeni sorgulanabilir.

Castels / İspanya Davası (23 Nisan 1992), Aksoy / Türkiye Davası (10 Ekim 2000).

Politik konularda ifade özgürlüğü daha geniştir.

Sürek ve Özdemir / Türkiye Davası (8 Temmuz 1999).

Halihazırda ulaşılabilir bir kitabın yayınlanması engellenemez.

The Observer and Guardian Newspapers Ltd / İngiltere Davası (26 Kasım 1991).

Bilgi alma hakkı sınırlandırılamaz.

Herczegfalvy / Avusturya Davası (24 Eylül 1992).

Open Door Counselling Ltd ve Dublin Well Woman / İrlanda Davası (29 Ekim l992).

Kürtajı serbest bırakma kampanyası engellenemez.

Bowman / İngiltere Davası (19 Şubat 1998).

Irkçı beyanların yayılmasına aracılık edilebilir.

Jersild / Danimarka Davası (23 Eylül 1994).

Askeri bir kışlada askeri bir gazetenin dağıtımı engellenemez.

Vereinigung Demokratischer Soldaten Österreichs ve Gubi / Avusturya Davası (19 Aralık 1994).

Subaya hakaret orduya hakaret sayılamaz.

Grigoriades / Yunanistan Davası (25 Kasım 1997).

Şiddet içermeyen direniş çağrısı yapılabilir.

İncal / Türkiye Davası (9 Haziran 1998).

Görüşlerin tekrarlanması yasaklanamaz.

Hertel / İsviçre Davası (25 Ağustos 1998).

Tarihi gerçekler taraflı olarak dile getirilebilir.

Arslan / Türkiye Davası (8 Temmuz 1999).

Taraflı düşünce açıklanabilir.

Okçuoğlu / Türkiye Davası (8 Temmuz 1999), Erdoğdu / Türkiye (15 Haziran 2000).

Şiddet çağrısı içermeyen akademik çalışma engellenemez.

Başkaya ve Okçuoğlu / Türkiye Davası (8 Temmuz 1999).

Sert bir üslupla düşünceler açıklanabilir.

Ceylan / Türkiye Davası (8 Temmuz 1999).

Saldırgan ifadeler kullanılabilir.

Şener / Türkiye Davası (18 Temmuz 2000).

Fikirler düşmanca bir üslupla kaleme alınabilir.

Polat / Türkiye Davası (8 Temmuz 1999).

Haber abartılı ve provoke edici olabilir.

Thoma / Lüksenburg Davası (29 Mart 2001).

Terör örgütü söylemiyle özdeşleşmeyen sosyolojik açıklama yapılabilir.

Erdoğdu ve İnce / Türkiye Davası (8 Temmuz 1999).

Beyanın nasıl bir topluma yapıldığı önemlidir.

Gerger / Türkiye Davası (8 Temmuz 1999).

İfadenin nasıl açıklandığı önemlidir.

Karataş / Türkiye Davası (8 Temmuz 1999).

Belgesel biyografi nitelikli kitap yayınlanabilir.

Öztürk / Türkiye Davası (28 Eylül 1999).

Olayları farklı perspektiften öğrenme hakkı vardır.

Sürek / Türkiye Davası (8 Temmuz 1999).

Kamuya mal olmuş kişiler hakkında yayın yapılabilir.

Dalban / Romanya Davası (28 Eylül 1999)

Feldek / Slovakya Davası (12 Temmuz 2001).

Dernekler de eleştirilebilir.

Jerusalem / Avusturya Davası (27 Şubat 2001).

Kişi çalıştığı kurumu eleştirebilir.

Fuentes Bobo / İspanya Davası (29 Şubat 2000).

İfade özgürlüğünü sağlamak konusunda devletin pozitif yükümlülüğü bulunmaktadır.

Özgür Gündem / Türkiye Davası (16 Mart 2000).

İyi niyetle talepler dile getirilebilir.

Maronek / Slovakya Davası (1 Nisan 2001) Akin Derneği / Fransa (17 Temmuz 2000).

Askeri disiplin zayıflatılamaz.

Engel ve diğerleri / Hollanda Davası (8 Haziran 1976).

Kutsal değerlere ve ahlaki değerlere saldırıya izin verilemez.

Handyside Davası / İngiltere (7 Aralık 1976).

Müller ve diğerleri / İsviçre Davası (24 Mayıs 1988)

Otto-Preminger Institut / Avusturya Davası (20 eylül1994)

Wingrove / İngiltere Davası (25 Kasım 1996).

Anayasaya bağlılık yemini etme yükümlülüğü getirilebilir.

Glasenapp ve Kosiek / Almanya Davası (28 ağustos 1986).

Gizli servis kayıtlarına ulaşım engellenebilir.

Leander / İsveç Davası (26 mart 1987).

Önemsiz de olsa gizli bilgiler açıklanamaz.

Hadjianastassiou / Yunanistan Davası (16 aralık 1992).

Askeri içtimada poster açılamaz, broşür dağıtılamaz.

Chorherr / Avusturya Davası ("5 Ağustos 1993).

Avukatlar için reklam yasağı konabilir.

Casede Coca / İspanya Davası (24 Şubat 1994).

Hakimlere hakaret edilemez.

Prager ve Oberschlick / Avusturya Davası (26 Nisan 1995).

Ceza mahkemesinin yanlış yönlendirilmesine izin verilemez.

Worm / Avusturya Davası (29 Ağustos 1997)

Terör örgütünü destekleyen açıklama yapılamaz.

Zana / Türkiye Davası (25 Kasım 1997).

Avukatın basın toplantısı yapması kısıtlanabilir.

Schöpfer / İsviçre Davası (20 Mayıs 1998).

Emniyet mensuplarına siyaset yasağı konabilir.

Rekvenyi / Macaristan Davası (20 Mayıs 1999).

Kin ve nefret arttırmaya yönelik beyanlar yasaklanabilir.

Sürek / Türkiye Davası (8 Temmuz 1999).

Yazar kendisini terör örgütü ile özdeşleştiremez.

Sürek / Türkiye Davası (8 Temmuz 1999).

Soru sorulurken seçilen kelimeler önemlidir.

Tommer / Estonya Davası (6 Şubat 2001).

 

Kaynak: AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARLARINDA İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ. Derleyen ve Yorumlayan: Vahit BIÇAK, Liberal Düşünce Topluluğu, (530 sayfa) - Ankara, Temmuz 2002.

Yayın evi için:  www.liberal-dt.org.tr

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne ulaşmak için : www. echr.coe.int

 

 

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..