Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Aile içi "ensest" ilişkiler

Aile içi "ensest" ilişkiler
 

"Kızı ben büyüteceğim, yarın gidip ellerle sevişecek, yağma mı var" diyerek öz kızı ile ilişkiye giren babalar var.

Toplum bazı şeyleri ayıplasa da, bilimsel önlemler alınmadıkça aynı toplumda bu çirkin davranışlar yine devam edecektir. Hele cinsellik gibi tartışılmasından kaçınıp "yorgan altına ittiğimiz" konular, acı gerçekler olarak daima karşımıza çıkacaklardır. Sadece ayıplamak, var olan potansiyali ortadan kaldırmıyor. Kişi uygun ortamı bulunca eylemini gerçekleştiriyor.

İş yine dönüp dolaşıp eğitime geliyor. Niçin gelmesin ki; Bir motosiklet kullanmak için insanlardan "ehliyet" isteniyor da; bir ömür boyu birlikte yaşayanlar kaderleri ile başbaşa bırakılıyorlar. Ensest ilişkiler de cinselliğin başka bir boyutu. Bu konunun da derinliklerine inmek yok. Sadece kınamak, aşağılamak... Hele bir olay gündeme gelmesin herkesin asil duyguları galeyana gelir:

- Vay alçak...
- Utanmaz herif.
- Bir de namustan, dürüstlükten bahsediyordu.
- Aşağılık mahluk.
- Ne hallere kaldık?
- Başımıza taş yağacak.
- Kıyamet alâmetleri.
- Yaşına başına bakmıyor.
- Kart zampara... vs... vs...

Unutmayalım ki; yukarıdaki sıfatlarla tanımladığımız "muhteremler" hep aramızda dolaşıyorlar da, bir aksilik çıkanda maskeleri düşüyor. Onların, toplumsal bir gerçek olduklarını kabullenerek kendilerini topluma kazandırmanın yollarını aramalıyız. Yaşam çelişkilerle dolu:

"İNSANLAR UYANIN" Yaşadıklarımız, bir toplumsal sorun olmakla birlikte bu sorunları çıkarları için teşvik eden insanlar da var. Bir kere ticari amaçlarla sürekli "cinsellik"servisi yapıldığını belirtmeme gerek yok sanırım. Bu yaklaşımlar yaşamın cinsellikten ibaret olduğunu telkin ediyorlar. Bu telkinlerın sonucu malum olaylar...

Toplumun "sapıklık" diye nitelendirdiği olayları büyük bir merakla takip edenler var. Bu merak niçin? İşte bu garip meraklar nedeniyle dir ki; özel siteler ensest ilişki olaylarını yayınlıyorlar. Oralarda, bir evlâtın annasi ile ilişkiye girdiğini anlatan hikayeler yayınlanıyor. Bu gidiş nereye varır? Felsefeyi susturacak yorumlarla, sınırsız özgürlüğün sonu nedir? Acaba dünyayı yöneten beyinlerin örtülü amaçları mı var. Büyük bir kesimin sadece belden aşağısı çalışacak, kişilikleri yoğun cinsellikle pasifize edilecek; beyinlerini çalıştıranlar ise dünya egemenliklerini sürdürecekler

Sınırsız özgürlük isteyerek eğitimi dışlayanlar, belki bireysel mutluluğu yakalayabilirler fakat, gelecek nesillere karşı sorumluluklarını yerine getiremezler. İnsanlar arkalarında bıraktıkları ile anılırlar. Zira eser bırakmak yaşamış olmanın en önemli kanıtıdır.
 
Toplam blog
: 163
: 1230
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1941 yılında Trabzon'da doğdum. 1961 Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen Okulunu bitirdim. 1965 A..