Aile iletişiminde bilmek istediklerimiz

Dr. Thomas Gordon'un Etkili Anababa Eğitiminde Uygulamalar (E.A.E) kitabı verdiği derslerin bir toplamı. Gordon bir klinik psikoloğu. Anababalara, öğretmenlere, okul müdürlerine, şirket yöneticilerine, satış elemanlarına ve kadınlara eğitim veren '' Uluslararası Gordon Eğitim Şirketi''nin kurucusu ve başkanı aynı zamanda.

Gordon, derslerinin amacını daha kitabın ilk sayfasına yerleştirmiş; daha çok işbirliği, daha az çatışma, daha güvenilir daha mutlu çocuklar, daha dürüst iletişim, sorunlara daha kolay çözüm.

Kitaptan konularına göre bazı önemli gördüğüm sözcükleri seçtim: Gordon diyor ki;

. EAE modelinin özü '' sorunu sahiplenme ilkesi'' dir. Anababalarla yaptığımız görüşmelerden EAE becerilerini kullanırken yapılan yanlışlara bu ilkenin anlaşılamamasının neden olduğunu öğrendik.

. Anababaların sorunlu çocukları ile tipik konuşma biçimlerini değiştirmek hiç te kolay değildir. Çünkü bu konuda kendi anababalarından getirdikleri yerleşmiş alışkanlıkları vardır. Geçmişlerinde daha iyi bir iletişim dili öğrenme şansları olmadığı için aynı yanlışları yapmayı sürdürürler.

. Eski alışkanlıkları kırmak zordur. Anababalar çözüm getirme, ahlak dersi verme, sorgulama dürtülerine karşı koymada zorlanırlar. Bazı anababalara bu yeni beceri yapay gelir.

. Başlarda etkin dinleme bir ''teknik'' olarak uygulanır. Duygu taşımaz ve mekaniktir. Böyle olduğu halde anababalar onu kullanmayı sürdürdükçe empati ve şefkat duyguları ortaya çıkmaya başlar.

. Etkin dinlemede önemli olan sorunu çocuğun çözmesidir. Çocukların gerçek duygularını açığa çıkarmada çok etkili bir yöntemdir. Küçük çocuklarda bile kabullenmeyi kolaylaştırır.

. Etkin dinlemenin bazı anababalar için çocuklarını daha çok sevmeye başlamaları gibi beklenmedik bir etkisi vardır. Bunun nedeni, Etkin Dinleme'nin bir başkasını anlamaya yardımcı olmasıdır.

. Anababaların Etkin Dinleme'de elde ettikleri en önemli ödüllerden biri, çocuklarının gittikçe daha çok kendilerinden sorumlu olmalarını izlemeleridir.

. Anababalar çocuklarının sorunlarını çözmeyi sürdürdükçe, çocuklarda bağımlı olmayı sürdürürler.

. İnsanların çoğu duygularını ayırt etmekte zorlanır. Buna alışık değillerdir. Kültürümüz bize duyguları dile getirmenin kabalık, bencillik ve deneyimsizlik olduğunu gösterir. Bu yüzde insanlar çoğunlukla gerek duygularını yadsımayı ya da bastırmayı öğrenir.

. Ben iletisi, bir insanın davranışının size sorun yarattığını ona bildirmenin, bildiğim en iyi yoludur. Çünkü o kişinin kendini suçlu ve aşağılanmış hissetmesini en aza indirir.

. ''Ergenlik çağının tehlikeleri''nin korkusu ile bazı anababalar diktatör, bazıları paspas olmuşlardı. İkisi de işe yaramamıştı. Dahası ''Diktatörler'' suçluluk duyarak kendilerinden nefret etmişler, ''paspaslar'' kendilerini güçsüz hissedip, çocuklarından nefret etmişlerdir.

Umutlu ve mutlu yarınlarımız için okunması gereken kitaplardan bir tanesi. Tavsiye ediyorum...