Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '14

 
Kategori
KOBİ
 

Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma

Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma
 

Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma


Sadece Türkiye’de değil dünyada da 4. nesil e ulaşabilmiş aile şirketlerinin sayısı parmakla gösterilebilecek kadar az. Gerek dünyada gerek ise Türkiye’de aile şirketlerinin 3. kuşağa ulaşma oranı %10 civarında, ömürleri ise sadece 25 ile 30 yılla sınırlı.!

Sosyal ve ekonomik yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelen Aile Şirketlerini tanımlayacak olursak genel olarak; ürettiği bir ürünü satmayı deneyen ve başaran girişimcinin, akrabalarından birini;  yanına yardımcı olmaya, muhasebesini tutmaya veya pazarlama işlerini yapmaya yöneltmiş olmasıyla kuruluyor. Aile Şirketleri ile ilgili yapılan araştırmalar da; dünyadaki şirketlerin %90´ının aile şirketi olduğunu ve sadece küçük şirketler değil, dünyanın en büyük 500 şirketinin yarıya yakınının aile şirketi olduğunu göstermiştir. Bu nedenle ülke ekonomilerine, verdiği vergiler ve yaptığı ticaretler ile büyük katkıda bulunan aile şirketlerinin ülke ve dünya ekonomisine yön verdiğini söylemek doğru olur. Ekonomi için önemi büyük olan aile şirketleri yaşanan ekonomik krizlerden çok fazla etkilenmeden faaliyetlerini devam ettirebilirken, aile içi sorunlar nedeniyle varlıklarını uzun süre devam ettirememektedirler. Kurumsallaşmanın tanımını “Başarının Sürdürülebilirliği İçin Gerekli Olan Yöntemlerin Uygulanması” şeklinde yaparak ve aile şirketlerinin ömürlerinin; kurumsallaşmayı başarabilmeleri ile doğrudan ilgili olduğunu göz önünde bulundurarak yaptığım araştırmalar sürekliliğin gerçekleştirilememesinin sebeplerinin başında; şirketin belli bir büyüklüğe ulaştığı ve gerekli şartların oluştuğu halde "kurumsallaşma" çalışmalarının başlatılmamasının olduğunu gösteriyor. Kurucudan sonra yönetimi devralacak ikinci nesil aile üyesinin belirlenmesi ve hazırlanmasını sağlayacak devir planı başka bir deyişle “Aile Anayasası”nı oluşturamamış, geleceğin planlamasını yapamayan aile şirketleri varlıklarını uzun süre koruyamıyorlar. Sadece kurumsallaşmak ve aile anayasasını oluşturmak tabi ki de aile şirketlerini başarıya götürmüyor, aile şirketleri işini iyi yapmalı, aile kaynakları kadar diğer insan kaynaklarını da etkili bir şekilde yönetebilmeli ve çağdaş yönetim tekniklerini kullanabilmelidirler. Bunun için de rekabete açık, ileride lider konumuna gelebilecek bireylerin iyi eğitilmesi de başarı potansiyelleri için o kadar gereklidir. Tanımını yaptığım kurumsallaşma, işletmenin bir sistem haline gelmesidir. Kurumsallaşma şirketin tamamen profesyonellere terk edilmesi, kontrolün elden çıkartılması değil, şirketin kuralları standartları ve prosedürlerinin olması ve kişilerden bağımsız olması demektir. Yetki ve sorumlulukların dağıtılması, profesyonel bir yönetime geçilmesi, aile ve iş ilişkilerinin birbirinden ayrılması demektir. Günümüzde KOBİ´ler kurumsallaşmaya ilk adımı ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi ile atabiliyorlar. Yapılandırılmış ve uygulamaya geçirilmiş başarılı bir kalite yönetim sisteminin, gelecek yıllara yönelik çok etkili bir kurumsallaşma oluşturduğu açıktır. Oluşturulmuş prosedürler, talimatlar, iş akış şemaları, kalite yönetim el kitabı, formlar, yetki, sorumluluk, görev dağılımları, vizyon ve misyon, kalite politikası gibi unsurların tüm çalışanlara benimsetilmesi başarılı olunabilmesi için en önemli unsur olarak karşımıza çıkıyor. Sistemin benimsetilme düzeyindeki yükseklik ise verimliliği ve karlılığı oldukça arttırıyor. Özetleyecek olursak; aile şirketleri içlerindeki dinamizm ve azimle başarılarını kısa zamanda geliştirip çok yükseğe taşıyabilir ancak bu başarı aldatıcıdır çünkü başarı; sürdürülebilirliktir ve kurumsallaşamayan aile şirketleri çok yükseğe taşıdıkları başarılarını ve şirketlerini nesiller içerisinde kaybetmekle karşı karşıya kalacaklardır. Sözlerimi Sakıp SABANCI'nın kurumsallaşmanın önemine değindii bir sözü ile bitirmek istiyorum; Şurası açıktır ki işletmelerin, kurucularının ömrüne bağlı olmaksızın yaşamaları ancak kurumsallaşma ile mümkündür. Sanayileşmiş ve gelişmiş ülkelerde gördüğümüz bütün büyük kuruluşlar, şahıslar yerine sistem ve organizasyona dayanarak uzun sürelerde ayakta kalmışlardır (Sakıp SABANCI - Sabancı Holding Eski Yönetim Kurulu Başkanı).

 
Toplam blog
: 2
: 331
Kayıt tarihi
: 29.12.14
 
 

1988 Mersin doğumluyum, ilkokulu Tarsus Toros College, Üniversiteyi Çağ Üniversitesi Uluslararası..