Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '18

 
Kategori
Sosyoloji
 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Neden Birleştirilemez?

09 Temmuz 2018’de göreve başlayan Cumhurbaşkanlığı Yönetimi’nin ilgi uyandıran ve tartışılan sorunlarından biri, belki de toplumsal/sosyolojik açıdan en önemlisi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile birleştirilerek Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı adını almasıdır. Neden, niçin ve hangi amaçlar doğrultusunda çok geniş kapsamlı büyük bir bakanlıkla aileden, kadından, çocuktan, evlilikten, boşanmada vb. ve aile politikalarından sorumlu bir bakanlığın birleştirilmesini, kim anlamışsa doğrudur desin. Bırakalım sıradan insanları, bu işin uzmanları olan sosyologlar, psikologlar ve antropologlar bu çelişkiye, zıtlığa yanıt veremezler; çünkü onlar bilirler ki toplumun evrensel anlamda temel bir kurumu ile bir devlet kurumu birleştirilemez. Çünkü bu iki kurumun yapısı, amaçları, işlevleri birbirinden çok farklı, bir çatının içine sığmaz ve bu işlerden habersiz, devlette memurluk bile yapmamış birileri tarafından yönetilemez! Bu senteze toplumbilimsel açıdan baktığımızda biri toplumun çalışma hayatını, güvenliğini ve düzenini ilgilendiriyor. Öteki ise toplumun en temel kurumu olan aile,  aile yapısı, aile içi ilişkiler, çatışmalar; intiharlar, evlenme- boşanmalar, kadın cinayetleri, akrabalık ve ensest ilişkileri, kadın ve mülkiyet sorunları, cinsel sapıklıklar ve çocuk tacizcileri; ailenin gelişmesi, geliştirilmesi, kadın ve çocuklarlın korunması vb. ilgili politikaların saptanıp yaşama geçirilmesiyle ilgilidir. Toplumbilimin temel varsayımı olan “ Sağlam Aile=Sağlam Toplum” modelinden hareketle Türk toplumunda ailenin ne denli temel bir kurum olduğunu ve sorunlar yumağı içinde bocaladığını; günbegün boşanmaların, intiharların, kadın cinayetlerinin, tacizlerin, ensest ilişkilerinin, çocuk kaçırma ve öldürme olaylarının arttığını görmekteyiz.

Aile ve aile çevresinde böylesine çağdışı sorunlar yaşanırken, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın, çağdaş bir anlayışla yeniden düzenlenmesi gerekirken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile birleştirilmesinin ne hukuki, ne tarihsel, ne de sosyolojik bir açıklaması yapılamaz! Ayrıca Bakanlığın yönetimine getirilen kadın yöneticilerin(Bakanların) daha önceki başarısızlıkları, yanlı tutumları, söylem ve eylemlerindeki tutarsızlıkları görmezlikten gelinerek aynı aktörle, rolünü ve işlevini yerine getirmesi beklenemez…

Umarız bu sorgulamamızda/eleştirimizde yanılır, aile ve kadın sorunlarının çözümlendiğini; çocuk tacizlerinin, kadın cinayetlerinin önlendiğini, cinsiyet ayrımcılığının yapılmadığını, özgürlüklerin arttığını vb. hep birlikte görür ve yaşarız! 16 Temmuz 2018 

 
Toplam blog
: 46
: 225
Kayıt tarihi
: 27.03.13
 
 

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Antropoloji (Sosyal Antropoloji) mezunu 1971; F..