Ailede prime-time

Yabancı dillerden dilimize geçmiş kavramları zamanla özümsüyor, benimsemediklerimizi ise, kendi dil kurallarımıza göre Türkçeleştiriyoruz.Computer-bilgisayar(isim babası Prof.Aydın Köksal) printer-yazıcı,katip-yazman,zaviye-açı dilimizin ses kurallarına göre uyarladığımız sözcüklerden.Trend, part-time, full-time,show, karizma gibileri ise; artık yerleşmiş, buralı olmuş yabancılar gibi dilimize kuruldular...Bunlardan," prime-time "kavramı ile ilgili düşündüklerimi aktarmak amacı, bu yazımın asıl yazılma nedeni.Televizyon programlarının yapım, yayın işiyle uğraşanlar, akşam 8-12 saatleri arasındaki zamana; en çok izlenilen süre olması nedeniyle prime-time diyorlar.

Televizyon daha sonra da bilgisayar, evlerimizde en saygın yere kuruldukları günden bu yana, aile bireyleri arasındaki iletişimsizlik ve bunun getirdiği sonuçlar önemli bir sorun olmaya devam ediyor.Günün diğer saatlerini, okul, iş, ev işleri gibi zorunlu uğraşlarla geçiren insanlar ancak akşam saatlerinde ailesiyle birlikte olabiliyor ama o saatleri de; sohbet ederek, sorunlarına yoğunlaşarak değil de, ekrana kiltlenerek geçiriyorlar.Bilinçli insanlar,bu teknoloji harikalarını, gerektiği kadar gerektiği gibi kullanıyorlar; çocuklarına da, aynı özeni göstermeleri konusunda çaba gösteriyorlar.Böyle ailelerde iletişimsizlikten kaynaklanan sorunlar da olmuyor, dolayısıyla.

Yaklaşık son 5 yılda, insanlar televizyondan çok daha tutkuyla bilgisayarın çekim alanına girdiler.Gençler kadar,çalışanlar, emekliler, ev hanımları da bu alanın içinde gerekli gereksiz vakit harcıyorlar.

Bir NLP uzmanı, gençlerin aileleri ile kuramadıkları bağı, hiç tanımadıkları insanlarla rahatça kurabildiklerinden söz ediyordu bir programda.En çok kullandıkları;mrb(merhaba),slm(selam),nbr(ne haber)gibi sözcüklerle iletişim kurmayı başardıklarını anlatıyordu uzman konuk.İşte benim dile getirmeye çalıştığım konu,aile gibi çok önemli bir kurumda; sorunların kaynağı olan iletişimsizliği ortadan kaldırabilmek için akşam satlerine daha fazla önem vermek gerektiği hakkında.Ailenin prime-time'ı göz ardı edilmemesi gereken bir konu.Bir yakınımla konuşurken;- ailenin prime-time'ı- şeklinde bu konuya değinmiştim.Aynı gün tesadüfen, bir psikolog da benim düşündüklerimi seslendirdi ekranda.Sunucuya" işte sizlerin prime-time'ı gibi ailedeki o akşam saatleri de bir prime-time'dır "dedi.

Günün diğer saatlerinde birbirleriyle nefes nefese ancak konuşabilen aile fertleri, akşamları o birkaç saat içinde, o da imkan bulabilirlerse, keder ve neşelerini paylaşabiliyorlar.

Teknoloji, bizlerin daha konforlu daha kolay yaşamamız için bize çok şey getiriyor.Bizden çok şey götürmemesi için onu gerektiği gibi, gerektiği kadar kullanabimeyi öğrenmeliyiz.Yoksa;çocuklarımız, gözlerimizin ne renk olduğu sorusuna cevap veremeyecekler, korkarım...