Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Temmuz '10

 
Kategori
İlişkiler
 

Ailede sinerji ve bireysel aile tipi

Ailede sinerji  ve bireysel aile tipi
 

İnsanlar, aile kurarak bireysel olan ihtiyaçlarını bir kurum içinde paylaşıp ortak olarak giderme gayreti içine girerler. Birçok ihtiyaçları karşılıklılık ilkesine dayanmaktayken bazıları da kişilerin kendi istek ve ihtiyaçlarına göre farklılaşır. Örneğin çocuk sahibi olmak isteyen bireyler açısından karşılıklılık ilkesi söz konusuyken, erkeğin arabasını yenileme isteğine karşı kadının mutfağını isteklerine göre yeniden dekore etme isteği karşılılıktan ziyade bireysel isteklere girmektedir.

1980 sonrasında ekonomide ortaya çıkan yapısal değişimler kişilerin davranışları üzerinde de etkisini göstermiş, bu değişiklikler aile içi yapılarda da farklılıkları ortaya çıkarmıştır. Daha önceleri özellikle dünya savaşları ve soğuk savaşın yarattığı yokluk yıllarından geçmiş bireyler ve aile tipleri, daha çok özellikle akrabalar ve aile arasında paylaşmayı, destek olmayı, elindekiyle yetinmeyi, sahip olduklarıyla mutlu olmayı öğrenmiş davranışlar göstermiştir. Soğuk savaşın bitmesiyle ortaya çıkan küreselleşme ve Amerikan ekonomi modelinin baskın hale gelmesiyle özellikle kolay yoldan zengin olma hayalleri toplumda pompalanmış, bunu destekleyici olarak özellikle kitle iletişim araçlarıyla bireyin kendi çıkarlarının en değerli olduğu davranış biçimleri yaygınlaşmıştır.

Bu yeni yapı sayesinde ne istediğini tam olarak bilmese de birşeyler tüketerek mutlu olacağına inanan, bunun için de ne kazanıp ne ürettiğinden çok ne kadar tükettiği önemli olan davranış tipleri ortaya çıkmıştır. Bu davranışı destekleyici ekonomik yapı ise bireysel krediler ve kredi kartlarıyla hayat bulmuştur. Artık bireyler kazandıklarından çok tüketebilecek güce sahiptir ve vadesi geldiğinde asgari ödeme tutarını ödemesi tüketimine devam etmesi için yeterlidir.

Böylece bir şey üretmekten çok birşeyler tüketmeyi alışkanlık haline getiren bu bireyler aynı zamanda 80 öncesi toplumsal değerleri de aynı sepetin içinde tüketmeye başlamıştır. Böylece insan odaklı komşuluk, aile ziyaretleri, bayram ziyaretleri, dertleri paylaşmak ve birlikte çözümler üretmek vb. davranışlar zayıflamış, hatta ortadan kalkmış akrabaların ve aile içinde bireylerin birbirleri için fedakarlık yapması, eşlerin aralarındaki ilişkiler, anne-baba-çocuk ilişkileri, dostluklar, arkadaşlıklar yeni düzende farklılaşmış, odak noktası “tüketim” olan yapılar ortaya çıkmıştır.

Artık bireyler daha çok tüketerek mutlu olduklarını sanan uyuşturucu bağımlıları gibi, ne istediğinin tam olarak farkında olmadan birşeyler tüketme ihityacında, yüzünde garip bir tebessümle-mutsuz birer karışık kimliğe bürünmüştür.
Böylece toplumda ailenin bereketi ya da bir diğer deyişle aile kurumunun yarattığı sinerji ortadan kalkmış yerini tek tek bireylerin kişisel mutluluklarını tatminlerinin öncelikli olduğu bireysel aile tipi hayat bulmuştur.

Bu yapının iyi veya kötü olması kişilerin kendi görüşüdür.Ancak şurası kesindir ki paylaşarak mutlu olmaya alışmış kişilikler ile bireysel tatmin arayan kişilikler arasındaki –bazen aynı bireyin kendi içinde de olsa- bu mücadele devam etmekte ve bu çatışmalardan kaynaklı sorunlar toplumda şiddetli geçimsizlikler, saldırganlıklar, boşanmalar, evden kaçmalar, depresyonlar, intiharlar vb. şekillerde kendini göstermektedir.

İbrahim H. KAYRAL

 
Toplam blog
: 64
: 810
Kayıt tarihi
: 07.07.10
 
 

www.ibrahimkayral.com ..