Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ağustos '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ait olunamayana dair.

Ait olunamayana dair.
 

İyi ki varsın ve iyi ki de yaşadım onca yılı. Tam 43 yıl geçmiş ve ben ilk kez kendime ki ile başlayorum. Bu gece hiç bilmediğim bir kentte bu kentte ki iki canımla "NEYZEN" isimli meyhaneye gittiğimde rakıyı bulacağımı ve Antalya nın ne yazık ki bence en büyük eksiğinin kötü meze olacağını biliyordum. Ama iki meyhane şairini bulacağımı bilmiyordum.

Yan masalardan birinde kulağıma bir şiirin çarpacağını hem de doğru okunup vucut diliyle de beslenen bir şiir bulacağımı bilmiyordum. Bilmiyordum, masalarda herkes kendi muhabettine daldığında bizim masamızda da ağır bir muhabettin döndüğü bir anda farkettim şiiri. Şiir vardı ve adam...

Herşey ve herkes yok oldu. Şiir, ben ve adam kaldık Neyzenin itina ile salaş eylenmiş dokusunda.
Adam gece ve ulaşamamayı söylüyordu şiirinde. Yaşattığı ve de yaşatacağı aşkı. Ama aşkının nasıl yapamamalara kardığını haykırıyordu. Şiir akıyor dizeler dizelere ekleniyor o an sadece ve sadece şiir oluyordu. Gece, aşk ve yapamıyoruma karmaktı herşey.

"...
Oğlun var biliyorsun
Gün gelir sorar sana niye diye.
Dersin ki yapamıyordum
Beni aşkınla doğururken
Aşk ken ben
Ki sen aşkken
Gece niye idi
..."

Aklımda kalan ve o şiirin yazılı tek satırları bunlar. O andı adam o an sadece o ana haykırıyordu (Fısıldıyordu aslında sadece ben ve karşısındaki adamdı şahiti)

Beyninize ağzınıza sağlık dedim ve kadehimi kaldırdım. Durdu biraz gözlerinde farkedilmenin mahcup ama daha çok övüncüyle. Çok mu oldu affet dedi bana. Mahcup oldum ortaya döktüğüne kulak misafiri olma edepsizliği ile.

Kalktım masalarına gittim elimde rakım. Özür dilerim şiirinize kulak misafiri oldum bana demediniz ama ben onu duydum. Adam durdu gözüme baktı elimi eline alıp sıkı sıkı sıtı. Sağol duyduğun için dedi. Mutlu oldum...

Derken, karşıdaki adam o tiz ve kavruk sesiyle girdi şiire,

"Babam marangozdu benim
Tahtadan bir at yaptı bana bir gün
...
...
Bir gün öksürdü
gene öksürdü
sonra sustu öksürmeleri
Ben bana yaptığı tahta ata binerken
Baban öldü dediler
Tahta bir sandığa koyup trene bindirdiler
Tren çok güzeldi aynı tahta atım gibi sesler çıkarttı
....

Ne yazık ondan da bu kadar dizeler kaldı geceme.

Derken, gece üzerine atıştık üçümüz, güne varmadı bir türlü üçümüz. Güne getirmeye çalıştım hep ama varamadık üçümüz. Dur dedi, dur bırak bizi, sen güne gitmeye çalışıyorsun bizse gecede kalmaya. Aklıma gecen günkü yağmur ve o yağmurda gelen dizelerim geldi. Nasılda hatırladım bilmiyorum oysa balık hafızamla hiç yazdığımı hatırlamam ki... Diyemedim orada ama denmeliyi hiç erteleme niyetim yok ki artık.

Ait olunamayana dair.

Yağmur yağıyordu gece,
Gök de gürledi...
Korkar mı dedim şimdi
Korkar mı korkusundan.

Korkusuna sarılmak geldi
Gel benimlesin demek...

Öylece sadece öylece korkusuna
Ait olmak...
Sokulmasını beklemek
Sarı kedim misali...
EA

Sarı kedim misali sokulmaların peşinde bir adam. Satır başlarına vardığında. Ardına dönüp gülümser, "iyi ki varsın" tesadüfi değildir onun için. Denmişi dendiği içindir ve denmeninse keyifi büyüktür.

Ne keyifti bu gecenin kahramanları yarın ki güne ne güzel bir yaşadım ulanla kalkma heycanı. Sağol Peri, sağol Oğuzhan ve sağolun bir masada gecelerini paylaşan iki güzel adam. Yarın ben çok mutlu uyanacağım...
ANTALYA


Bence not: Antalya Dedman otelindeki Neyzen değildir bu bahsi gecen Neyzen restourant. Antalya ya yolunuz düşerse gidin derim. Eski Kumkapı meyhanelerini aratmayacak bir ruh sinmiş oraya.Ah bir de şu mezeler biraz iyi olsa. Lakerda tuzu abarttmamış, deniz böğrülcesi suda yüzmemiş,ahtopot salatası ne sirke nede nar ekşisi eklenmemiş, ama bakın humusun hakkını yemem o iyidi. Fonda Zeki Müren, Hamiyet Yüceses ve diğerleri ile rakınızı o hoş ambiansta içmek isterseniz gidin yahu. Gidilesi bir yer ve kim bilir belki benim şairlerime rast gelir ikide siz atışırsınız boyunuza posunuza bakmadan.
 
Toplam blog
: 97
: 635
Kayıt tarihi
: 04.01.07
 
 

öylecene yazmak istiyorum... Hepsi bu. ..