Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '10

 
Kategori
Güncel
 

Ak paket…

Ak paket…
 

Günlerdir AKP iktidarının hazırladığı ve tabiri caiz ise “dayattığı “Anayasa değişiklik paketi ile yatıp kalkıyoruz. AK Paket, affedersiniz Anayasa değişiklik paketi için iktidar, Meclis’te grubu bulunan partileri ikna ve destek turlarına başladı. Ana muhalefet partileri CHP ve MHP paketi kesin bir dille reddettiler. DSP ve BDP ise şartları kabul edilirse destek verebileceklerini açıkladılar. DSP barajın yüzde 5’e düşürülmesini istiyor. BDP’ nin şartlarını ise ne siz sorun ne de ben söyleyeyim. Neredeyse Terörle Mücadele Kanunu’nun ve Türk Ceza Kanunu’nun kaldırılmasını isteyecekler ki İmralı’daki serbest kalsın, meydanlarda daha rahat at koşturabilsinler…

Neyse biz gelelim AK Parti iktidarının hazırladığı Anayasa değişikliği önerisine...

Anayasa değişikliklerinin Meclis'ten geçebilmesi için 367 milletvekilinin kabul oyu vermesi gerekiyor. Ancak kabul oyları 330'la 367 arasında olursa, Cumhurbaşkanı bu değişikliği halkoyuna sunmak durumunda. Cumhurbaşkanı 367'den fazla oyla geçen değişiklikleri de, isterse, halk oylamasına götürebiliyor. Diyelim ki paket Meclis’ten geçemedi ve Cumhurbaşkanı paketi halkoyuna sundu;

Ne olacak?

Öncelikle halkımızın referanduma hazır olduğunu sanmıyoruz. Nedeni ise; Okumayı sevmeyen bir milletiz. Anayasa değişiklik metnini de büyük olasılıkla okumayacağız. Okusak da anlamayacağız. Zaten anlamayalım diye anlatmayacaklar… Eğitim seviyemizin düşüklüğü, kadınlarımızın çoğunluğunun aile baskısı sonucunda özgür iradeleriyle oy kullanamadıklarını da düşünecek olursak, yapılacak oylama sonucunun çok da gerçeği yansıtmayacağı açıktır. Bu durumda millet, tıpkı seçimlerde olduğu gibi hareket edip, mensubu oldukları partilere göre oy verirse ki büyük olasılıkla böyle olacaktır, sonuç bir hüsrandan öteye geçemeyecektir. Ve her durumda olan yine Türkiye’ye olacaktır…

Diğer taraftan, eğer referandumda “evet” oyları çoğunlukta olursa bir şekilde AKP, 2011 seçimleri öncesinde halkın nabzını tutmuş ve güven tazelemiş olacaktır. Hal böyle olunca da zefer toplumsal mutabakatın değil, toplumsal dayatmanın olacaktır… Bunun da adı elbette “demokrasi” olmayacaktır…

Geçelim oylamaya; Torba referandumda 26 maddenin tamamını benimseyip “evet” diyenler de olacaktır. Ancak paketin içine serpiştirilen ve evet oyu alması kesin olan şekerlemelerin dışında, günlerdir tartışma yaratan maddeleri kabul etmeyenler büyük olasılıkla kestirip atacak ve kabul edebileceği maddelere de “hayır” diyerek paketi bir bütün olarak reddedecektir. İşte AKP’ nin yaptığı dayatma budur!

Ya kabul edeceksin, ya da reddedeceksin!

Üçüncü bir seçenek yok!

**

Bende bir vatandaş olarak ve ülkeme hizmet adına bir şeyler yapmak istedim. Bunun için araştırdım ve Anayasa değişikliği getirilen maddelerin daha rahat anlaşılması ve sağlıklı bir oylama yapılabilmesi için, hukukçularımızın ve yüksek yargı organlarımızın yaptıkları yorumları kısa başlıklar altında topladım.

İşte hukukçularımızın ve yüksek yargı organlarımızın, Anayasa değişiklik paketinin bazı önemli maddeleri hakkında neredeyse ittifakla getirdikleri yorumlar:

- Geniş toplumsal mutabakat ve siyasi mutabakat yok…

- Hukuk devleti ve ilkesini zedeleyebilecek hükümlerdir…

- Endişe verici ve kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı…

- Yürütmenin yargıyı baskı altına alması…

- Parti kapatma yetkisinin Meclis’e verilmesi; Yasaların işi Meclis’e verilmiş, bu madde kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırıdır. Bu durumda parti kapatmak imkânsız hale geliyor. (Kısaca Meclis kendi çalıp, kendi söyleyecek T.H.)

- Güçlü ve denetimsiz bir iktidar yaratılmak isteniyor…

- III. Meşrutiyeti ve rejim değişikliğini getiriyor…

- Anayasa Mahkemesi, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Danıştay ile ilgili maddeler büyük bir oyundur…

- Anayasa Mahkemesi’ne seçilecek üyelerin tamamını (19 kişi) Cumhurbaşkanı ve iktidar tek başına seçiyor. Bu durumda siyasi iktidarın denetimden duyduğu rahatsızlığın problemi de çözülmüş olacak…

- Paketin kabulü yargının infazıdır…

- Sendikalarla ilgili hüküm kaldırılmış…

- Adalet Bakanı’nın durumu güçlendirilmiş. Adalet Bakanı’na kendi vekilini seçme hakkı verilmiş…

**

Bunları biz söylemiyoruz, hukukçular ve yüksek yargı mensupları söylüyor. Günlerdir basınımız da yazıyor, çiziyor, yayınlıyor.

Burada bize düşen ise olası bir referandum da paketin içeriği üzerinde iyice düşünüp, şeker tadında olan maddelere aldanmadan, çürüklerle, sağlamları ayırmak ve buna göre karar vermektir.

Umarız sağduyu galip gelir ve geniş çaplı siyasi ve toplumsal bir mutabakat sağlanarak, 28 yıldır sırtımızda kambur gibi taşıdığımız 1982 Anayasası’nın gerçekten değişmesi gereken maddeleri değiştirilir. Biz de rahat bir nefes alırız.

Neden olmasın!

Tülay HERGÜNLÜ

İstanbul, 29.03 2010

 
Toplam blog
: 516
: 1080
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

1955 Ankara doğumluyum. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. İstanbul'da uzun yıllar..