Ak Parti ve özgürlük

Özgürlük talepleri olan 3–5 milyon insan var. Düzenden muzdaripler ama dağ gibi milyonlar karşısında ne yapsınlar. Bir de bu özgürlük talepleri bazı yerlerde PKK talepleri olarak ortaya çıkınca düzenin insanları güya haklı çıkıyorlar ve ilericilerin özgürlük hayalleri tümden güme gidiyor. Ve sanki Türkiye’de insanlar özgürlük istemiyorlar. Ve sanki Türkiye’de zaten özgürlük var.

Bir iki kafeci, barcı genç Türkiye’de özgürlüğün var olduğunun göstergesi. Yok diyemiyorsun. Bak diyorlar. Hâlbuki bu bir iki kafeci genç belki mağara devrinde bile vardı.

Okullarda Osmanlı saray edebiyatı okutuluyor, bu nasıl cumhuriyet anlamadım. Bir yabancı rakçıyla da resim çektirip TV’de gösterdin mi tamam. Bu kültürün etkilerinden kendimi kurtarmak için Apaçi reisi oturan boğanın günlüklerini okudum. Suzi ablamız birer kahve yaptı ve biz Tommiks kardeşle Nevada dağlarında karşılıklı oturup beyaz adamın özgürlüğünü konuştuk. Yoksa alimallah ben de sizin gibi olurdum. Adama soruyorum, adın nedir? Abuzittin diyor. Abuzittin diye isim mi olurmuş?

Ak Partinin özgürlüğe önem veren bir parti olup olmadığını anlayamazsın. Sabaha kadar aksini söylesen kimseyi inandıramazsın. Çünkü adamlar kurnaz tilki taktiği izliyor. Kümesin kapısını açık bırakıyor; tavuklar serbest. Sonra sen duvar diplerinden bu tavukların tüylerini topluyorsun. Ne oldu? Tilki yemiş. Hangi tilki? Cevap yok ama sen biliyorsun, kurnaz tilki.

Saçları uzun, etekleri kısa, kulağında küpeler, ağzında cak cak sakız barlardan otellere, kucaktan kucağa Anuşkalar bir rahat bir serbest ki… Erkeksen bu ülkede özgürlük yok de. Ama sonra bu Anuşkaları morglardan topluyorsun. İşte Ak Parti özgürlüğü.

Senede bin kadın öldürülüyordu ama Ak Parti ne yapsındı. Ülkenin sosyal yapısı nedeniyle bu cinayetler işleniyordu. Esaretten kaçan kadınlar Berlin duvarında kurşuna diziliyordu. Bu işte Ak Parti’ nin suçu olamazdı. Kadınlar esarete katlanmalıydılar. Berlin duvarını geçmeye çalışmamalıydılar.