AK Partide takdir edilecek bakan

Siyasi bir ideoloji peşinde değilim. Olamam da. Zira, düşüncelerim yazdıklarımdan farklı değil. 

Ülkemde yaşamın; dil, din, ırk ve cinsiyet ayırımı gözetilmeden mümkün kılındığı ortamın özlemindeyim.

Aşırı uçlar ve bunlara ait taraflardan uzak durmak ve ortak müşterekte buluşabilmek gayreti içindeyim.

Her şeyin aşırısının zararlı olduğuna inanıyorum. Kişisel tercihlerin, insan değerlemesinde ülkemde öncelik kazanmasından rahatsızım.

Sosyal hayata ilişkin kuralların, bireysel özgürlükleri kısıtlamaması yönündeki fikirleri savunurum.

Onun için iyi olan, benim için iyi olmayabilir. Bana yararı olan, ona zarar verebilir. Bu mantık hareket noktamın başlangıç değeridir.

Kişilik haklarının korunması ve insan olarak değer bularak yaşama özlemini çekiyorum.

Umutluyum, inadına da her gün daha çok umut ekme gayretindeyim.

Partizanlık yapamayacağım gibi aşikar olan, hangi partiden olursa olsun, iyisini de kötüsünü de duyurmanın eşit yaklaşımsal duruşta kabul görmesini isterim.

Ak Parti ve partiye mensup vekiller hakkında olumsuz örnekler üzerine yazdığım yazılar var. Aşağıdaki linki kimsenin gözüme sokmasına izin vermeden adresi vereyim.

http://blog.milliyet.com.tr/ak-parti-de-basbakandan-ayri-dusunen-bir-bakan/Blog/?BlogNo=321426

Tasvip etmediğim ve ülkemde ayrımcılığa çanak tutacağını düşündüğüm ifadeleri yeriyor olmam, iyi olanı göz ardı edeceğim anlamına gelmiyor.

Bu ifademi bu gün gazetelerde gördüğüm “GIDA, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Niğde'de katıldığı temel atma töreninde zaman darlığı nedeniyle İstiklal Marşı'nın okunmasının programdan çıkartılmasına tepki gösterip, korumasına talimat vererek okutulmasını sağladı.” İfadesiyle pekiştirme ihtiyacı içindeyim.

Methi Eker’in de kim olduğu konusunda fazlaca bir diyeceğim olmaması sebebiyle, google amcaya sordum.

Methi Eker yazıp arama motorundan çağırdım. Daha da hayretler içinde kaldım.

Mehmet Mehdi Eker (d. 1956, Bismil, Diyarbakır), veteriner doktor. 59. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti'nde Tarım ve Gıda Bakanı olarak görev yaptı. TBMM 22., 23.ve 24. dönem AKP Diyarbakır milletvekillerindendir.

1956 yılında Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde doğmuştur. Diyarbakır Ziya Gökalp Lisesi ve Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden mezun olmuş, İngiltere'de Aberdeen Üniversitesi'nde Tarım Ekonomisi alanında master, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nde doktora yapmıştır. Lalahan Hayvancılık Merkez Araştırma Enstitüsü'nde müdür yardımcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü, Tarım Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdür Yardımcılığı, Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü ve Bakanlık Müşavirliği yapmıştır.İngilizce bilmekte olup evli ve 3 çocukludur.

Hayret edecek bir şey yokmuş gibi yapamayacağım. Zira, Mehdi Eker’in Diyarbakır, Bismil doğumlu olması ve İstiklal Marşı’na gösterdiği saygı düşüncelerimin doğruluğunun kanıtı gibi.

Mehdi Eker, okumuş, tahsil görmüş bir insan. Eğitim almış ve aldığı eğitimi hayatına katmış ki bu gün ülkesine hizmet etmek için Ak Parti vekili olarak karşımızda.

Doğu ve Güney Doğu Anadolu halkı üzerinden yürütülen Kürtlük ve PKK baskılarının temelinde halkın eğitimden uzak, bölgenin yatırımdan uzak tutulmaya çalışıldığını ve böylelikle kazanç sağlamak yoluna gidildiğini ifade etmeye çalışırım.

Yatırımlar giderse, halk çalışır ve para kazanır. Para kazanın, ağaya ve boyunduruğa hayır diyeceği açık. Kendi hakkının peşinde koşan halk, çocuklarının eğitimden yararlanması için onları okula gönderir.

Bu da bazılarının işlerine gelmez. Sokaklarda çocukları siper almak, işsizlikten kıvranana üç beş kuruş verip ortalığı birbirine kattırmak kolay.

Açlık ve eğitimsizlik birlikte tehlikeli boyutlara geliyor.

Düşününce Mehdi Eker’in büyüdüğü Diyarbakır ve günümüz Diyarbakır’ı arasında nasıl bir fark olduğu ikilemine bir açar bulamadım.

1956 yılında doğmuş bir çocuğun okuması ve eğitim alması sağlanabiliyormuş o dönem bölgede. Henüz bölge halkı terörün içine çekilmemiş ve bölgeye yatırım yapılabiliyor. Eğitim, sağlık ve sosyal hayata ilişkin verilmesi gereken hizmetler kısıtlı da olsa ulaştırılabiliyor.

İmkanların o günlerde de kısıtlı olduğu, maddi olanaksızlıklar olduğunu göz ardı asla etmiyorum. Helal olsun Mehdi Eker’i yetiştiren anne ve babaya. Ellerinden öpüyorum.

Bölgenin sorunlarını aşmak için eğitimin gerekliliğini yenilerken, Mehdi Eker’e İstiklal Marşı karşısında gösterdiği duyarlılık için teşekkür ediyorum.

Demek ki neymiş; iyi olan da, kötü olan da göze gözükürmüş. Bakmayı bilmek yetiyormuş.

“Işık, ışıktır görene. Işıktan, köre ne?” Hz.Mevlana.

Sağlıkla ve mutlu kalın 28/09/2011

Gülay Mustafaoğlu