Akademisyenli Üniversite

Üniversiteyi üniversite yapan en önemli unsur oradaki akademik personeldir.

Bir akademisyenin üretkenliği önemlidir; aktif tutulmalı, aktif kalmalıdır. Üreten üniversite üretken kadroyla ortaya çıkar. Kalabalık olmak ancak bir yığın olur.

Nitelikli kadroları tutabilen üniversiteler yol alıyor, fark oluşturuyor. Nitelikli kadroları bir üniversitede tutabilmenin de farklı yolları vardır. Bunlardan en önemlisi yönetim stratejisi ve liyakatli bireylerle işletilen yönetim mekanizmalarının varlığıdır.

Bir akademisyenin bir üniversiteden bir başka üniversiteye daha verimli olabilmek için gidişi saygıyla karşılanabilir. Hatta teşvik bile edilmelidir. Kısa süreliğine gidiş gelişlere ilişkin kurallar esnetilebilir.

Fakat bir akademisyenin sırf "konforu" için bir üniversiteden başka bir üniversiteye gidişi saygın değildir. Hiçbir makul gerekçe yok iken, o kurumu terk ediş çok çirkindir. Üstelik ihtiyaç olan bir üniversiteyi zorda bile bırakabilir. Gidenin yokluğunu hissedebilecek incelik elbette herkeste yoktur. Bu biraz dert edinmeyle alakalıdır.

Bununla beraber doktoralı ve yetkin bir bireyin bir üniversiteden bir başka üniversiteye veya kuruma gitme mecburiyetine itilmesinin anlaşılır, kabul edilebilir bir yanı da yoktur. Böyle bir duruma sebep olmak, çok ilkel ve profesyonellikten uzaktır. Acıdır.

Bazen bir üniversiteden gidenlerin çokluğu öyle yüksek rakamlara ulaşıyor ki; bu akademisyenleri bir araya getirseniz yeni bir üniversite daha kurabilirsiniz. Bu konuları görmezden gelerek yol alamayız.

Üzerinde düşünmek gerekir. Tedbirler almak gerekir. Öyle değil mi?