Akaryakıt, elektrik, doğalgaz'dan sonra çocuk sayısına da zam geldi!

Bende mi bir tuhaflık var, ötekilerde mi?

Ötekiler dediysem, halkı kastedip, ötekileştirmeden bahsetmiyorum.

Şakşakcılardan bahsediyorum…

AKP memur ve emeklilerine 2012 yılı zammını yapmıyor, oyu artıyor…

Memur sendikaları ‘Padişahım çok yaşa’ naraları atıp, iktidara olan bağımlılıklarını her platformda gösteriyor!

İktidar; akaryakıt ürünlerine bir ayda 4 sefer zam yapıyor, halk ‘Padişahım çok yaşa’ naraları arasında, anket bile olsa iktidar partisine verdiği oyu arttırıyor!

Elektriğe, doğalgaza zam yapılıyor, tümden halk olarak ‘Padişahım çok yaşa’ minvalinde sözlerle iktidar partisine verdiğimiz desteği arttırıyoruz!

İktidar zengini daha zengin etmek için teşvik paketi açıklıyor, gariban halkımız ‘Padişahım çok yaşa’ sözleri ile açıklanan teşvik paketine destek veriyor!

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer son 2 yılda soruşturma açılan 7 bin üniversiteliden 4 bin 600'ünün okuldan uzaklaştırıldığını, 55'inin atıldığını açıklıyor, halkımız ve üniversite de çocuğu olanlar dahi ‘Padişahım çok yaşa’ nidaları arasında iktidarı alkışlamaya devam ediyor.

Ülke olarak yıllarca nüfus planlaması diye yırtınmışız, doğumları belli seviyeye çekip, doğanların daha iyi yaşamasına olanak tanıyacak konuma gelmesek de, belli yol almışız. Başbakan çıkıp “her aile en az üç çocuk yapmalı” deyince, birden eski günlerimizi aklımıza getirip, artan çocuk sayısı ile birlikte AKP’ye desteği de arttırıyoruz…

‘Düğün değil, bayram değil eniştem beni niye öptü’ diye soran şaşkın baldız misali, Sayın Başbakan durduk yerde çocuk sayısına zam yaptı!..

Sayın Başbakan çocuk sayısını üçten beşe çıkartırken, gerekçe olarak da, çamaşır makinesini gösterdi!

Ben bu sözleri duyunca, 2009 mahalli seçimler öncesinde Tunceli’de dağıtılan ve suyu olmayan evler tercih edilen ‘çamaşır makineleri’ aklıma geldi. (Bu arada yeni açıklanan teşvik paketinde Tunceli yok)

Demek ki, devlet eliyle dağıtılan (sakın yanlış anlayıp, seçim rüşveti olarak algılamayın) ‘çamaşır makinelerinin’ sırrı buymuş!..

Gördüğünüz gibi ülkemizi yöneteler, her şeye zam yapıyorlar ve oy oranları artıyor!

Ben muhalefet partilerinin niçin iktidar olamadıklarını şimdi anladım. Onların zam yapacak bir materyali yok!

Bir imkan olsa, petrol ürünlerini bir partiye, elektrik ve doğal gaz fiyatlarını ayarlamayı bir başka partiye versek, iktidar kısa sürede değişecek!..

Ha birde halktan gerçekleri saklama olayı var. Biraz ajitasyon, biraz ağlamaklı konuşma, halk buna hemen inanıyor. Hele şehit cenazelerinde boy gösterip, ardından pasta kesildiği zaman, halkın ilgisi daha da artıyor.

Tabi birde spor sahalarımız var. Spor sahalarında spor yapmak yerine küfür etmek, sahaya yabancı madde atmak, işi biraz daha azıtıp, bıçak atmaya kadar vardırdığınızda, iyice suçlardan arınıyorsunuz!

Böylesi bir olayı savunmak da çok kolay!.. Sahaya atılan bıçağı rakip takımın oyuncusu getirmiştir, bizim takımın ve seyircinin böyle bir olayla uzaktan yakından ilgisi yoktur dediniz mi, alacağınız ceza asgariye indirilir!

Ardından da, takımın birisine şen şike yapmışsın diye söyleyip, sahada bıçak atarak kazanamadığın şampiyonluğu, masa başında almaya kalkarsın. Ve sen masum, diğer takım suçlu olur!

Şike yaptığı iddia edilenler ise cezaevinde kendi aralarında şike yapmaya(!) devam ederler!

Tıpkı kalemleri ile darbe yapmaya kalkan gazeteciler ve emekli subaylar gibi…