Akasyalar altında; dostluklar filizlendi Ankara'da

Leyleğe sordum; Seni ben havada mı gördüm? ‘Yok, bu kez ben seni havada gördüm. Hem havadasın, hem de ömrün benim gibi lak lakla geçiyor. Gördüklerini, konuştuklarını, gözlemlediklerini yazmayı unutma.’ Dedi.  

Yıllardan 2010, Kasım ayının 14 ü, Ay’ın ön dördü gibi doğdu dünyama Milliyet Blog.  

Büyülü ve yaşanılası bir hayat, yaşam kıvılcımlarımı alevlere dönüştüren harika bir ortam.  

Artık bir fenomen haline getirdiğim blog yazarları toplantılarına katılmam 16 Nisan da Ankara’da gerçekleşti. Çılgın ruhuma aklım da eşlik edince, kendimi toplantıların içerisinde buluverir oldum. Antalya, İstanbul derken Ankara.  

Doğduğum, büyüdüğüm, çocukluğumun, gençliğimin geçtiği güzel Ankara’m.  

Çok sık aralıklarla olmasa bile, İzmir’e yerleştiğimden beri hiç ihmal etmediğim Ankara’m.  

‘’Gençlik başımda duman, ilk aşkım ilk heyecan’’ canım Ankara’m.  

Yine aynı, yine sakin, yine mağrur Ankara’m.  

Akasyalar, akçaağaçlar, karaağaçlar filizlenmiş, aynen dostluklar misali.  

Gelelim toplantıya: Arif Öğütçü arkadaşımızın girişimleri ve özverili çalışmaları sonucunda planlanan toplantı mükemmel geçti. Bardağın dolu tarafını görmeyi daima şiar edinmiş ben inanınız ki çok mutlu oldum. Arkadaşıma teşekkürlerimi sunuyorum öncellikle. Her yaşanılan mekânın ayrı bir güzelliği vardı bence.  

Toplantı öncesi, deniz mavisi ceketi ve şık fuları ile karizmasını katlayan üstadımız Sn. Muzaffer Cellek’in yüreğini ortaya koyarak husule getirdiği son eseri ÖRT Kİ ÖLEM’in, kendi çapımızda imza gününü Ankara’da; Arif Öğütçü, Hatiice(Hatice Doğan), İlyas Bayram, Yeşilsoğan(Levent bey), Ünal Örnek, Dıldız teyze (Yıldız Demirel), Mu Do (muharrem Doğan), Talip Bölükbaşı, Rukiye Çelik, Erol Işık, Necati Tüfekçi, Pirimiz Pirmete, Haluk Seki, Ersin Kaboğlu, Gülistan Sinanoğlu, Nezom, Yağmur Zamanı, Ferah Çetin, Aysen Aydın, Bekir Gümüş, Pelin hanım, Meltem Karataş, İbrahim Yıldız ve bendenizin katılımları ile gerçekleştirdik.  

Sayın Talip Bölükbaşı’nın girizgâh konuşmasından sonra sözü başkanımız Muzaffer Cellek’e havale ettik. Herkesler bakanlık dağılımında birkaç bakanlığa birden talip olunca maalesef paylaşım yapılamadı. Uzlaşamadık! Uzlaşma başka bahara kaldı!  

Ben genel sekreterliğe özendim Erol Işık’’ Hayır! Daha sınıfın tutmuyor. Otur yerine ‘’Dedi. Peki! Ne yapalım?  

Bekir Gümüş’ün GS’den sorumlu Fanatik bakanlığına devam etmesine oybirliği ile karar kılındı. Mu Do’da yardımcılığına.  

Pirimiz Pirmete’ye hep birlik mahalle baskısı uyguladık! Ya blog’a geri döner! Ya da!....  

Bu kadar baskı karşısında pes edip geri dönmez ise! Başka yaptırımları uygulamaya koyacağımız konusunda Ersin Kaboğlu ve Yeşilsoğan’la birlikte mutabakata vardık! Bilmem artık pirimiz Pirmete? Bundan sonra olacaklardan?  

Unutmadan söylemek isterim; Sabiha Rana sürpriz yapabilirim dedi. Gelmedi! Gözüm hep kapılarda kaldı. Melekler Yüreğinizden Öpsün Sabiha Rana. Ha ... Belirteyim ki hit alma teknikleri konusunda hiç kimseciklere bilgi vermedim vallahi.  

Hatiice (Hatice Doğan) arkadaşımızın önerisi ile bir daha ki toplantının, Kaz Dağlarında yapılması hususu büyük bir sevinçle karşılandı.  

Ben de bu arada Pembe Domatesler Ağına katıldım.  

Toplantının ta başından, sonuna değin fotoğraf ve video çekimi yapan İlyas Bayram’ın videobantlarını reyting uğruna Gökkuşağı, Kutup Yıldızı veya Satürn kanallarına mı vereceği merak konusu. Açıklamadı doğrusu! Bekleyip göreceğiz.  

Daha nice blog yazarları toplantılarında arkadaşlarımız ile tanışmak, hoş sohbet etmek dileklerimle.  

HAYDİ İzmir?  

Gönlümün başköşesinde İstanbul’a olan hayranlığım ve aşkım saklı kalmak kaydıyla kürkçü dükkânına yani İzmir’e döndüm.  

Tüm arkadaşlarıma sevgi ve selamlarımı sunuyorum.  

Ayşen Arslangiray Kura  

19.4.2011/İzmir