Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Temmuz '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Akbaba dergisi 1969

Akbaba dergisi 1969
 

Akbaba dergisi


Efendim, ben zaman tünelinde sık sık yolculuk yapmayı çok severim. Eski albümleri karıştırmayı, genç kızlığımdan ya da çocukluğumdan kalma Hayat, Ses Mecmualarını, Gır Gır ve Fırt dergilerini ara sıra çıkarıp okumaktan büyük keyif alırım.
Geçenlerde Büyükçekmece Albatros’da misafirdik. Israr üzerine uğultulu bir keşmekeş içindeki gece pazarına da yolumuz düştü. Kalabalık içinde ilerlemeye çalışırken gözüme “tozlu raflar” adı altında bir tezgah takıldı. Çocukluğumun vazgeçilmezleri teneke polis arabaları, plastik bebekler, sararmış kitaplar gözlerimi kamaştırdı. O gecenin tek artısı Akbaba dergileri tezgahta bana gülümsüyordu. Yıl 1969 Sayı: 10, 12, 13, 14 15… Hazine bulmuş gibi hepsini kucakladım ve arkadaşlarımın takılmalarına aldırmadan kırk yıllık şarap tadındaki dergileri koklayarak eve döndüm.


Hiçbir şeyin değişmediğini görüp üzülsek de, ulus olarak ne ölçüde ilerlediğimizi anlamak için zaman zaman dönüp geriye bakmak yararlı oluyor. Şimdi gelin yakın tarihin derinliklerine, kırk yıl öncesine doğru bir gezinti yapalım.

Dergi: Akbaba Sayı: 10 Cilt: 16 Yıl: 26 şubat 1969

Yedi Gün köşesi:


Üzüm üzüme baka baka


Avrupalı sayılmak için can atarken, sporda bazen Avrupalı sayılıyoruz, bazen Asyalı…

Ticarette bazen Avrupalı sayılıyoruz bazen Asyalı… Siyasette bazen Avrupalı sayılıyoruz, bazen Asyalı… Biz, Avrupalı sayılmak için dayandıkça, bütün dünya direniyor! Neyse, ara sıra Avrupa’dan umutlandırıcı haberler geliyor da, biraz olsun yüzümüz gülüyor. İşte sonuncusu; “Birbirlerine alçak, yalancı, korkak diye bağıran İngiliz milletvekilleri, Avam Kamarasının altını üstüne getirdi!”

Eh, benzeyiş bu kadar olur doğrusu… Onların birbirlerine hitap şekli, “Alçak, yalancı, korkak” bizimki ise “satılmış, sahtekar, ahmak!” Biz mi Avrupalı oluyoruz, İngilizler mi Asyalı oluyor, şimdi bütün mesele onu anlamak!


__________________________________________________


Ülkemizin 1959 yılında, üye olabilmek maksadı ile ortak pazara başvurduğunu hepimiz biliyoruz. 1963’de imzalanan Ankara Antlaşmasına göre de tam üyeliğe değil de ortak üyeliğe katıldığımızı düşünürsek, öngörülen hazırlık döneminin ve geçiş döneminin beş yıl sürmesi beklenirken, toplam elli yıl sürmesi bana göre tam bir fiyasko, hatta komedi! İngilizlerin Asyalı olup olmadığını bilemem ama elli yıldır AB için dayattığımıza göre kimse kusura bakmasın bizim milletçe ahmak olduğumuz ortada!

…Ve yükselmediği gibi dibe vuran ekonomimiz, düzelmeyen vergi adaletimiz, yerlerde sürünen insan hakları, devlet ve millet arasındaki çözülmeyen anlaşmazlıklar, bir türlü barış sağlanamayan çalışma ve iş güvenliği, bozuk gelir dağılımı ve AB kriterlerine uymayan uygulamalarımız böyle devam ederse bir elli yıl daha bekleyeceğimizden emin olabilirsiniz…
___________________________________________________

Dergi: Akbaba Sayı: 15 Cilt: 16 2 Nisan 1969
Rıfat Ilgaz’ın köşesi;


Yüz binlerce memur, Personel Kanunu Tasarısının tümüyle kanunlaşmasını bekliyor, YTP, eski DP’liler için siyasi af istiyor.

Binlerce iş adamı “servet beyannameleri”ni kaldıran tasarının kanunlaşmasını bekliyor, MHP, genel af istiyor. Milyonlarca topraksız vatandaş toprak reformunun kanunlaşmasını istiyor, CHP ile TİP basın suçlarının affını istiyor.

Maden mühendisleri yüzde yüz milli olacak Maden Kanunu Tasarısının kanunlaşmasını bekliyor. MP, Gazanfer Bilge için özel af bekliyor.

1969 seçimlerini hangi parti kazanırsa kazansın, ele alacağı ilk konu af!

“yapacağız, edeceğiz” vaadlerine gelince: Laf efendim laf!

Dertler dert olarak kalır, yine en büyük palavrayı atanlar oyumuzu elimizden alır!

HAKLIYIM DEĞİL Mİ? KIRK YIL GEÇMESİNE RAĞMEN HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEMİŞ.

NE YAZIK Kİ OLDUĞUMUZ YERDE SAYIP DURUYORUZ...

 
Toplam blog
: 21
: 2586
Kayıt tarihi
: 17.06.08
 
 

Hayat benim için herkesin iyi kötü rolünü oynamaya çalıştığı kocaman bir sahne. Ben de bu sa..