Akdeniz'in en güzel Adaları

Santorini Ege'nin en güzel manzarasına sahip, Mykonos ise sabaha kadar süren eğlencelerin, partilerin adresi. Girit kültürü ve yemekleriyle başlı başına ayrı bir ülke gibi. Sicilya'da yanardağ ziyareti yapıp, Capri’de ünlülerle yemek yiyebilmek mümkün. İbiza'da sabahlara kadar çılgınlar gibi eğlenirken, Ischia da doğanın tadı çıkarılabilir. Akdeniz adaları herkes için çeşitli eğlence, dinlenme ve kültürü sunuyor. Biz de Jabiroo olarak sizin için Akdeniz’in en güzel adalarını derledik.

CAPRI

Capri, Sorrentine yarımadası açıklarında, Napoli’den 50 dakika uzaklıkta bir İtalyan adası. Adada 2 tane yerleşim yeri bulunuyor. Bunlardan biri Capri. Bu yerleşim yeri tanınmış insanların yazlıklarının ve ünlü markaların butiklerinin yer aldığı bir bölge. Bir diğer yerleşim yeri ise Anacapri. Buradaysa yerel halk yaşıyor.

Hemen her noktasında panoramik manzaralar sunan Capri adasının dar ve bir tarafı uçurum olan virajlı yollarından geçerken insanın içini korku sarmıyor değil fakat gördüğünüz manzara karşısında bu korkuyu unutacağınıza emin olun. Manzara terasından baktığınızda ise denizin o huzur veren mavi rengi, yamaçlara sıralanmış güzel villalar ve panoramik manzarayı seyretmek tatil anılarınızın unutulmazları arasında yer alabilir.

Capri’de klasik İtalyan mutfağının lezzetli örneklerine rastlayabileceğiz gibi yerel tatlara da rastlmanız mümkün.  Bölgenin yerli içkisi Limoncello’yu denemek gerekiyor. Marina Piccola Plajına gidin, denizin mavi rengi sizi şaşırtacak. Grotta Azurra(Mavi mağara)’yı görmeyi unutmayın. Ve  Capri'nin sembolü Faraglioni Kayalıkları'nı görün.

FORMENTERA

Akdeniz’in özgür adası Formentera, İspanya'ya ait, Akdeniz'deki Balear Adaları'nın en küçük ve en güneydeki üyesi. Hemen yanı başındaki Ibiza’dan bambaşka bir atmosfere sahip. Formentera Denia’ya feribotla 3 saat uzaklıkta. 

Adanın el değmemişliği sadece deniz-güneş-kum üçlüsünü yaşamak isteyenler için harika bir fırsat sunuyor. Upuzun bembeyaz kumlara sahip sakin plajlar, küçük gizli koylar, kristal berraklığındaki denizi ve masmavi gökyüzü stresinizle başa çıkabilecek güzelliğe sahip. Doğaseverler için de ayrı bir anlam taşıyan ada, doğanın ve onun sunduğu mucizeleri görmek açısından mutlaka ziyaret edilmesi gereken adalardan. Burada büyük lüks resortlar yerine küçük doğayla iç içe butik oteller var. Ayrıca kardeş ada Ibiza’nın aksine buraya gelenlerin temel amacı dinlenip doğanın tadını çıkartmak.

İspanya demek, Akdeniz Mutfağı demek. Formentera’da da zeytinyağının bolca kullanıldığını düşünürsek; deniz mahsulleri ile yapılmış leziz yemekler eşliğinde enfes şarapları tatmak yapılan yolculuğun yorgunluğunu üzerinizden atmak için birebir. Formentera’ya gidip, İspanya’nın ünlü lezzeti Paella’yı yemeden dönmek olmaz. Elbette tapas barları da unutmamak gerek. Bu atıştırmalıklar, genelde bira ya da şarapla birlikte yeniliyor. Bir kadeh ‘Sangria’ ile adanın tadını çıkarma fikri kulağa hiç de fena gelmiyor.

GİRİT

Atina üzerinden aktarmalı olarak veya Pire’den feribota binerek 9 saatlik bir yolculuktan sonra Girit’e ulaşmak mümkün. Doğu Akdeniz’in ikinci büyük adası olan Girit’in, Anadolu topraklarında yaşayan birçok insan için ayrı bir yeri var. 1647 yılında 1,5 sene süren bir abluka sonunda Osmanlı topraklarına giren Girit, tam 268 yıl boyunca Osmanlı varlığı altında yaşamış ve ada, bu yıllar boyunca birçok Türk’e ev sahipliği yapmış. 1923 yılında Yunanistan ile yapılan bir anlaşma sonucu – çoğunun daha önce Anadolu’yu gördüğü bile muamma olan – 25.000 civarında Türk adadan ayrılarak yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşamaya başlamış.

Avrupalıların yazları oluk oluk aktığı, kalabalığıyla ünlü, toplu turizmin kalesi Girit’ten “ıssız ada” diye bahsetmek ilk başta biraz garip görünse de, burası yüz ölçümü ve koylarının çokluğu sayesinde sanki bir değil birkaç büyüklüğünde. Zeus’un vatanı Girit, bütün ziyaretçilerine o kadar öyle cömert ki; kalabalık-eğlence-gürültü-parti isteyene en çılgınını, sakinlik-huzur-doğa-deniz isteyene en lüksünü sunuyor.

Mutfağıyla ünlü Girit’e gittiğinizde yiyeceklerin en tazesine, en doğalına ve en lezzetlisine kendinizi hazırlayın! Büyük bir çoğunluğu zeytinyağıyla yapılan yemeklerin insana verdiği etki sadece hafiflik! Ayrıca burada, anasonsuz rakı “çikudya” ve adaya özel dut rakısı “mournoraki” mutlaka tatmanız gerekenlerden.

ISCHIA

İtalya'nın güneyinde, Napoli'nin güneybatısında kalan Ischia Adası; kaplıcaları, plajları, su ve doğa sporları imkanları ile mavi sularda serinleyip, yemyeşil tepelerde huzur bulmak isteyenler tercih edilmesi gereken adalardan biri. Napoli’nin yakınlarındaki Pozzuoli’den vapura binerek 1 saat 20 dakikada adaya varılıyor. 

Burası doğallık, huzur ve otantik bir yer arayanlar için ideal bir ortam. Adadaki uzun sokaklar, sıra sıra dizilmiş küçük dükkanlara ev sahipliği yapıyor. Buralardan alışveriş yapmak oldukça zevkli. İnsanlar Ischia’ya aynı zamanda “Yeşil Ada” da diyor. Fakat dünyadaki iklimsel değişmeler sonucu sahip olduğu bitki örtüsünü yavaş yavaş kaybetmeye başlamış bile.

Ischia Adası farklı lezzetler tadabileceğiniz bir destinasyon. Bu lezzetlerden bir tanesi de tavşan! Adaya özgü bir tarif olan ‘‘Ischitanian Rabbit’’ lezzetiyle ön plana çıkan bir yemek. Farklı lezzetlere açık bir damak zevkiniz yoksa hiç endişelenmeyin; pizza, balık ve daha birçok bildik lezzetleri gittiğiniz hemen her restoranda bulunuyor.

MYKONOS

Yunan adalarının en gözde ve en uğrak yeri olan Mykonos, eşsiz plajları, bembeyaz sokakları ile huzurun; dur durak bilmeyen partileri ile de eğlencenin diğer adı. AtlasJet’in haftanın 6 günü Mykonos’a direkt uçuşu var.

Bilenler bilir; hayat adalarda hep daha telaşsız, daha huzurlu akar. Ege’nin masmavi sularının ortasında, ışıldayan bir mücevher gibi duran Mykonos’a gelip de; adanın kendine has atmosferini solumamak imkansız. Sabaha kadar açık gece kulüpleri, sınır tanımayan partileri, bembeyaz ada evleri ve yel değirmenleri ile Mykonos; davetkar ve rahat bir akşam yemeği gibi!

Gündüzleri plajları dolduran insanlar, geceleri eğlenmek için akın akın bar ve klüplerin yolunu tutuyor. Bir tatilden beklediğiniz her ne varsa, sanırım Mykonos’ta hemen hepsini gerçekleştirmeniz için fırsat var.

Mykonos'un dünyaca ünlü mutfağını anlatmaya gerek var mı? Taptaze balıklar ve deniz ürünleri, çeşit çeşit zeytinyağlı ot yemekleri, bize hiç yabancı gelmeyen meze türleri ve daha birçok damağınıza layık lezzetler... Izgara ahtapot ise hemen her restoranda karşınıza çıkıyor.

SAKIZ ADASI

Hareketli şehir merkezi ve insanlarıyla Türkiye’deki adaları andıran Sakız Adası, Ege Denizi’nin kuzey doğu bölgesinde bulunuyor. İzmir’e feribotla 45 dakika olan adaya ulaşım ise çok kolay. Adaya sakız isminin verilmesi, burada yetişen çok sayıda sakız ağacından kaynaklanıyor. Ama aynı zamanda ada için Hora ismi de kullanılıyor. Burası sakin, doğal, küçük bir ada.

Köklü bir tarihe sahip olan Sakız Adası, her dönemden eserleri barındırıyor. Bu yüzden UNESCO’nun Dünya Mirasları Listesi’ne aldığı 11. yüzyıldan kalan ‘‘Nea Moni Manastırı’’ gibi eserler turistlerin ilgisini çekiyor.

Ada bir kenara, adadaki köyleri mutlaka görmek gerekiyor. Amfi tiyatro şeklinde kurulmuş olan Anavatos Köyü, etkileyici dar sokakları ve evlerin cephelerinde yer alan oymalarıyla Pyrgi Köyü bunlardan ikisi. Yaz tatili için ideal adalardan biri olan Sakız Adası, hala tarih kokan sokakları ve köyleriyle ziyaret edilmeyi her açıdan hak ediyor.

Adada damak zevkinize uygun çok fazla yemek bulunuyor. Özellikle balık ve diğer deniz mahsullerini içeren menüler görmek mümkün. Fiyatlar son derece uygun. 

SİCİLYA

Akdeniz’in en büyük adalarından olan Sicilya, önemli bir tarihe sahip. İtalya’nın güneyindeki Villa San Giovanni’den feribota binerek 45 dakikada adanın önemli şehirlerden olan Messina’ya ulaşmak mümkün. Tarih boyunca birçok şey kez el değiştiren Sicilya’da, sahip olan herkes adaya bir şeyler katmış. Yeme-içmeden gezilecek-görülecek alanlara kadar her alanda kültürel çeşitlilik söz konusu. Adanın farklı şehirlerinde farklı kültürlerin özelliklerini görmek mümkün. Sicilya resmen bir açık hava müzesi gibi! Syracuse’da Antik Yunan’ın izlerinin taşıyan Ortygia adası, UNESCO tarafından dünya kültür mirası listesinde olan Necropolis of Pantalica görülmesi gereken tarihi yerler arasında yer alıyor.

Adanın en ünlü doğal güzelliklerine sahip bölgesi ise Taormina. Burada “Baba” üçlemesinin çekildiği sahneleri gösteren turlar da yapılıyor. Sicilya’da aktif yanardağları ile de ünlü bir ada. Bunlar arasında en öne çıkanı hepimizin bildiği gibi Etna Yanardağı.

Sicilya mutfağı da İtalyan lezzetlerinin kendi geleneksel tarifleri ile harmanlamış oldukça lezzetli bir mutfak. Sicilya mutfağında balık, zeytin, şarap, baharatlar, pirinç, safran ve patlıcan başta olmak üzere çeşitli sebzeler, bal ve şerbet hepsi bir arada. Ama başrolde sardalye balığı var. Sicilya dünyanın gözde şarap destinasyonlarından biri. Volkanik topraklarda yetişen üzümler şarabın aromasını zenginleştiriyor. Pasta con le sarde (Sardalyeli ve yabani ısırgan otlu makarna) ve Pesce Spada alla ghiotta (Soğan ve domates sosunda pişirilmiş kılıç balığı) mutlaka denenmeli.

SARDUNYA

Akdeniz’in Sicilya’dan sonra ikinci büyük adası olan Sardunya’nın tarihi M.Ö 250 yılına kadar gidiyor. Adaya Cagliari, Olbia, ve Alghero’dan uçağa binerek veya Cagliari, Porto Torres veOlbia’dan feribota binerek ulaşmak mümkün. Fenikeliler, Romalılar, Vandallar, Aragonlular, İngilizler, Avusturyalılar ve Fransızlar tarafından işgal edilmiş olan ada, en son 2. Dünya Savaşı’nda bombalanarak işgal edildikten sonra özerk bölge ilan edilmiş. Sicilya kadar olmasa da tarihi yapıları ve geçmişten kalan izleri taşıyan Sardunya, kültürlerarası mozaiğin güzel örneklerinden biri olma özelliğini koruyor.

Turkuaz suları, iştah açıcı özgün mutfağı, enfes plaj partileriyle başta Avrupalıları olmak üzere her yıl adaya yüzbinlerce turist geliyor. Sardunya lüks turizmin önemli noktalarından biri Sardunya’da en popüler tatil şekli ise lüks tekneler. Sardunya’nın en güzel koylarından birine sahip olan Alghero’da düzenlenen tekne turlarına katılmak adada yapılacak aktivitelerden biri. Tarihi mekanlardan hoşlananların kenti ise Barumini. Adanın en önemli kalıntısı Unesco tarafında Dünya Mirası kabul edilen Nuraghe Su Nuraxi.

Baharatlarıyla ön plana çıkan Sardunya mutfağında nane, peynir ve diğer malzemelerle zenginleştirilen ünlü makarna culurgiones, çıtır carasau ekmeği ve Sardunyaya özgü bir şarap olan Cannonau ön plana çıkan lezzetler arasında yer alıyor. Akdeniz mutfağının vazgeçilmezi zeytinyağlılar ve leziz salata çeşitleri de mutlaka denenmeli.

MALTA

Akdeniz’in tam ortasında yer alan Malta takımadaları 3 büyük, 2 küçük adadan oluşuyor. Türk Hava Yolları'nın Malta'ya iki saatlik bir yolculuk sunan direkt seferleri bulunuyor. Tarihinde St. John şövalyeleriyle ünlü olan Malta ne büyük tarihi başarısını Osmanlı İmparatorluğu’na karşı almış. 1565 yılında adayı kuşatan Osmanlı’ya karşı 4 ay direnen şövalyeler sonunda galip gelmiş. Malta bu dönemde her alanda altın çağını yaşamış. Görülmesi gereken yerlerin başında St. John Katedrali geliyor. Malta’nın en büyük yapılarından birisi olan bu katedral, kartpostallarda, fotoğraflarda sıkça yer alıyor. Malta Hükümet Binası ve Kütüphanesi ise ziyaret edilmesi gereken diğer mekanlar arasında.

Akdeniz’in ortasında yer aldığı doğasıyla ünlü olan adanın doğal güzellikleri ise görülmeye değer. Doğayı korumak için özverili davranan ada halkı sayesinde Malta’da oldukça fazla yeşil alanlar, temiz sahiller bulunuyor.

İtalya’nın biraz güneyinde yer aldığı için Malta mutfağı, İtalyan mutfağının etkisi altında kalmış. En çok tüketilen yiyecekler makarna ve pizza. Malta’da sebze fiyatları pahalı olduğu sebze yemeği yemek isteyenlerin ödeyeceği fiyat da daha fazla oluyor. Yöreye özgü bir tatlı olan Cinnabon oldukça lezzetli, mutlaka denenmeli.

IBIZA

İspanya’nın çılgın eğlence adası olan Ibiza, Mykonos ile yarışacak düzeydeki gece hayatıyla ön plana çıkıyor. Ibiza, Denia’ya feribotla 3 saat uzaklıkta. Ayrıca Barcelona’dan da feribota binerek adaya ulaşmak mümkün. Balear Adaları’ndan biri olan Ibiza, son 30 yıldır gerek turizmin, gerekse de eğlence dünyasının Avrupa'daki önemli bir merkezi konumunda yer alıyor.

Ibiza diğer Akdeniz adaları gibi geçmişten günümüze çeşitli milletlerin işgaline uğramış. Bu yüzden kültürel olarak çeşitliliği bu adada da görmek mümkün. Ibiza’yı diğer adalardan ayıran en önemli özelliği ise çılgın gece hayatı. Space, Pacha, Privilege, Amnesia, Eden ve Es Paradis gibi dünyaca ünlü mekanlara sahip olan Ibiza’da dünyanın en ünlü djleri, sanatçıları, dansçıları sahne alarak adanın gece hayatını daha da zevkli hale getiriyor. Ibiza hiç uyumayan bir ada, her daim ayakta ve partiye hazır!

Ibiza’nın yerel mutfağı tipik Akdeniz mutfağı. Adanın gastronomi ürünlerinden biri flaons olarak bilinen tatlı. İspanya dediğimiz zaman akla  ‘paella’ geldiği için Ibiza’da da paellanın tadına bakmalısınız. Endülüs Mutfağı’ndan izler taşıyan Ibiza’da kızartma yiyecekler de ağırlıklı olarak yer alıyor. Elinizde ‘sangria’ ile adanın tadını daha güzel çıkarabilirsiniz.

SANTORINI

Mavi kubbeli bembeyaz kiliseleri ve lacivert Ege’ye tepeden bakan birbiri üzerine dizilmiş küp gibi beyaz binalarıyla ünlü Santorini adası, yıllardır Yunanistan’ın turizm tanıtım posterlerini olduğu kadar çoğumuzun hayallerini de süslüyor. Haziran ve Eylül ayları arasında AtlasJet ve Borajet’in Mykonos seferleri sayesinde Santorini’ye gitmek artık daha kolay. Mykonos’tan feribota binerek 6 saatte Santorini’ye varılıyor. “En güzel manzaralı Yunan adası” olarak nam salmış Santorini, hayallerinizdeki tatil için paha biçilemez bir adres! Üç bin beş yüz yıl önce patlayan ve merkezi sulara gömülürken ardında 10 km çapında hilal biçimli bir krater (caldera) bırakan efsane volkan adası Santorini, beyazın ve mavinin her tonunu içinde barındıran anlatılması zor bir güzellik. 

Adanın resimlerini görmeye alıştığımız destansı manzarası ise çoğunlukla “caldera”nın kuzey-batı ucundaki Oia Kasabası’na ait. Santorini ayrıca balayı adası olarak da anılıyor. Her yıl binlerce çift balayı tatillerini geçirmek için bu mavi-beyaz güzelliğe geliyor. 

Santorini mutfağında deniz mahsulleri ön plana çıkıyor, ayrıca Ege mutfağının eşsiz örneklerine de sıkça rastlamak mümkün. Beyaz Santorini patlıcanı ile yapılan “millet” ve adaya özgü beyaz Santorini şarabını mutlaka denemek gerek.

HVAR

Hvar, Hırvatistan'a bağlı olan Adriyatik Denizi'nde doğal güzellikleriyle ünlü bir ada. Split şehrinden feribota binilerek 1 saat 35 dakikada adaya varılıyor. Son yıllarda turistlerin yeni gözdeleri arasında yer alan Hırvatistan Adaları arasında en ön plana çıkan Hvar, doğal güzellikleri ile kendinden oldukça söz ettirmeyi başarıyor. Adanın tepeleri çam ormanlarıyla kaplı, toprağı ise tarıma oldukça elverişlidir.

Ortaçağ mimarisinin seçkin örneklerine ve tarihi anıtlara rastlayacağınız ada, adeta bir açık hava müzesi! Hvar Adası’nın çevresinde birçok küçük, bakir ada bulunuyor. Bu adaların en önemlileri arasında çıplaklar plajı ve muhteşem koylarıyla ünlü Jerolim, doğal güzellikleriyle adından söz ettiren Marinkovac, sessiz, sakin ve huzur dolu olmasıyla ünlü Planikovac ve yüzmek için oldukça güzel bakir sahillere sahil Borovac. Hvar’ın ziyaret eden turistler günübirlik tekne turlarına katılarak bu adaları da ziyaret ediyor.

Hvar’ın en güzel yemeği zeytinyağı ile yerel ızgarada pişirilen kalamar. Adaya giden herkes bu lezzeti mutlaka tatmalı. Ayrıca Hvar, çeşitli deniz mahsullerinden yapılan makarnalar, meşhur Hırvat pizzaları ve balık çeşitleriyle de ünlü.

SPETSES

Yunanistan'ın oldukça küçük bir adası olan Spetses; yemyeşil tepeleri ve limanları ile her yerden tanınmış kişilerin konakladığı, tekneleriyle yanaştıkları şirin bir ada. Yunanistan başkenti Atina’dan feribota binerek yaklaşık iki saatte adaya varmak mümkün. Küçük limanları, dar sokakları ve ilginç mimarisiyle Yunan evlerinin arasında yürürken; bunca tarih dolu geçmişin bugüne dek nasıl böyle korunabildiğini düşünüp bir kez daha hayran kalıyorsunuz bu adaya.

Spetses Adası, doğal güzellikleriyle birlikte tarihi dokusu ile de dikkat çekmeyi başarmış adalardan biri. Adada, 18. ve 19. yüzyıldan kalma eski evlere rastlamak mümkün. Tarihi, modern formlu evler ile birleştiren Spetses Adası; sade, şık ama bir o kadar da cezbedici bir ada.

Peki ya Spetses Adası’na özgü yemekler? Sadece küçük bir gurme seyahati için bile Spetses Adası’na gidebilirsiniz. Bu adaya özgü lezzetlerden güveçte pişirilen, domates ve biberin eşlik ettiği geleneksel balık yemeğini tadıp damağınızı şenlendirmenizi öneririz.

Bu adalar arasından Santorini ve Mykonos'u daha yakından tanımak isterseniz tıklayın!