- Kategori
- Ben Bildiriyorum
Akerlik Anılarında İnsan Hakları İhlallerine Dair Bir Kaç Kesit
- “Askere ilk gittiğim gün deniz kenarında, yeşillikler içerisinde güzel bir yere düştüm diye sevinmiştim. Sevinmez olaydım. Oysa öyle bir yere düşmüşüm ki, tam anlamıyla eziyet ve işkence mekânıydı” diyor askerliğini anlatan genç. “İlk günden itibaren o gariban askerlere edilen küfürlere şahit odum. Koşamadı diye anadan doğma arkadaşlarının içerisinde soyundurulup hakaret edilen mi istersiniz, barfiks çekemediği için vatan haini ilan edilen mi istersiniz, çamurlu sularda ve küfür eşliğinde süründürülen askerler mi istersiniz” diyor askerlik anılarını anlatan genç.
- Ve ilavesine ilaveler ekleyerek anlatmayı sürdürüyor.
- “Bir keresinde nizamiye görevlisi olan arkadaşımız temizliği iyi yapamamış diye, bölük komutanından yediği dayağı ve üzerine de senin karını arayıp erkek olmadığını söyleyeceğim demesi tuz biber kıvamındaydı” diyor.
- Ve başka bir gün ise 1200 km mesafeden çocuğunu ziyarete gelmiş yaşlı ana çocuğunu göremeden memleketine dönmüş. ”Sadece gıcıklık yapmak adına o arkadaşımıza o gün ceza verdi bölük komutanı” diyor anılarını anlatmaya devam eden genç.
- Askerlik anılarına girdiğinizde, o denli çok insan hakları ihlaline tanık oluyorsunuz ki…
- Bir başkası ise, “Askerliği mi yapmadan önce Silahlı Kuvvetlere olan inancım tamdı. Ne var ki, askere gittim ve yüz seksen derece ters döndüm” diyor ve davam ediyor.
- “Sıcaklığın 52 derece olduğu, üzerinde durduğumuz asfaltın kaynayan kazan olduğu bir gün, yazlık kıyafetlerimizin göze hitabı bozduğunu düşünen bir komutan yüzünden, o sıcakta üzerinizde kışlık tören elbisesi ve kışlık botlar var. Tören elbiseleri giyildikten sonra paçaları yapılır. Gömlek palaskaya iyice sıkıştırılır, hareket ederseniz hemen kırışır. Bu yüzden hareket etmemek lazım… Bir bardak su içmek istediniz değil mi, Türk askeri aç ve susuz yaşayabilir denmektedir. Bu ızdırabın nedeni nedir? Paşa gelecek ya… Bütün mesele 10 saniye sürecek olan teraneden bir karşılama töreni yapılacak, saatlerce o güneşin altında, aç ve susuz bir halde ayakta bekliyorsunuz. Kahroluyorsunuz… Dualar ediyorsunuz bu ızdırabın bir an önce bitmesi için. Saatlerce bekledikten sonra paşa gelir, -kafa ile paşa takip edilir 3 saniye, -paşa merhaba esker dedi ve biz sağol dedik 3 saniye, -paşa nasılsın asker dedi, biz sağol dedik 3 saniye. Sonrası mı? Paşa gitti ve öğrendik ki bir de paşa karşılamayı beğenmemiş. Ya sonuç… Bildik bürokrasi işte. Paşa, Albay’a, Albay, Yüzbaşı’na, Yüzbaşı, Başçavuş’a, Başçavuş bize… Saatlerce süren tören yürüyüşü ve eğitim cezası… O sıcağın altında insan köpeğe bile acırken, bunlar bize zerre olsun acımadılar.” diyor bu anısını nakleden genç.
- Askerlik böyle bir şey değil mi? Çok mu lazım? Peki lazımsa böyle mi olması lazım?
- Toplam blog
- : 1509
- : 1145
- Kayıt tarihi
- : 07.08.07
Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..