- Kategori
- Siyaset
Akil Adam mı? 2009 daki Bölücülük Değirmenine Su taşımak başlıklı yazıma gönderme.
Barış süreci diye adlandırılan son günlerin gündem konularından biriside Akil Adamlar konusu oldu.
Akil Adam kime denir kimler bu grupta olabilir ya da olmalıdır?
Akil Adamlar nasıl ve kimler tarafından belirlenir?
Bir çok konuda olduğu gibi bu konuda da bir anlaşma, uzlaşma, karşımızdakini dinleme olmaksızın bütün sözler suya yazılırcasına akıp gidecek gibi görünüyor.
Akil Adamlar konusu geçince Hasan Cemal ismi de bu gruptan ismi geçenler arasında sayıldı.
Bu blogu yazma amacım 2009 yılında Hasan Cemal'in o tarihte CHP Genel başkanı Deniz Baykalı Bölücülük Değirmenine Su taşımakla itham etmesi ve bu konuya ilişkin o tarihteki yazdığım blogun bu gün Akil Adamlar kategorisinde adı geçen Hasan Cemal için ne denli yerli yerine oturması olmuştur.
Hasan Cemal ismi Akil Adamlar arasında sayılınca oldukça yoğun eleştiriler aldı haklı olarak.
Bir çok siyaset adamının geçmişte söyledikleri bir zaman sonra kendisini haklı çıkarabilir yada rezil edebilir.
Bir çok gazetecinin sadece gündeme göre sadece yaranma ve iktidara dalkavukluk azmiyle yazması geçmişte yazıp söylediklerini unutması geleceğini de karanlık bir tünel haline getirecektir. Tabiki kendileri bu çelişkileri, bu kalemini onursuzlaştırmayı kendilerine yedirebildikkleri sürece. Burada onurlu insanın duruşunu beklemek çok ta yerinde olmasa da.
Bu gün basına yansıyan habere göre Batman da Ne mutlu Türküm Diyene yazısı parkın abidesinden sökülüyorsa bu durum sessizlikle geçiştirilebilecek bir olay değildir.
Bu gün Nevruz Bayramı adı altında bölücülük ve teröristbaşının propagandası yapılıyor ve Devletin Polisi Savcısı bu olayları görmezden geliyorsa bunlar barışa darbe olmasın düşüncesiyle geçiştirilebilecek olay değildir.
Bu gün Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı göz göre göre ülkeyi bir kaosun içine sürüklüyorsa bunlar sesizce geçiştirilecek konular değildir.
Bu gün Türk Bayrağı taşımak bölücülükle kışkırtma ve provokasyon ile özdeşleştiriliyorsa bunlar çok vahim durumda olduğumuzun apaçık bir göstergesi değilmidir.?
Bu ve benzer konularda bir çok duyarlı yurtsever insan yazılarıyla eylemleriyle tepkilerini ortaya koyacaklar ve koymaktadırlar. Çok daha fazla benzer konuları yazmanın bir faydası olmayacak. Her şey aşikar ancak kafamızı kuma mı gömdük ne..
Sadece blogumu ziyaret edenlerin 2009 yılında yazdığım Bölücülük Değirmenine Su Taşımak başlıklı yazımı tekrar okumaya ve o günlerdeki benzer konuları tekrar gözden geçirmeye davet etmek istedim.
Teşekkürlerimle.